Parti içi demokrasiyi işletmeyenler, Cumhuriyet’e ve Atatürk’e ihanet ediyor
Cumhuriyet, yalnızca bir yönetim biçimi değil, halkın kendi iradesini özgürce ortaya koyabildiği, eşit yurttaşlık temelinde inşa edilmiş bir yaşam biçimidir.
Atatürk’ün bize emanet ettiği bu değerler, hayatın her alanında demokrasiyle beslenmek zorundadır. Demokrasi, sadece meydanlarda atılan sloganlarla, nutuklarda kullanılan süslü kelimelerle yaşatılmaz; demokrasi, öncelikle kendi evinin içinde uygulanır.
Sözde Demokrasi, Gerçekte Feodal Anlayış
Bugün bazı parti yöneticileri, kürsülerden demokrasiden bahsediyor; “halk iradesi”, “eşitlik”, “özgürlük” gibi kavramları dillendiriyor.
Ama iş parti içi seçimlere gelince, antidemokratik uygulamalar, eş-dost kayırmaları, feodal ilişkiler devreye giriyor.
Delege seçimleri, şeffaf olmayan listeler, baskın takvimler ve kapalı kapılar ardında alınan kararlarla yürütülüyor.
Bu tutum, yalnızca koltuk sevdasıyla hareket edenlerin değil, aynı zamanda Cumhuriyet ve Atatürk ilkelerinin özüne ihanet edenlerin tavrıdır.
Parti İçi Demokrasi Olmadan Cumhuriyet Savunulamaz
Cumhuriyeti savunmak, yalnızca dış düşmanlara karşı bir mücadele değildir.
Asıl mücadele, içten içe bu değerleri aşındıran zihniyetlere karşı verilir.
Eğer parti içi demokrasiyi işletmiyorsan, aslında Cumhuriyet düşmanlarına hizmet ediyorsun demektir. Çünkü Cumhuriyet, “halkın kendi kaderini tayin etme hakkı” üzerine kurulmuştur.
Bir partide bile bu hak tanınmıyorsa, o partinin ülkeye demokrasi getireceğini iddia etmesi, samimiyetsiz bir yalandır.
Atatürk’ün Uyarısı
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, daha Cumhuriyet ilan edilmeden önce şunu söylemişti:
“Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir.”
Bu söz, yalnızca parlamentolara ya da seçim sandıklarına değil, partilerin kendi örgütlerine de uygulanmak zorundadır.
Milletin iradesini çiğneyen her uygulama, ister iktidardan, ister muhalefetten gelsin, aynı ölçüde zararlıdır.
Çağrımız Net
- Tüm parti içi seçimler şeffaf olmalı.
- Nispi temsil esası uygulanmalı, her görüş orantılı temsil edilmeli.
- Listeler kapalı kapılar ardında değil, örgütün gözü önünde hazırlanmalı.
- Demokrasi, partinin kendi içinde işlemeli ki ülkeye yayılabilsin.
Aksi halde, meydanlarda ne kadar yüksek sesle “Cumhuriyet” diye bağırırsanız bağırın, o ses, kendi içindeki anti-demokratik zihniyetin duvarlarında yankılanıp kaybolur.
Saygılarımla…




