Advert
Mustafa Torun
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Yazarlar
  4. Sevgili Nusret Fişek Hocamızı Asla Unutmayacağız…

Sevgili Nusret Fişek Hocamızı Asla Unutmayacağız…

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“Doğada hiçbir şey yaratılmaz, hiçbir şey kaybolmaz, her şey değişir.”
Fransız kimyacı Antoine Lavoisier

Kasım ayını hem severim, hem sevmem. İnsanın kendisi ile yüzleşmesi bu ayda daha kolay oluyor. Aynı zamanda gerçekleri su yüzüne çıkarması, çelişkileri belirginleştirmesi yönünden bu ayı severim. Bu yönü ile güzel de aynı zamanda sevdiklerimizin en azından benim sevdiklerimi sonsuzluğa uğurladığımız ay olması nedeniyle pek sevmem. Dün 2 Kasım babamı kaybettiğim gün olup, bu gün 3 Kasım Nusret Fişek Hocamızı toprağa verdiğimiz gün. 10 Kasım zaten gerçek anlamda aydınlanmamızın durakladığı, sevdiğimiz atamızı kaybettiğimiz andır. Gelde kahrolma!..

Canım Hocam maalesef sizi 3 Kasım 1990´da sonsuzluğa uğurladık. Sizi çok erken kaybettiğimiz için üzüntümüz tarif edilemez. Çoğu ilkenizi ve öğütlerinizi yaşama geçiremediğimiz için sizi anmamız ne kadar çabalasak da buruk olmaktadır. Biliyoruz suçluyuz. Yaşasaydınız bu günkü sağlık tablosunun akıl almaz durumuna, tıp fakültelerinin ödeneksizlikten ve kalitelerinin düşürülerek sayılarının arttırılmasına, özelleştirilmesine,sağlıkta şiddete ve hekim özkıyım ve kıyımlarına, şiddete, sağlık çalışanlarının uğradığı haksızlıklara ve işsiz bırakılmalarına, giderlerse gitsin sözlerine, üzgün bir şekilde ülkelerini terketmelerine, hayretler içinde isyan eder, gür sesinizle; “Ben sizlere böyle mi öğrettim, neden dur demediniz, niçin bu kötü gidişe karşı diren(e)mediniz” diye bizlere kızardınız!..

Sevgili Hocam, sizlerle 1975 yılı Hacettepe Tıp Fakültesi Dönem- 1 ´de, “Toplum Hekimliğine Giriş ve Devrim Tarihi Ders Kurulunda” tanışmıştık. Sınıfımızda Anadolu´nun çeşitli liselerinden gelen başarılı, orta sınıf tabir edilen ekonomik gruptan olan öğrenciler çoğunluktaydı. Genellikle bunların tek amacı iyi bir Tıp Doktor’u olup, ekonomisini düzelterek ailesine ve yurduna hizmet etmekti.

Yukarıda da belirttiğim gibi arkadaşlarımızın birçoğu okulunu derece ile bitirmiş, üniversite yerleştirme sınavında ilk bine girmiş öğrencilerdi. İlk dersimize girdiğinizde aklımızda kalan izlenimimiz neşeli, esprili aynı zamanda kararlı, fişek gibi bir hoca olmanızdı. Davasında dik duruşlu, cesur ve tutarlı olmanız bizleri adeta size hayran bırakmıştı. Profösör, doçent ünvanlarını sizin ve arkadaşlarınızın kullanmaması dikkatimizi çekmişti.

Anımsadığım kadarı ile sizin dersleriniz tıklım tıklım dolar, başka sınıflardan gelen öğrencilere yer kalmazdı. “Korunma Tedaviden Her Zaman Üstün Olup, Daha Ucuzdur” bunu unutmayın sözünüzü hiçbir zaman unutmadık ve unutmayacağız.

“Sağlık Doğuştan Kazanılmış Bir Haktır, Alınıp Satılan Bir Meta(mal) Olamaz“ derdiniz. Ama maalesef bugün bunun tam tersi oldu. Sağlık küresel sermayenin buyrukları doğrultusunda ve büyük çapta özelleştirilerek, ülkemizdeki taşeron sermaye gruplarının eline geçti. Hekimler ve sağlık çalışanları bu grupların adeta kölesi oldu. Halkımız büyük bedeller ödeyerek özel sağlık gruplarına muhtaç edildi. Tıp Fakültelerinin Toplum Hekimliği Bölümleri’nin isimleri değiştirilerek işlevleri köreltildi. Temel amaçları azaltılarak yok edildi.

Derslere sadece tıp fakültesi öğretim üyeleri değil, diğer alanlardan hocalar da gelirdi. Örneğin Sosyoloji de çok sevdiğimiz değerli bilim insanı Emre Kongar, Sosyal Antropolojide ise yine sevilen ve alanında çok yetkin olan Ali Rıza Balaman gibi çok saygın hocalarımız derslerimize girerek, bizlere sağlık kavramının her yönü ile, yani Toplumsal, Ruhsal, Fiziksel açılardan bilinmesi gerektiğini adeta beynimize sokmuşlardı. Bunları hiçbir zaman unutmadık ve asla unutmayacağız.

Sevgili Hocam o günlerdeki siyasi iklimden dolayı sizleri ve diğer saygıdeğer hocalarımızı tam anlayamamıştık. Yeri geldi eleştirmiştik. Sizlerde alçakgönüllü olarak bizi dinleyip, süreç içinde bizleri anlayacaktınız demiştiniz. “Sağlık En Temel İnsan Hakkı “ dediğinizde bile bunu o günlerde yeterince kavrayamamıştık. Işıklar yoldaşınız olsun. Saçtığınız aydınlanma güneşiniz bizi karanlıklardan kurtarsın!..

Sevgilerimle….

Dr. Mustafa Torun

Sevgili Nusret Fişek Hocamızı Asla Unutmayacağız…
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin