Türkiye solunun her nedense şaşkınlıkla karşıladığı Arjantin seçimini;
Liberal ve popüler ekonomist Javier Milei adlı aşırı sağcı aday ikinci turda %56 oy oranıyla kazandı.
Merkez solun adayı %44oy da kalarak resmi sonuçlar açıklanmadan havlu atarak teslim oldu.
%142 enflasyonun olduğu ülkede karanlık günlerin yaşanacağını,
siyasal sonuclarını öngörmemek siyasi körlük olur.
Küresel sermayenin elbirliği ve merkez solun beceriksiz ve çaresizlik içinde yarattığı ekonomik bunalımın ve kaousun çok daha büyük krizler yaratacağı kaygısı yaşanmaktadır.
Yenilginin nedenleri aslında gizli saklı şeyler değildir.
Küresel sermayenin başta IMF olmak üzere tüm sömürgen kurumları ülke kaynaklarını yoksul halkın kanını emerek merkez sol iktidarın istediği politikaları hayata geçireceği koşulların önünün kesildiği,
halka verdiği sözleri yerine getirmesinin öfke seline dönüşmesi bilinen sonu getirmiştir.
Öfke ve tepki oylarıyla zafer kazanan;
İktidarı devralan aşırı sağcı Milei’nin de önümüzde ki günlerinin başarıyla geçeceği de söylenemez.
Sömürgenler aynı küresel çakallar,
Arjantin;
Beş yıl kuraklıkla boğuşmuş yoksul Arjantin halkı aynı…
Değişen birşey yok ki!
Yıllardır görece demokrasi ve insan hakları,
özgürlükler üzerinden zor ekonomik koşullara rağmen birşeyler yapmaya çalışan merkez sol iktidardan sonra;
Faşist askeri diktatörlük döneminde kaybolan/ katledilen insanların varlığını yok sayan,
soy kırım ve katliamların cezalandırılmasını durduran,
kadın ve azınlık haklarını yok sayarak ayrımcılığı,
ırkçılığı destekleyen,
ekonomik anlamda tümüyle teslim olan bir sağcı faşist iktidar yönetimi ele geçirmiştir.
Bir çok ülkede yükselmekte olan faşist dalganın son somutu Arjantin örneğinin derinlemesine iyi analiz edilmesi gerekir.
Yüzeysel anlatımlar ile geçiştirmek doğru olmayacaktır
Sağ iktidar eğitim de,
sağlık da küçülen bir devlet yapısını,
daha çok ticaretin geliştirilerek ekonominin düzeleceğini halka anlattı ve destek buldu.
%44 ile kaybeden sol tam tersi savlar ile halka gitti.
Devletin daha çok güçlenmesi ve halka hizmeti topluma sundu ve yeteri kadar destek bulamadı.
Ne var ki;
%56 oy oranına rağmen güçlü bir iktidar olacağı varsayılmıyor.
Ulusal kongrede üstünlük kendilerinde değil.
Kurumlara atamalarda,
kendi kadrolarını yerleştirmekte zorlanacağı ve engellemeler olacağı şimdiden konuşulmaktadır.
Ne de olsa ülkenin; ekonomik sorunlarının merkez solun son iki iktidar eliyle yanlış yönetim anlayışı,
Çalışanların satın alma gücünün çok düşmesi,
küresel sermayenin sömürüsü ve beş yıl süren kuraklıktan kaynaklandığı gerçeğini de göz ardı etmemek gerek.
Özcesi küresel sermayenin özellikle IMF eliyle Arjantin halkının ve kaynaklarının vahşice sömürülmesi sonucu;
Bunalımı iliklerine kadar yaşayan halk;
Bu seçimler de var olan durumu kabul etmeyerek ne olacağını bilinmediği zor ve karanlık,
korku,
endişe dolu bir yolculuğa çıkmıştır!
Yüreği emekten ve yoksul Arjantin halkından yana olan hiç kimsenin;
Yarının ne/nasıl olacağına dair şimdiden iyi şeyler söyleme lüksüne sahip olmadığını belirtmeliyim…
Şiir Sevdanın Militanıdır!
Aşk Örgütlenmektir!
Dinleyelim mi!