Bu kez de;
“Yazdıklarıma anlamıyoruz” derseniz olmayan saçımı/başımı yonacağım…
Ben zaten kendine kölelik eden tek “Tanrıyım!”
Dünya da kölelik kalktı diyorlar ya;
Sen,
yine de inanma gözüm.
Çok katlı yeni yetme tımarhanelerin,
gökdelenlerin dar’ların de beyaz yakalı,
‘Janti’ takılanları saymazsak,
kölelik,
henüz bende de kaldırılmamış.
Hastasıyım sevmeye hasta nefsimin!..
“Aşk insanıyım” derken sadece kadın bedenine,
kaba egosuna takılıp kalan,
kadın dışında tanımadığı dünyanın;
Nimetlerinden nasiplenememiş,
aşk delisi,
kırık/dökük düşlerinin ardına düşmüş,
dünyevileşmenin son kalesi,
köleliklerin en sofistikesi…
Deyin hele;
Düşlerinde yarattıklarını yücelten,
ilah edineni gördünüz mü hiç?
Ben gördüm!
İçinde yaşıyorum bildik ayin seansının.
Kulluk,
kölelik değilmiş,
bana ne!
Ben,
zaten kendine kölelik eden tek “Tanrı”yım.
uyandığımda ilk işim,
gün boyu,
dünya ile tatmin etmektir kendimi.
Sevgi ayini bunun adı!
Yaşam yolculuğun da;
Yüceldikçe yüceltmek ve bencilllğimi korumak.
Elmaslar,
pırlantalar ile bezenmiş,
sırmadan kılıflar giydirmektir bahanelerime.
Şu üç günlük,
ölümlü dünya da;
Bağırsaklarında bok taşıyan tek tanrıyım.
Sen de kimsin?
Varlığın,
varlığıma kurban olsun be hey gözüm!
Kartepe’de;
Kar altında donuyor börtü böcek.
Umrunda mı yaşayan ölülerin?
Kölelik henüz ben de kaldırılmamış,
müptelasıyım nefsimin…
Küçümserim kulluğu!
Ne o ilkel tapınmalar falan…
Gözlerimi kaparım kendime taparım.
Uyandığım da,
ilk işim dünya ile tatmin etmektir yine o güzel kendimi…
Moralim bozulunca;
Karar an’ıysa,
bir kalemde silerim.
Tüketir,
açlık sınırına gelince gözlerim,
bakmam,
bakamam gözünün yaşına.
‘Helal haram’ demem çatır çutur yerim…
Aşk ile sevişemeden;
Yönetemediğimiz için dağılan aileler,
daha kendi zaaflarımızı bile yönetemeden,
milyonları sömürenlere;
Küfür etmeyi sevmek nankörlükse
nankörüz ikimiz de…
Ve sevgilim;
Gel sen bu kel “Tanrıyı” dinle!
Bilir misin,
nankörlük kafirin ergenlik dönemiymiş.
Aşka düşen biçare misali,
ateşi sevmek gibi bir şey.
Anlatılmaz,
dibine kadar yaşanır…
Ve dahi;
Kölelik henüz ben de kaldırılmamış.
Kimi güce,
kimi ateşe,
kimi taşa ,
kimi göze/kaşa,
kimi sarığa/başa tapar.
Oysa ki gözüm;
İnan,
kendine tapmak tapmaların en güzeli…
Tapının!
Ego değil bu;
Sevin kendinizi!
Sevin,
sevin ki sevsinler o tanrıyı!..
Ha!
Unutmadan;
Şiir Sevdanın Militanıdır!
Aşk Örgütlenmektir!
Dinleyelim mi!