En sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim. Tuzla’da seçim ancak CHP ile DEM’in iş birliği ve parti içi küskünlüklerin ortadan kaldırılması ile kazanılabilir.
Gerekçesi de belli: Aday DEM’in ve CHP’nin üzerinde mutabık kalacakları ve her iki partinin seçmeninin oy verebileceği bir kişi olmalı. Yetmez, bu aday aynı zamanda AKP’ye oy veren Kürtlerden de oy alacak biri olmalı. O takdirde sonuç alınabilir, aksi takdirde burada seçim kazanmak mümkün değil.
Neden böyle diyoruz? Çünkü hesap belli, oylar belli, matematik ve sosyoloji ortada. Yerel seçim ile genel seçimin dinamikleri farklı. Her ilin özgün koşulları olduğu gibi her ilçenin de koşulları kendine hastır, tıpkı Tuzla’da olduğu gibi. Bundan dolayı adayın profili önem kazanıyor. Bu anlamda Tuzla’nın adayı Eren Ali Bingöl bu profile uygun bir aday. Gençliğinin enerjisi ve eğitimi ile akıl, strateji, sosyoloji ve matematiksel olarak Tuzla’da 17 mahallede yaşayan kimlik analizini doğru yaparak 32 yıldır alınmayan bu seçimi alabilir.
Diğer bir deyişle akıllı bir strateji ve sosyolojiyi dikkate alan bir matematikle seçim Tuzla’da kazanılabilir. Durum ve sosyoloji belli.
Rakamlara bir göz atalım: Geçen seçimde CHP (bileşenleri ile birlikte) 54,024 bin oy almış, DEM de (Yeşil Sol) 12.087 bin oy almış, toplamda 66,111 bin ediyor. Karşı cephede yer alan Cumhur İttifakı ise AKP 34,93 bin, MHP de 7,83 bin almış bu da eder 42,31 bin. Bu durumda CHP +DEM iş birliği Tuzla’da seçimi alabilir, ama CHP içindeki küskünleri kucaklamak ve sahada işbirliği içinde olduklarını seçmenlere hissettirmelidir. Tabi seçimde iki artı iki her zaman dört etmez bazen 3 bazen beş edebilir.
Her ne kadar burada yarış iki aday arasında geçecekse de diğer partilerin konumu, durumu ve nasıl davranacakları da önemli: Küsuratları dikkatte almadan söylersek, İyi Partisinin 15.870 bin oyu, Yeniden Refah Partisinin 6.415 oyu var, Zafer Partisinin 6,223 bin oyu, İşçi Pastisinin de 7.499 bin oyu var. Ayrıca diğer partilerin de toplam 3,500 oyu var. Bu anda Tuzla’da İyi Parti, Zafer Parti, Yeniden Refah Partisi ve Sadet Partisi de aday çıkarmış durumda. O nedenle seçimin sonucunu etkileyecek faktörler olarak bir kenara not edilmeli.
Bu matematiğe ve sosyolojiye bakıldığında şu söylenebilir. DEM ve CHP’nin üzerinde anlaştığı, her iki tarafın seçmeninin de oy verdiği halde CHP adyı Eren Ali Bingöl seçimi almaya çok yakın. DEM iyi bir çalışma yaparak seçmenini firesiz sandığa götürmek durumundadır.
Tabi bu seçimde, meclis üyeleri listesinin de bu süreçte çok önemli olduğunun altını çizelim.
Tuzla analizini iyi yapmak lazım, hiçbir partinin tek başına Tuzla’da seçimi alma olasılığı gözükmüyor. Burada güç birliği olmazsa, yani DEM ve CHP Tuzla’da uzlaşmadan seçime girmesi halinde, yalnız Tuzla’yı değil, Büyükşehirde de seçim zora girer. Seçimde güç birliği nasıl ki kazanma konusunda bir domino etkisi yapacaksa kaybetme konusunda da aynı etkiyi yapar. Bu durum ilçe ve büyükşehir meclislerine de yansır.
O halde akıl var mantık var, bile bile lades demenin, Tuzla’yı tekrar AKP’ye teslim etmeninin manası ve mantığı yok. Muhalefet partilerinin kaybetmek yerine kazan kazan politikası ile hareket etmeleri gerekir.
O zaman bütün anakent merkez ilçeleri ve İstanbul’da seçim kazanmakla birlikte büyükşehir meclisinde çoğunluk elde edilir. Aksi bile bile kaybetmeye oynamaktır, bu da İstanbul ve Tuzla’da yaşayanlara haksızlık olur, kötülük olur.
Görünen köy kılavuz istemez, durum buyken gerekli fedakârlıkları yapmayarak birlikte hareket etmemek ister istemez Cumhur İttifakının değirmenine su taşır. İş işten geçtikten sonra ise birbirini suçlamanın, ah vah etmenin hiçbir anlamı olmaz.
