Getting your Trinity Audio player ready... |
Hasankeyf sulara gömüldü dediklerinde,
Ah Hasankeyf ah!
Hasankeyf yaşanır, anlatılamaz asla! Tarifi imkansız güzellikte.
Bir rüya Hasankeyf! Dünya gözüyle görülen bir rüya! Nefes kesen bir güzellik. İlk gördüğümde sadece baktım.
Ve bir an dondum hareketsiz kalmıştım ,büyülenmiştim sanki.
Evliya Çelebi Seyahatnamesinde Hasankeyf Köprüsü’ne dair şunu der; “Hasankeyf şehrinde Dicle nehri üzerinde büyük bir köprü vardır ki, diller ile anlatılıp kalemler ile yazılmaz. Bu büyük köprü öyle benzersiz bir köprüdür ki, kemerlerine insan gözleri güçlükle bakar.
” Benim Hasankeyf’i anlatmaya çalışmam yetersiz ve aciz bir çaba olur.
Ah o görkemli kayalar sırlarınızla sulara gömüldünüz.Ah Hasankeyf sırtını kayalıklara yaslamıştın oysa muhteşem kale ve kentin iki yakasını bir araya getiren tarihi bir taş köprün ile yıkılmaz sandığımız Hasankeyf . Yeni görüntün ağlamaklı yapıyor beni.
Seni parçalamaya başladıklarında da çok ağladım.Sadece ben mi hayır bir çok insan ağladı.Ağladık.
Güneydoğu’nun mistik havası ile gizemli bir coğrafyada. Doğu’nun rengiydin sen kahverengiydin.Toprak rengindeydin. Heybetli bir tarihtin … Efsaneydin.
Şimdi gözlerimi kapattım ve eski Hasankeyf’i düşünüyorum.Tarihi bir efsanenin masal kahramanları ve bu kahramanların en ünlüsü Hasankeyf Kalesi. Sarp kayalar üzerine inşa edilmiş kale, tamamen doğal malzemelerden oluşan yapı..
Bu kalenin içinde gizli geçitler ve iki saray bulunuyor.
Sonra Geçmiş ve geleceği birbirine bağlayan köprü… Tahmin dahi edilemeyecek kadar eski bir tarihe dayanan bu köprü, günümüzde tek bir kemer kısmıyla ayakta. Bu köprünün ilginç tarafı ise orta kısmının ahşaptan olması. Özellikle köprünün ayakları üzerinde bulunan akrep ve aslan kabartmaları.Sonra İki Yollu Minare ah efsaneler kimbilir belki de gerçek.Ah boynuz kulağı geçer usta çırak efsanesi.
Küçük Saray, Ulu Camii, Su yolları, El-Rızk Camii, Büyük Saray, Hasankeyf Köprüsü̈, Sultan Süleyman Camii, Koç Camii, İmam Abdullah Türbesi, Zeynel Bey Türbesi, hamam, mağaralar, Dicle Nehri…
10 bin yıllık bir tarih, farklı dillere hakim, korkusuz, coşkulu çocuklar…Ah çocuklar sahip çıkamadık mirasınıza artık anlatamayacaksınız Hasankeyf’i gelen ziyaretçilere.Çünkü anlatılacak Hasankeyf kalmadı . Yeşil Dicle, güzel Dicle…Ah Dicle nazlı gelin ne yaptılar, ah neler oldu .
Mağaraların içinde ve Dicle Nehri kenarında yer alan mütevazİ restoranlar size harika lezzetler sunarken, tarihten de kopmamanızı sağlıyor. Yemeğinizi yedikten hemen sonra, Dicle Nehri’ne doğru Türk kahvenizi yudumlamak, burada içilebilecek en keyifli kahve idi.
Havasını koklamak, Dicle’nin sesini dinlemek, insanları ile konuşmak ise bambaşka keyif veriyordu.
Hasankeyf’te suya ayaklarınızı daldırıp yemek yemeden ve su yerine sütün, şeker yerine balın kullanıldığı, içine ceviz parçacıklarının eklendiği hilve kahvesini içerken tarihi hissetmek kimbilir kimler yaşadı, neler oldu diye düşünmek , Hani Nil yeşili gibi. Dicle öyle güzel bir renkte bir nehir.
Sevdası taşları yakan, muhteşem mimarisi ile eski başkent olan Hasankeyf ve Hasankeyf’in can damarı Dicle’nin her taşının altından farklı bir efsane ve gizli bir tarih çıkan.
Baraj yapmak için bütün çevreyi katledip antik kenti dinamitlerle uçurmaya değdi mi ?
Güzeller güzeli Hasankeyf. Elveda güzel şehir koruyamadık seni AFFET BİZİ
Sular çekilse ve sen yine efsane olsan HASANKEYF.
KEYFİMİZ DE KALMADI ARTIK SANA GELMEYE.ÇÜNKÜ SEN YOKSUN ARTIK.YENİ HALİNİ GÖRMEK BİLE İSTEMİYORUM .DAYANAMAM,KIYAMAM. DİCLE NEHRİNİN KOYNUNDA UYU KiMBiLiR BELKi BiR GÜN BİLİNMEZ……KİMBİLİR.
AYŞE YELKOVAN