Burhanettin YILMAZ
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. CHP’de Kavgayı Kim Başlattı?

CHP’de Kavgayı Kim Başlattı?

Partiyi yönetenlerin koltuk kavgası, örgütü yıpratıyor! CHP, 100 yıllık çınardır; kimsenin malı değil, hepimizin baba ocağıdır.”

Advert
featured
service
2
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Advert

 

Partimizin geleceği için yüzleşme zamanı

Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’nin umudu, halkın aydınlık geleceği için yola çıkanların baba ocağıdır. Ancak bugün geldiğimiz noktada parti, hiç olmadığı kadar derin bir tartışma ve kavga ortamının içine sürüklenmiş durumda. Bu sorunun en başında kendimize sormamız gereken soru şu:

“CHP’yi bugünkü kavga ortamına kim sürükledi?”

Bu sorunun cevabını dürüstçe aramadan, kişisel hesaplardan arınmadan ve öz eleştiri yapmadan sağlıklı bir gelecek inşa etmemiz mümkün değil.

Algı Operasyonları, Bölünmeler ve Yönetim Krizi

Sosyal medyada birbirine saldıran, ağır eleştiriler yönelten örgüt üyelerimiz var. Ancak unutmamak gerekiyor ki, bu tartışmalara katılanların çoğu iyi niyetli, partinin geleceği için kaygı duyan yol arkadaşlarımızdır. Asıl sorun, partiyi yönetmesi gerekenlerin örgütü doğru yönlendirememesi ve algı operasyonlarına karşı ortak bir tutum alamamasıdır.

Ne yazık ki, bugüne kadar partiyi yönetenler, koltuklarını korumak için ellerinden gelen her şeyi yaptı. Örgütün önünü açmak, demokrasiyi güçlendirmek yerine, kendi iktidarlarını sürdürmenin yollarını aradılar. Bu durum, örgütümüz içinde güvensizlik ve kopuşlara neden oldu.

Delege Seçimleri ve Belediye Başkanlarının Baskısı

Daha geçtiğimiz hafta İstanbul ilçelerinde yapılan delege seçimlerinde yaşanan tablo, partimizin demokrasi anlayışının geldiği noktayı gözler önüne serdi. Belediye başkanları, bulundukları ilçelerde partiyi adeta kendi iktidar alanları gibi görüyor; besledikleri ilçe başkanlarını istedikleri gibi yönlendirerek örgütün iradesini bloke ediyorlar.

Bu, yalnızca bugünün meselesi değil; uzun yıllardır partiyi yönetenlerin örgütü ele geçirme çabasının bir yansımasıdır. Örgüt tabanı, partinin geleceği adına mücadele ederken, tepedeki iktidar mücadelesi partiyi zayıflatıyor.

Tüzük Kurultayı Neden Değişmedi?

Geçmişte yapılan tüzük kurultayında antidemokratik maddeler değiştirilmedi. Neden mi? Çünkü bazı isimler nispi temsil ilkesinin hayata geçmesini istemedi.
Oysa nispi temsil olsa, her grup kendi gücü oranında delege çıkaracak, “beylerin” koltukları sallanacak ve örgütün iradesi güçlenecekti.

Sokakta demokrasi savunulurken, parti içinde despotik uygulamaların sürdürülmesi kabul edilemez. Partinin ilkeleriyle örtüşmeyen bu anlayış değişmedikçe, halkın güvenini kazanmak da, iktidar olmak da mümkün değildir.

Temiz Siyaset, Temiz Toplum

Bizler, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nin neferleri olarak, ömrümüzü temiz toplum, temiz siyaset mücadelesine adadık. Bu mücadelenin temelinde şeffaflık, adalet ve eşitlik vardır.

Eğer bu ilkelerden sapılırsa, bireyler kazanır ama parti yara alır. Ve biz buna seyirci kalamayız. Çünkü CHP’nin yara alması, Türkiye’nin demokrasisinin yara alması demektir.

Partimize Sahip Çıkmalıyız

Partimizi tartıştıranlar, bugün değil, yıllardır yönetim kademelerinde olanlardır. Bugünkü tabloyu anlamadan, çözümü bulmak mümkün değildir.

CHP, hiç kimsenin malı değil, hepimizin baba ocağıdır. Bizler, bireysel çıkarları değil, halkın umudunu savunmak zorundayız. Bugün ihtiyacımız olan şey, birlik, beraberlik ve ortak akıldır.

Yüzleşmekten kaçmadan, antidemokratik uygulamaları kaldırarak, örgütün sesini yükselterek partimizi yeniden halkın umudu haline getirmek zorundayız.

Çünkü bu parti, 100 yıllık çınardır; kökleri sağlamdır. Biz özümüze döndükçe yeniden yeşerecek, halkın iktidarını kuracaktır.

Son Söz:

Bugün, birbirimizle kavga etme günü değil; örgütümüzün, ideallerimizin ve geleceğimizin yanında durma günüdür.
Bireysel hesapların değil, ortak mücadelenin günü… Yöneticiler sen ben kavgasından vaz geçin, kendi iktidar ve ikbaliniz için örgütü birbirine vurdurmayın.

 

CHP’de Kavgayı Kim Başlattı?
+ - 2

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. 7 Eylül 2025, 17:35

    Mahalle delegelerinden başlayarak yarışlar projeler üzerinden yapılmalı… “Biz beyaz listeyiz yada mavi liste” ,bizi seçerseniz şunları şunları şunları şunları yapacağız…
    İlçemizde partimizi şu kadar büyüteceğiz hedefimiz şu kadar üye…
    Biz ilçemizin sesini il bazında, genel merkez düzeyinde, Türkiye’de şu şekilde duyuracağız.
    Yani yarış projelerde ve yapılacak hizmetlerde olmalıdır.
    Hiç akıllarına bir şey gelmiyorsa
    Ben öneriyorum:
    BÜTÜN REFORMLARIN ANAHTARI EĞITIM REFORMDUR GRUPLAR ILÇELERDE EĞITIM REFORMUNA DESTEK VERECEKLERINI PARTI PROGRAMINA ALDIRACAKLARINI SEÇIM VAADI HALINE GETIRECEKLERINI VAAD ETSINLER.
    İkincisi: Nitelikli Üretken öğretmeni öğretmeni Yetiştirecek tek disiplini eğitim ve öğretmen yetiştirme olan” Öğretmen üniversitelerinin açılmasını önersinler.
    Bu iki proje: Türkiye genelinde temsilcilikleri bulunan İzmir’dekiNE-DER (Delikli eğitim üretken öğretmen derneği)de Eğitimciler ve akademisyenler tarafından hazırlandı. Son şekli verildi Politika yapıcıların ve siyasetçilerin Ülke ve kendi grupları için değerlendirebilecekleri hale getirildi. Projeleri oradan temin edebilirler.
    Bunlar Türkiye’yi kapsayacak, Türkiye projeleri.
    Bu projeleri seçim vadi olarak Partisi tarafından sahiplenmesini sağlayanlar tarihe geçeceklerdir. Oyları artacaktır. İktidara geleceklerdir.

    Cevapla
  2. 6 Eylül 2025, 17:35

    Ülkemiz daha demokrat bir yönetime ihtiyacı var elbet önce kendi alanımıza temiz tutacağız birlikten kuvvet doğar

    Cevapla
Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin