Unutmayınız;
Devlet aklı her yerde kazandı!
Mayıs seçimlerinde RTE’nin seçim kazanmasına izin verilmesi,
Akşener’in tasfiye sürecinin başlatıldığını anlayarak agresif siyayete gömülmesi,
son balkon konuşması işaret fişekleridir.
Bu seçim de ekonomik çöküntü ve emekliler önemli bir gerçek olmakla birlikte;
Kullanım süresi dolmuş siyasal İslam ve merkez sağın yerine “Yeni Milliyetçi merkez ‘Sol’ görünümlü” yeni bir sağ yaratılarak devlet yönetimi teslim edilmek isteniyor.
Belli ki adım adım yürünüyor.
Biraz zaman alabilir.
RTE’nin havlu attığını son iki konuşmasından özellikle de İstanbul konuşmasından anladığımızı yazmıştık.
Önemli olan bizim nerede durduğumuzdur.
Beyin aynı beyin.
Sağ lop,
‘sol lop aynı bedene hizmet ediyor…
Kötünün iyisi (Ehveni şer) iyi midir?
Tarihi bir sorumluluğun altına onuruyla girenler:
Stratejik kararları ile;
Bedel ödeyerek,
yüzakıyla yarınlara yol açtılar,
zemin yarattılar ama hepsi o kadar…
Bu uğurda,
yol açmayan;
HÜDA-PAR ve AKP’nin kara propagandasının etkisi altında kalıp dahil olan,
“Kent Uzlaşısı”nı baltalayanlar,
doğru bir şekilde yaşama geçirilmesine çomak sokanlar süreci gerisinde düşmenin,
siyasal öngörüsüzlüğün dibini yaşayacaklar…
Yok sayılan;
Açıkça ‘terörist ilan edilen,
Kentleri yerle bir edlilen,
sandıkları boşaltılan,
Sahte ve kamu görevlisi adı altında seçmen ile doldurulmasına rağmen yaşananlar Kürtlerin ve DEM’in okkalı ve sağlam bir tokadı olarak tarihte yerini almıştır.
“Benim olmayanı başkasına yar etmem” mantığıyla;
Ovacık,
Dersim üzerinden sidik yarışına girmek,
Kadiköy’de Neo Kemalistler eliyle Kurbağalıdere’ye gömülmek ise tam bir iflas gibi görünse de bildik “Sağ/sol lop işi olduğunu anımsatmak istiyorum.
Ulusolcular ile siyasal öngörüden uzak etnik kimlik üzerinden siyaset yürüyenlerin ortaklaşan kıt aklıyla ancak bu kadar…
Devlet aklı yeni bir yapılanmaya giderken,
her alanda gizli/açık mesajlarını verirken bunu okuyamayan,
“Kent Uzlaşısı”nı anlamayan,
işine geldiği yerde uygulayan,
işine gelmediği yerde uygulamayan,
sistemin dışına düşerek marjinalliğe gömülenlerden özeleştiri ve siyasetin gereğini yapmalarını beklemeli ve gereğini yapmalıyız!
Barış!
Yeni bir Barış süreci;
Devleti yönetenler ile olacak” denildiğinde sağ ve sol lop olarak görmeli ve bunun neresinde olmamız gerektiğine karar vermeliyiz.
Dışında olmayacaksınız;
İçinde ve nerede nasıl yer alacağınızın şimdiden yolunu çizmek zorundasınız.
Yoksa;
Siyaset sınıfının öngörüslüğü yüzünden sonrasında acı çekeni yine mazlum emekçiler,
halklar değil midir!..
Siyasal bunalımlar;
Diyalektiğin uygulanmadığı,
köhne düzenin yıkılması ve yeni düzenin eşit vatandaşlık temelinde kurulmamayışındandır…
Ara dönemler (Sivil/Askeri Darbe) ise hastalığın tüm vücuda yayılması,
acı içinde geçen bitkisel hayat demektir ki;
Asıl yıkılması gerek bu hukuksuzluktur.
İyisi mi;
Direnç damarımızı diri tutan,
yaşamakta olduğumuzu düşündüren her şeye aşk ile sarılmalı,
mücadele etmeli,
doya doya yaşamalıyız…
Aşk bu!
Şiir Sevdanın Militanıdır!
Aşk Örgütlenmektir!