Milletvekilleri, kendilerini seçen yurttaşın temsilcileridir! Her ne denli “yurttaş” belirlememiş olsa da, “yurttaşı temsil” etmek için görevlendirilmiştir! Yurttaşın gerek bölgesel, gerekse ulusal sorunlarını mecliste gündeme taşımak, çözüm yolları aramak, diye söz edilebilir! Her vekil, oy aldığı seçmenin olduğu kadar, tüm yurttaşların sorunlarına duyarlı olmak, umursamak zorundadır!
Şimdi “ekonomi” demeden geçemeyeceğim! Yurttaş kazandığı ile geçinemiyorsa, gereksinmelerini karşılayamıyorsa, çocuklarının isteklerini sağlayamıyorsa, kışın ısınamıyorsa, yorulduğunda dinlenemiyorsa, iyi beslenemiyorsa, sağlık hizmeti geciktiriliyorsa bu sorunları çözecek olan vekillerdir! Emekliler “açlıkla” sınanmaya kalkışılmışsa, tarımla uğraşan toprağını ekmekten uzaklaşmışsa bunları da mecliste gündeme taşıyacak olan, soruna ilişkin soru-araştırma önergesi verecek olan, yasa önerisi hazırlayacak olan milletvekilleridir!
***
Buraya dek yazdıklarımda anlaşılmayan, ya da aynı düşüncede olmayan biri varsa söylesin! “Muhalefet” partilerinin meclise sunduğu soru-araştırma önergelerinin tamamını/ konularıyla yazacak olsam “çok sayfalı” bir kitap olur!
Terör saldırılarının önlenememesinin nedenleri, deprem bağışları, Türkiye’den İsrail’e gönderilen mallar, haberlere getirilen erişim engelleri, KYK yurtlarında yaşanan can güvenliği, kadına yönelik şiddet, kara para aklama, döviz kurunda yaşanan artışlar ,kur garantili mevduat sisteminin getireceği borç yükü, Türkiye-Katar ilişkilerinin maliyetleri, sözlü sınavlar, şaibeler, yanlış uygulamalar, sağlık emekçilerinin yaşadığı sorunlar, tarikat ve cemaat yurtlarında yaşanan sorunlar, iş cinayetlerinde yaşanan artışlar, Türk Telekom özelleştirmesinde devletin uğradığı zarar, motokuryelerin yaşadığı sorunlar, madenlerdeki ölümleri, Askerî birliklerin yemek ihalelerinin nasıl yapıldığı, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde 24 kişinin yaşamını yitirdiği tren kazası, depremzedelerin sorunları, kapatılan hastaneler…
***
Bunlar gibi daha onlarca soru-araştırma önergesi sayabiliriz! Hepsi “muhalefet” tarafından meclise sunulmuş, yine hepsi AHP-MHP oylarıyla “ret” edilmiş! Öneriler “ret” edilince çözülmüş olsa, hep birlikte alkış tutalım, “yerinde bir karar” diyelim! Ancak öyle değil! Her “ret” edilen soru-araştırma önergesinin “yenisi”, üstelik daha can acıtıcı biçimde yaşanmış!
“Ret” edilmesi maden ocaklarında yaşanan can alıcı kazalarım son bulmasını sağlamamış! KYK yurtlarında gerçekleşen asansör kazalarının çözülmesine neden olmamış, motokuryelerin yaşadığı zorlukları ortadan kaldırmamış, özelleştirmenin devlete uğrattığı zararları bitmemiş! Sorunlar daha da kabarmış, daha da insanının yaşamını doyumdan uzaklaştırmış!
***
Şunu düşünüyorum doğal olarak: Milletvekillerini, her nedenli partileri belirlemiş olsa da, yurttaşın verdiği oylar belirler! Onun için de, yurttaşın yaşamını “bir gün öncesinden” daha güzelleştirmek için çaba harcamak zorundadırlar! Sorunu “kimin” meclise taşıdığının önemi yoktur! Eğer, belirtilen biçimde bir “zorluk” varsa, “o” zorluğun çözülmesi için “tümünün” birden/ bir araya gelerek çözmeleri gerekir!
Çünkü yurtlarda yalnız “muhalefette” olanların çocukları yok, depremde/ maden kazalarında yalnız “muhalefet” olanların yakınları yaşamını yitirmedi, geçim zorluğu yaşayanlar yalnız “muhalefet” partilerine oy verenler değil; yurttaş, sizlerin yaptığı yanlışların bedelini yaşıyor, biliyorsunuz değil mi? 130224