|
Getting your Trinity Audio player ready...
|
SOLMEDYA – Emekli Kurmay Albay Orkun Özeller’in, KCK/PKK terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan hakkında yaptığı suç duyurusu savcılık tarafından işleme kondu. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma numarası verdiği başvuruyla, Öcalan hakkında 1999 yılından sonraki örgütsel faaliyetler kapsamında yeni bir terör soruşturması başlatıldı.
Özeller, dilekçesinde Öcalan’ın 29 Haziran 1999’dan bu yana cezaevinde bulunmasına rağmen, “terör örgütü kurma ve yönetme” suçunu kesintisiz şekilde sürdürdüğünü, ayrıca örgütün eylemleri yoluyla “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma” suçunu azmettirdiğini ileri sürdü.
Suç duyurusunda, 2005 yılında kabul edilen KCK Sözleşmesi’ne dikkat çekilerek, Abdullah Öcalan’ın “KCK kurucusu ve önderi” olarak tanımlandığı, örgütün siyasi ve askerî kararlarının onun onayı olmadan hayata geçirilemeyeceğinin açıkça düzenlendiği ifade edildi. Dilekçede, PKK’nin askerî kanadı HPG’nin de KCK Önderliği ve Kongra-Gel’in siyasi iradesi doğrultusunda hareket ettiğine ilişkin hükümlere yer verildi.
Özeller, bu yapı nedeniyle Öcalan’ın yalnızca ideolojik değil, doğrudan örgütsel karar alıcı konumda bulunduğunu belirterek, 2000 yılından itibaren gerçekleştirilen silahlı saldırılar, intihar eylemleri ve şehir çatışmalarının sorumluluğunun da bu hiyerarşik ilişki kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini savundu. 2013 yılında yürütülen “çözüm süreci” ve sonrasında yaşanan hendek olaylarına ilişkin talimatların da bu çerçevede verildiği iddia edildi.
Dilekçede ayrıca, 2004 yılında PKK’den ayrılarak kurulan TAK adlı örgüte de atıf yapılarak, bu yapının kuruluş bildirilerinde de Abdullah Öcalan’ı “önderlik” olarak tanımladığına dikkat çekildi. Bu durumun, örgüt yöneticiliği iddiasının yalnızca PKK ile sınırlı olmadığını gösterdiği ifade edildi.
Başvurunun sonuç ve talep bölümünde, Öcalan’ın 1999 sonrasında gerçekleşen örgüt eylemleri nedeniyle yeni suçlardan cezai sorumluluğunun bulunduğu savunularak, kamu davası açılması istendi. Dilekçede ayrıca, kamuoyunda tartışılan “umut hakkı” söylemleri gerekçe gösterilerek, kaçma ihtimaline karşı tutukluluk halinin devamının talep edildiği belirtildi.
Savcılığın soruşturmayı başlatmasıyla birlikte, Öcalan hakkında 1999 sonrası dönemi kapsayan yeni bir hukuki sürecin önü açılmış oldu.
