Advert
Oktay EROL
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Yazarlar
  4. Cumhuriyet’in 100. yılı için…/ 2

Cumhuriyet’in 100. yılı için…/ 2

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Cumhuriyet’in 100.yıl kutlamaları için yaşananlara tanık oldukça, “hiç” anımsamak istemediğim Turgut Özal dönemine gidiyorum! Özal’ın, eğitim konusunda araştırma yapmasını istediği Japon pedagoglar ne demişti öyle? Günlerce süren araştırma sonunda birçok bölgede görüşmeler yapmışlar, gözlemlemişler, sonra da bakanın/ birçok bürokratın olduğu toplantıda Özal’ın karşısına çıkıp “gençlerinizin ulusal bilinci (=milli şuur) yok” demişlerdi!

Düşünsenize, ülkemizi gezen üç/ beş Japon pedagog, yaptıkları araştırma sonucunda, gençlerimizin “ulusal bilinçten” uzak olduğu kanısına varıyor! Neden? Suçlu gençler miydi, suçlu aile miydi, suçlu eğitim sistemi miydi, suçlu “iktidarın” ortaya koyduğu kararlar mıydı? Ne yapmışlardı gençler?

Acı bir anı! Onun için de anımsamayı istemediğim, anımsadıkça gençleri yönlendiren eğitim sistemine, onu uygulamak için kararlar alanlara yüzlerine karşı “tepkiler” gösterdim!

***

Z kuşağına “o günler” yaşatılmadı istenerek! Milenyum öncesinde, ulusal bayramların “bir gün” öncesinde işyerlerine, apartmanların balkonlarına bayraklar asılırdı! Kozan’da, belediye zabıtalarının gezerek işyerlerini kontrol ettikleri günleri anımsıyorum! Parçalanan imparatorluktan bir “ulus” doğmuş, kazanılan utkular yalnız yurt içinde değil dünyanın birçok yerinde örmek bilinmiş, bunların “gençlere” anımsatılması/ bayraklar açılması kadar “yaşamsal” bir olgu olur mu bilmiyorum!

Bir başka yerde duymadım! Çukurova Belediyesi evlere, işyerlerine bayrak dağıtmış! “Her yer kırmızı beyaz” sloganıyla Adana merkez kentin süslenmesini sağlamış! Kanımca, günün “en güzel olayı”! Bundan doğal, bundan içten, bundan duyarlı bir şey düşünmüyorum şimdi!

Bir de şu var: Adana’nın diğer merkez ilçelerini gezdim! Koca on/ onbeş katlı apartmanların birçoğunda ya bayrak hiç yok, ya da bir/ iki tane ile sınırlı! Bu yurdun yurttaşı değiller mi bunlar, bu yurdun olanaklarından yararlanmıyorlar mı, değerlerini bilmiyorlar mı, koltuklarında oturmuyorlar mı? Bu denli “ulusal bilinç” yoksunu olmanın “nedenini” bir bilebilseler de anlatsalar, “sıkıntının” ne olduğunu bir kez söyleyebilseler; onu dillendiremeyecek denli duyarsızlar/ korkaklar!

***

Cumhuriyet’in 100. Yılı nedeniyle yapılması gereken etkinlikler yerine, “cumhuriyeti” yok sayan anlayışın şımarıklığı ile uğraşmak acı! Bu yurdun yurttaşı olduğunu belirten, AKP Gaziantep Milletvekili Ali Şahin, bir açıklamasında “Filistin’i yabancı görenleri İngiliz uykusundan uyandırmaya çalışıyorum. Uyandırabilirsem 100 yıllık narkozdan, bitkisel hayattan uyandırmaya çalışıyorum” diyor! “Gazilik” şanı almış bir kentin yurttaşlarının oyuyla, Atatürk’ün kurduğu meclis koltuğunda oturan birinin, Cumhuriyet’in geçmiş yüzyılına “100 yıllık narkoz” demesi bir başka acı!

Özal dönemini, o dönemde gelen Japon pedagogların dediklerini anımsamak istemiyorum elbette! Ancak AKP milletvekilinin “sözlerini”, bunun benzerlerini hiç duymak istemezdim! Şunu düşünüyorum: Demek ki Japonlar, bugün cumhuriyeti kanıksamak istemeyenlerle o süreçte görüşmüşler, daha o zaman bu “ulusal bilinç” eksikliğini görebilmişler! Son yıllarda “eğitimde” gerçekleştirilen bozgunları düşünün, ardından da “ulusal bilinç” sayılacak birkaç örmek sayın! Bir de buna bugün/ yarın olacakları ekleyin! Çok zorlanacaksınız, çok! 261023

 

 

 

 

Cumhuriyet’in 100. yılı için…/ 2
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin