Açılım Komisyonu Uzatıldı, Siyasi Fren Sesi Yükseldi: “Önce Silah, Sonra Her Şey”

1 ABHABERCİa
Getting your Trinity Audio player ready...

SOLMEDYA –  Açılım süreci kapsamında TBMM’de çalışmalarını sürdüren Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun görev süresi, 20’nci toplantıda oybirliğiyle 2 ay uzatıldı. Karar teknik olarak komisyon çalışmalarının devam edeceğini gösterse de, toplantıda kullanılan siyasi dil ve yapılan vurgular sürecin yön değiştirdiğine işaret etti.

Komisyona sunulan değerlendirmelerde, başlangıçta dillendirilen “ortak rapor sonrası yasal düzenleme” beklentisinin zayıfladığı, buna karşılık “önce silah bırakmanın takibi” ekseninin öne çıktığı görüldü. Prof. Dr. Havva Kök Arslan, komisyonun önceliğinin yeni bir anayasa yazımı değil, silah bırakma sürecinin Meclis zemininde ve millet adına izlenmesi olarak tanımlanmasının çalışmanın ayırt edici yönü olduğunu ifade etti. Bu yaklaşımın, sürecin güvenlik bürokrasisi dışına çıkarılarak TBMM çatısı altında yürütülmesini bir “meşruiyet kazanımı” olarak konumlandırdığı vurgulandı.

AKP: “BAĞLAYICI DEĞİL, TOPLUMSAL RIZA ÖLÇÜLECEK”

Toplantıda söz alan AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Kürşad Zorlu, komisyonda dile getirilen görüşlerin bağlayıcı bir irade oluşturmadığını belirterek, hazırlanacak rapordan kesin bir sonuç çıkarılmasının doğru olmayacağını söyledi. Terör örgütünün yurt içi ve yurt dışındaki tüm unsurlarıyla silah bırakmasının vazgeçilmez ön koşul olduğunu vurgulayan Zorlu, sürecin “toplumsal rıza üretip üretmediğinin test edileceğini” ifade etti.

Zorlu’nun “Savaş devletler arasında olur; terör örgütüyle barış değil, mücadele olur” sözleri ise, DEM Parti’nin kullandığı dile açık bir mesafe koyma olarak yorumlandı.

MHP: “PAZARLIK ALANI YOK”

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız da komisyondaki tartışmalara sert bir çerçeve çizdi. Üniter yapı, toprak bütünlüğü ve anayasal ilkelerin hiçbir şekilde siyasi pazarlığın konusu olamayacağını vurgulayan Yıldız’ın açıklamaları, MHP’nin sürece dair kırmızı çizgilerini daha kalın biçimde yeniden tarif ettiği şeklinde değerlendirildi.

AKP’DEN DEM’E DOLAYLI UYARI

AKP Kayseri Milletvekili Ayşe Böhürler ise rapor diline dikkat çekerek, kamuoyunun hangi başlıkların tartışmaya kapalı olduğunun net biçimde ortaya konmasını beklediğini söyledi. Soyut kavramların raporda ağırlık kazanmasının sürece zarar verebileceğini ifade eden Böhürler, silah bırakma konusunun daha açık ve net bir dille yazılması gerektiğini vurguladı. Bu çıkış, kulislerde DEM Parti’ye yönelik “sınırları zorlamayın” mesajı olarak okundu.

KULİSLERDE ‘GERİ VİTES’ DEĞERLENDİRMESİ

Komisyonun kuruluş aşamasında konuşulan “önce rapor, sonra yasal düzenleme” senaryosu; DEM Parti’den gelen “önce yasa, sonra silah bırakma” yönündeki açıklamalar, umut hakkı, af ve anayasal tartışmalarla birlikte kamuoyunda ciddi tepkilere yol açtı. Cumhur İttifakı kulislerinde artan seçmen tepkisinin sürecin “taşıma kapasitesini” zorladığı, bu nedenle siyasi dilin bilinçli biçimde “bağlayıcılık yok”, “toplumsal rıza” ve “önce silah bırakma” eksenine çekildiği dile getiriliyor.

Kulislerde, Kürşad Zorlu’nun “toplumsal rıza test edilecek” sözlerinin, gerekirse sürecin askıya alınması için siyasi bir gerekçelendirme zemini olarak kullanılabileceği yorumları yapılıyor.

 

Exit mobile version