Alper AKÇAM
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Kurbanlar ve Yılmayanlar…

Kurbanlar ve Yılmayanlar…

Kurban geleneği çok eski çağlardan, çok tanrılı dönemlerden bu yana, tanrıların öfkesini ve gazaplarını azaltmak, onları hoşnut tutmak için bir canlı kanının akıtılması ritüeline dayanır. Toplumu yönetenler ya da ortak bir inanç çevresinde birleşenler, aralarından birini ya da farklı bir canlıyı feda ederek kendi geleceklerini iyileştirmek amacı güderler…

Advert
featured
service
0
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Advert

Kurban geleneği çok eski çağlardan, çok tanrılı dönemlerden bu yana, tanrıların öfkesini ve gazaplarını azaltmak, onları hoşnut tutmak için bir canlı kanının akıtılması ritüeline dayanır. Toplumu yönetenler ya da ortak bir inanç çevresinde birleşenler, aralarından birini ya da farklı bir canlıyı feda ederek kendi geleceklerini iyileştirmek amacı güderler…

Türkiye son günlerde arka arkaya patlayan büyük medyatik gürültülerle ayağa kalktı. Önce aralarında birçok hakemin ve ünlü futbolcunun da adının geçtiği “futbolda bahis” soruşturması, arkasından Habertürk Yayın Yönetmeni ve spikeri Mehmet Akif Ersoy ile güzel sunucuların da aralarında olduğu uyuşturucu ve toplu seks iddialarının patladığı ikinci bir dalga… Toplumda bir temizlik hamlesi mi başladı acaba dedirten bu büyük olaylar, ikiyüzlülüğün ve tutarsızlıkların hiç de garipsenmediği ülkemizin aklı başında insanlarının zihnine bir soru işareti de taktı elbette… Bir yılı aşan bir süredir yerel yönetimler üzerinden yürütülen, halkın sevgi ve güvenini kazanmış başkanların yanında birçok belediye çalışanını da mağdur eden, gizli tanıklar ve itirafçıların şaibeli ifadelerine dayanan davalar ve tutuklanmalar haklı gösterilmeye mi çalışılıyor olabilir miydi?

Her tarafı zaten tel tel dökülen, onlarca yıldır tüm ahlaki değerlerin altüst edildiği, her gün farklı bir rezaletin ortaya çıktığı, üzerinden on yıl geçmesine karşın, ayakkabı kutularında ele geçirilen paralar, ele geçen ses kayıtlarında herkesin duyduğu “sıfırlamalar”, herkesin gözü önünde bakanlar ağzından yapılmış itiraflara rağmen, tüm günah iktidar ortağı ve dayanağı olmuş bir cemaate yıkılarak pişkince üzeri kapatılmış 17-25 Aralık olaylarının da henüz unutulmadığı ortadayken, iktidarın bilindik mülakatlarla kilit noktalara kendi adamlarını yerleştirdiği yargı eliyle toplumda bir temizlik hamlesinin yapılamayacağı kuşkusu iyice büyüdü.

Hele de, TBMM’de tüm milletin gözü önünde muhalefet tarafından “mülakatlarda haksızlık yapmaktan, hak etmeyenleri önemli görevlere getirip milletin parasını çarçur etmekten utanmıyor musunuz?” biçiminde sorulan bir soruya, iktidarın kendine özgü örtünüşü ve konuşma tarzı ile çok dikkat çeken bir genel başkan yardımcısının, “Evet, utanmıyoruz, hatta onur duyuyoruz!” biçiminde verdiği yanıt, amacın bir ahlaki temizlik değil, yapılan adaletsizlikleri örtebilmek amacıyla bir göz boyaması çabasının öne çıktığını açıkça gösterdi…

İstenildiği kadar ahlaksızlıklar içinde bunalmış, tel tel dökülmeye başlamış bu toplumsal ortamda sizler birilerini kurban edip kendinizi kurtarmaya çalışın, istenildiği kadar medyatik bombalar patlatın, toplum yapılan haksızlıkları, kanserli hastalara kadar uzanmış, vicdansız yandaşlarınızın da katıldığı, iftiralar iğrençliğini, yargı eliyle toplumun hizaya sokulması, masum insanların yoktan yere zindanlarda tutulmasını unutmuyor, hiç unutmayacak…

Merdan Yanardağ gibi yurtsever, devrimci bir gazetecinin “casusluk” suçlamasıyla tutuklanması ve milyonlarca insanın sevgisini kazanmış bir televizyon kanalına el konulması haksızlığını bir hukuk işlemi olarak açıklayamazsınız…

Bir yandan da ülkenin namuslu aydınları, Cumhuriyet sevdalıları yılmak, usanmak bilmiyor, iktidar ve yandaşlarının hiç anlayamayacağı bir biçimde, hiçbir kişisel çıkar gözetmeden mertçe, yiğitçe direnmeyi sürdürüyor.

Geçtiğimiz günlerde, halkın dürüstlükleriyle tanıdığı, iktidar payandası olmayan, gerçeklerin savunucusu gazeteci ve yazarlar, aralarında Barış Pehlivan, Şule Aydın, Musa Ağacık, Timur Soykan, İsmail Saymaz, Miyase İlknur, Sevim Kahraman gibi adların da bulunduğu adlar, Merdan Yanardağ’a destek amacıyla Kadıköy Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde onun kitaplarını imzalamak için omuz omuza geldiler. Binlerce yurttaşımız, yüzlerce metre kuyruklar oluşturarak o kitapları imzalatmak için sıraya girdi.

Aylardır gece gündüz tüm demokrasi güçlerini, gerçek yurtseverleri meydanlarda bir araya getiren, iki genç yol arkadaşını toprağa verirken gözyaşlarına boğulmuş Özgür Özel’in insani tepkileri, her konuşmasında insanların gözünün içine bakarak ülkeyi adalete, özgürlüğe çağırması, gün geçtikçe, toplumda daha büyük bir saygınlık uyandırarak sürüyor.

Bu güzel yurt, bu tarihe ve bütün mazlum milletlere örnek olmuş Cumhuriyet, emperyalizm ve ortaklarının çıkar hamlelerine, ikiyüzlü oyunlarına yem edilmeyecek. Er ya da geç, Gâzi Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşlarının önderliğinde kutsal bir Kurtuluş Savaşı vermiş, onurlu, insan haklarına, yargı bağımsızlığına dayalı, laik bir Cumhuriyet kurmayı başarmış Türkiye, dünyaya örnek olacak bir değişim ve dönüşüm ile karanlığı, coğrafyası üzerine giydirilmeye çıkar oyunlarını yırtıp atacak.

Yeniden dürüstlüğün, adaletin, dayanışmanın, kardeşliğin, barışın egemen olduğu güzel günler göreceğiz.

Bin selam olsun yılmayanlara; gününüz aydın olsun…

 

17 Aralık 2025, Alper Akçam

17 ARALIK.jpg

 

Kurbanlar ve Yılmayanlar…
+ - 0

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin