|
Getting your Trinity Audio player ready...
|
SOLMEDYA – Başkanı Donald Trump ile New York’un yeni belediye başkanı Zohran Mamdani arasındaki ilk Oval Ofis görüşmesi, Washington kulislerinde günlerdir dile getirilen “sert yüzleşme” beklentisini boşa çıkardı. Cumhuriyetçi çevrelerin haftalardır “komünist”, “aşırı solcu” ve “tehlikeli” ifadeleriyle hedef aldığı Mamdani, Oval Ofis’ten beklenmedik şekilde sıcak bir tabloyla çıktı.
Cuma günü yapılan görüşme, CNN’den Aaron Blake’in aktardığı üzere, siyaset gözlemcilerinin öngördüğü tansiyonun aksine, Trump’ın yumuşak ve zaman zaman korumacı çıkışlarıyla şekillendi. Tartışma yaratacak açıklamalar beklenirken Trump, hem kendi söylemlerini yumuşattı hem de Mamdani’ye yönelik soruları bizzat savuşturarak ilginç bir diplomatik görüntü verdi.
1. Trump’ın Şaşırtıcı Yakınlığı
Gazetecilerin iki isim arasında geçmişte yaşanan polemikleri hatırlatmasına rağmen, ne Mamdani gerilimi tırmandırdı ne de Trump sertliğe yöneldi. Aksine Trump, sık sık Mamdani’yi överek “Fikirlerimiz birçok noktada kesişiyor”, “Bu belediye başkanının harika işler yapacağını düşünüyorum” gibi ifadeler kullandı.
New York’un fonlarının kesilmesine ilişkin eski açıklaması hatırlatılınca da Trump geri adım atmadan, ancak tehdidin pratikte gündeme gelmeyeceğini söyleyerek tansiyonu düşürdü.
Mamdani ise Gazze açıklamalarında geri adım atmasa da tartışmayı sürekli “yaşam maliyeti krizi”ne çekerek ekonomik mesajlarına ağırlık verdi.
2. Mamdani’ye Kalkan Oldu
Görüşmenin en dikkat çeken anlarından biri, Trump’ın Mamdani’ye yöneltilen eleştirileri bizzat bertaraf etmesiydi.
Mamdani’nin kendisine “faşist” dediği hatırlatıldığında Trump, “Sorun değil, söyleyebilir” dedi.
“Despot” sözleri gündeme gelince ise “Hakkımda bundan çok daha ağır şeyler söylendi” yanıtıyla ortamı yumuşattı.
Göçmen operasyonlarına yönelik eleştiriler hatırlatıldığında ise “O da suç görmek istemiyor; ben de istemiyorum” diyerek konuyu polemik alanından çıkardı.
3. ‘Kazananı Takdir’ Refleksi Yine Sahnede
Blake’e göre Trump’ın yıllardır tekrarladığı bir davranış biçimi yine devreye girdi: Siyasi çizgisi zıt olsa bile seçim kazanmış, güçlü profil çizen isimlere sempati gösterme refleksi.
Queens kökenli amdani’nin “başarı hikâyesi”, Trump’ın dikkatinden kaçmadı.
Ayrıca Biden yönetiminin, yaşam maliyeti krizinde güçlü kampanyasıyla öne çıkan Mamdani ile doğrudan polemik istememesinin de görüşmenin sakin geçmesini sağladığı belirtiliyor.
BU NE ANLAMA GELİYOR?
Görüşme, Cumhuriyetçilerin Mamdani’ye yönelik haftalardır yürüttüğü söylem kampanyasını zayıflattı.
Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt’in bir gün önce “Yarın buraya bir komünist geliyor” açıklamasına, Cumhuriyetçi senatörlerin “Trump ona ders verecek” çıkışlarına rağmen, Oval Ofis’te bunun tam tersi bir tablo oluştu.
Trump, Mamdani’ye yönelik “cihatçı” ithamlarını da reddederek “Kampanya döneminde böyle sözler söylenir” dedi.
Sonuç:
Trump, partisinin Mamdani’ye karşı oluşturduğu sert propaganda hattını kendi elleriyle yumuşatmış oldu.
Şimdi gözler, Cumhuriyetçi tabanın bu sıcak görüntüyü nasıl karşılayacağında.
