CHP’de Sarsıntı, Özgür Özel’in Çıkmazı ve Yargı Gerçeği
Bugün Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) oldukça hareketli bir gün yaşandı. İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, mahkeme kararıyla görevden alınırken; Gürsel Tekin, Zeki Şen, Hasan Babacan, Müjdat Gürbüz ve Erkan Narsap geçici kurul olarak atandı. Bu gelişme, parti içindeki gerilimi yeniden alevlendirdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yaptığı açıklamada, Gürsel Tekin’in ihraç edildiğini duyurdu ve mahkeme kararını tanımayacağını söyledi. Ancak Özel’in bu tavrı, kamuoyunda büyük tartışmalara neden oldu. Çünkü bu, Özel’in mahkeme kararlarıyla ilk kez karşı karşıya gelişi değil.
Özgür Özel’in “Tanımam” Dediği Mahkeme Kararları
Özgür Özel, siyasi kariyeri boyunca bazı yargı kararlarına karşı sert tepkiler verdi, ancak zaman içinde hepsine “tıpış tıpış” uymak zorunda kaldı. İşte Özel’in “tanımam” diyerek karşı çıktığı, ancak sonunda uygulamak zorunda kaldığı kritik kararlar:
- İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Kararı (2019)
- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasının iptali ve tekrar seçim kararı verildiğinde Özel, “Bu kararı tanımıyoruz!” dedi.
- Ancak CHP, YSK’nın kararına uymak zorunda kaldı ve yeniden seçimlere katıldı.
- CHP Olağanüstü Kurultay Kararı (2022)
- Bazı il örgütlerinin başvurusu sonucu verilen olağanüstü kurultay kararı için Özel, “Bu bizim iç işimiz, yargı karışamaz” demişti.
- Fakat süreç sonunda kurultay yapıldı ve parti tüzüğüne uygun hareket edildi.
- İstanbul İl Başkanlığı Davası (2023)
- CHP İstanbul İl Başkanlığı seçimlerinin usulsüz yapıldığı gerekçesiyle açılan davada, Özel yine “Kararı tanımıyoruz” çıkışı yaptı.
- Ancak mahkeme, mevcut yönetimi feshetti ve yeni bir geçici kurul atandı.
- Bugünkü İstanbul İl Başkanlığı Kararı (2025)
- Özel, Gürsel Tekin ve ekibinin geçici kurul olarak atanmasını sert bir dille eleştirdi:
“Bu karar siyasidir, tanımıyoruz.”
-
- Ancak anayasa gereği, siyasi partiler, kesinleşmiş mahkeme kararlarına uymak zorunda.
CHP’de Parti İçi Krizin Kökleri
Özgür Özel’in yaşadığı sıkışmanın temelinde, parti içi güç dengeleri yatıyor. Özellikle:
- Gürsel Tekin gibi eski kadroların yeniden sahaya çıkması,
- İstanbul İl Başkanlığı’nın CHP içindeki kritik önemi,
- Genel Merkez ile yerel örgütler arasındaki görüş ayrılıkları,
krizin derinleşmesine neden oldu.
Özel’in, selefi Kemal Kılıçdaroğlu dönemindeki bazı yöntemleri sürdürmek istememesi, “Yeni CHP” söylemine rağmen parti tabanında ciddi bir bölünmeye yol açtı. Kılıçdaroğlu, geçmişte benzer yargı süreçlerinde taviz vermemiş, ancak hukukun bağlayıcılığını da reddetmemişti.
“Tıpış Tıpış” Gerçeği
Özgür Özel’in mahkeme kararına tepkisi anlaşılabilir olsa da, siyasette hukukla inatlaşmanın sınırları var.
- Bir siyasi partinin, mahkeme kararını tanımama lüksü yoktur.
- İktidarın hukuku araçsallaştırmasına karşı çıkmak meşru olsa da, kararların uygulanmaması anayasal suç teşkil eder.
- Özel, İmamoğlu’nun mazbatası döneminde nasıl “tıpış tıpış” seçimlere girmek zorunda kaldıysa, bugün de aynı noktada: Mahkeme kararına uymak zorunda.
Sonuç: Hukukla İnatlaşmak, CHP’ye Zarar Verir
CHP, tarihinin en kritik dönemlerinden birini yaşıyor. Parti içi çekişmeler, İstanbul gibi stratejik bir ildeki dengeleri altüst ediyor. Özgür Özel, tabanı konsolide etmek istese de, mahkeme kararlarına meydan okumak yerine, hukukun üstünlüğünü savunarak daha güçlü bir siyasi pozisyon alabilir.
Özgür Özel’in önünde uyması gereken tek yol var:
- İmamoğlu mazbata krizinde olduğu gibi,
- Kurultay kararında olduğu gibi,
- İstanbul İl Başkanlığı seçimlerinde olduğu gibi,
- Ve bugünkü geçici kurul kararında olduğu gibi,
Mahkeme kararları tıpış tıpış uygacak.
CHP’nin geleceği açısından en doğru strateji, hukukun üstünlüğü ilkesini savunmak ve parti içi krizleri mahkeme kararlarıyla çatışmadan çözmektir.
