Yerel seçim heyecanı hızla devam ediyor. Bütün partiler yaklaşan yerel seçimlerde başarılı olmak için ince eleyip sık dokuyarak adaylarını belirliyor.
Adaylar belirlerken seçim bölgelerinin hassasiyeti, nüfus yoğunluğundaki dengeler, siyasi ahlak ve demokrasinin evrensel kuralları göz önünde bulundurulması başarıyı getireceğini göz önünde bulundurmak gerekiyor.
Peki, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve yönetimi ne yapıyor?
Ne yapmaya çalışıyor?
İstanbul’da bu ana kadar belirlenen aday profillerini incelerken ne bölgeler arasındaki hassasiyet, ne nüfus yoğunluğuna ne de demokrasinin evrensel ilkesi olan örgütün katılımına, karar ve söz sahibi olmasına, kurultayda söz vermesine rağmen uyduğu söylenemez.
CHP’de İsmi açıklanan adaylara bakınca da Trabzon, Erzincan rüzgârı esiyor.
İstanbul’da yaşayan 415,031 nüfuslu Trabzon iline 5 Belediye Başkanı, 307,032 nüfuslu Erzincan iline 6 Belediye Başkanı vererek nüfus oranı yüksek birçok ile yer vermemesi tepkiler çekmeye başladı. Bu duruma birçok insan genel merkezin İmamoğlu’nun etkisi altında kaldığı, Özgür Özel’in liderlik sorunu yaşadı söyleniyor. Kurultay sürecindeki gelişmelere bakarak değerlendirdiğimizde de ekip mantığı ile hareket ettikleri açık açık gözüküyor. Partide koltukları ele geçirmenin seçimleri almadığı yıllarca iktidar olamayışın nedeni olduğunu CHP yöneticilerine hatırlatmak isterim.
Önemli bir konu da siyasi ahlak meselesizdir. Yıllarca partiye emek veren, bedel ödeyen partililere yer vermeyerek, düşüncesini yok sayarak AKP saflarına katılan, bakanlık yapan Ertuğrul Günay’a adaylık teklifi yapmayı doğru bulmadığım gibi, siyasi ahlaksızlık olarak görüyorum.
Satırlarıma son verirken, Genel Başkan Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu’nu buradan uyarıyorum, bindiğiniz dalı kesmeye çalışıyorsunuz. İstanbul’da AKP bizim rakibimiz değil, İBB’yi altın tepside AKP’ye sunmaya çalışmayın.