Getting your Trinity Audio player ready... |
Yıl 1923 Amerikalı 10 yaşında bir çocuk Atatürk’ün hayatını okur, başarılarını öğrenir ve kendisine bir mektup yazarak bir fotoğrafını ve not yazmasını ister. Mektup Atatürk’e ulaşır. Atatürk çocukları çok sevdiği için mektuba cevap yazar ve Türkler hakkında araştırma yapmadan karar vermemelerini önerir. Aradan yıllar geçer. 25 yaşına giren bu genç bir gün parkta otururken elindeki gazete düşer ve ağlamaya başlar. O gazetede Atatürk’ün ölüm ilanı vardır. Makine mühendisi olan genç aile şirketinin başına geçer ve Türkiye’ye bir itfaiye aracı satarlar. Aradan yıllar geçer. 85 yaşında iken Saliha Sulander adlı bir Türk vatandaşıyla tanışır ve Saliha hanım mektup olayını öğrenir. Aslında 1959 yılında Life dergisi ve birçok Amerikan gazeteleri bu olayı haber yapmıştır. ülkemizin ucuz magazin gazeteleri ve dergileri olaydan habersizdir, yalnız hayat dergisinde kısa bir haber olarak çıkar.
Yıl 1998 Bülent Ecevit’in talimatıyla kültür bakanı İstemihan Talay Curtis’ i Türkiye’ye davet eder. 1960’dan itibaren Türkiye defalarca gelmiş Anıtkabir’i ziyaret etmiştir. Fakat bu kez Anıtkabir’e davetli olarak gelir. Atatürk’ün yazdığı mektubu da Anıtkabir Müzesi’ne sergilenmek üzere armağan eder. 2012 yılında 99 yaşında 10 Kasım günü ölür.
Olayın buraya kadar olan kısmından daha önce de bir yazımda söz etmiştim.
Şimdi gelelim günümüze, Amerika’da sinema televizyon üzerine eğitim gören ve orada yaşayan Gürkan Us adlı Bir Türk vatandaşı Atatürk’ün gönderdiği resmin müzayedede satılacağını duyar ve neye mal olursa olsun onu almaya karar verir ancak, koronavirüs nedeniyle gidemez.
İnternet üzerinden satışa katılır. 4 Amerikalı ile yarışarak Atatürk’ün resmini alır. Basına değerini açıklamaz, onun değeri parayla ölçülemez, der.
işte Atatürk sevgisi budur.
US soyadı Ardahan’ın saygın ailelerinden olduğu için hemen aklıma Kadıköy de eczacı olan arkadaşım Akın Us’u geldi. Aradım ve Gürkan Us’ u tanıtyıp tanımadığını sordum. Oğlum deyince gözlerim doldu ve Ardahan’ lı bir hemşeri olarak duyduğum gururu anlatamam.
Çapsız kimselerin düzeysiz girişimleriyle Atatürk ilgisi ve sevgisinin yok edilemeyeceği bu örnekten de çok net anlaşılıyor.
Konuyu gündeme getirdiği için Yılmaz Özdil e de teşekkürler.
Av. Yalçın TURA