Menzil cemaati kendi içinde fena kapışmış.
Yumruk yumruğa…
Post kavgası görüntülü mal paylaşım savaşı…
Cemaat lideri ölünce mirasçı beş kardeş serveti pay edememişler.
‘’Servet’’ dediğin üç ev, beş arsa, iki araba değil…
On milyarlık bir servet…
‘’Bu kadar serveti biriktirecek ne iş yapmış bu cemaat lideri?’’ diye düşünmeyin; çalışmış, kazanmış.
‘’Cebindeki üç kuruşla limon almış, onu altı kuruşa satmış. İki limon almış onu da on iki kuruşa satmış. Sonra bir kasa limona yükseltmiş… Sonra manav açmış… Oradan market… Sonra marketler zinciri… Büyümüş de büyümüş… Şirketler, holdingler…Ticari zeka ve alınteri birleşmiş’’ zannediyorsanız, zannetmeyin!
Cemaatçilik de, vakıf işinde iyi para var.
Hele ki AKP iktidarında…
İktidar bu tufeylilere çalıştı, belediyeler de……
Belediyeleri kaybetmelerine öfke neden sanırsınız?
Tüyü bitmemiş cemaatlerin, vakıfların hakkını halka yedirirler mi?
Ne zamanki ‘’ Aslolan bu dünya değil öbür dünya’’ diyen birisini görsem altından din ticaretiyle dünyalığını yapmış, cukkayı doldurmuşlar çıkar.
Saygıdeğer Diyanet İşleri Başkanı’nın fakirliği övmesi boşa mı?
Bakmayın Lüks arabaya bindiğine, yerli oto alerji yapıyor.
Dindar görünümlü kapitalizm paraya hükmetme kavgasıdır.
Para onları güçlendirir, güçlendikçe daha çok kazanırlar.
Sol’un işi o nedenle zor.
Hak, hukuk, adalet, özgürlük işinde para yok.
Hele ki emekçilerin ‘’Gücümüzü üretimden alırız’’ lafı boş gevezelik…
Sen kitaplar dolusu konuş, adam ‘’Aslolan bu dünya değil öbür dünya’’ der yer ile yeksan olursun.
Sahtekarla dürüstün kavgasında, dürüstün kazanma şansı yok!
Yalancının ve sahtekarın her durumdan sıyrılacak malzemesi vardır.
Dün dediğinin bu gün tersini söyler, sen bile şaşarsın.