Menfaat hırsı ile kızışan ve vuruşan’ insanları sakinleştiren, idare edenlere Nüfus ve İtibar sağlayan yegane Tılsım Adalet’tir dedik.
Adaletle idare olunan Ülkelerde huzurun arttığı, idarenin kolaylaştığı asırlardan beri deneyimlerle anlaşılmaktadır.
Geçmişten günümüze kadar insanoğlu hep Adalet diye bağırdı durdu.
Adalet Kanuna dayanmayan bir Hukuk temelsiz çürük bir binaya benzer.
En hafif reaksiyonlarla bile yıkılıp harap olur.
Tabii hallerinde biz insanlar adilce yapılan hükümleri iyi karşılar’ haksız hükümlere de isyan ederiz.
Adaleti icraatına esas duymayan bir İktidar fiili bir kuvvet olur sadece.
Başkaları da onların yerini kapmak için mücadele eder dururlar.
Adalet kuvveti demek; kullandığı ve kullanacağı söz konusu olan kuvvete adil olmak ve adilane davranmaktır. Adalet prensipleri her yeni fikir, her keşifler karşısında feda edilmemelidir.
Fizikte de, Tıpta da ilk önce faydalı görünen nice keşifler takip ve tecrübelere dayanmayarak eskiye felce uğratılabilir, fakat Fikir ve Düşüncelere asla zincir vurulamaz.
Zindanlarda da sadece Mukaddes Kinler doğar, beslenir ve güçlenir.
Ümitsizlikten hal çareleri doğar,
Siyasi faaliyetler susturulsa da,
Kalplerdeki Mistik kuvvet asla yok edilemez…
Küçük ama gerçek bir Hikaye anlatayım size;
California da İrvine’ deki Hayvanat bahçesi işçileri, ücretlerine zam isteğiyle Greve gitmişler.
Bu Grevci işçiler birde şehirde yürüyüş yapmışlar.
Buraya kadar her şey normal!
Ama bununla da kalmamışlar,
Hayvanları da yürüyüşe katmışlar,
İnsanlar gibi Hayvanlarında kendilerine göre isteklerini belirten levhalar yazmışlar ve bunları yürüyüşe katılan Hayvanların boyunlarına asmışlar.
Mesela’ Zürafaların boyunlarında şu yazılıydı, boynumuzun kısaltılmasını istiyoruz.
Develerin isteği de şuydu’ sırtımızdaki kamburlar düzeltilsin.
Filler de şöyle diyordu’ Fildişin den eşya yapılması yasak edilsin.
Artık gerisini de siz düşünün bu hikaye uzar gider nereye çekmek isterseniz.
Yorumlar kapalı.