Burhanettin YILMAZ
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Parti Kurumsal Kimliği mi, Kişiler mi?

Parti Kurumsal Kimliği mi, Kişiler mi?

Cumhuriyet Halk Partisi uzun zamandır gündemin odağı haline gelmiş durumda.

Advert
featured
service
0
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Advert

Cumhuriyet Halk Partisi uzun zamandır gündemin odağı haline gelmiş durumda. Bir yanda Saray yargısının kumpas davalarıyla Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması ve devamında 17 belediye başkanının gizli tanıklarla Silivri zindanlarına gönderilmesi, diğer yanda 38. Kurultay’da bir delegenin “para dağıtıldığı” iddiasıyla açılan dava… Bu gelişmeler, hem CHP’nin kamuoyundaki imajını zedelemek için kullanılan bir araç haline getirilmekte hem de parti içinde tartışmaları derinleştirmektedir.

AKP iktidarı, bu davaları sürüncemede bırakarak CHP’nin iç tartışmalarını körüklemek, halk nezdinde partiye güveni sarsmak istemektedir. Ancak bu girişimlerin geri teptiğini de görüyoruz. Son dönemde yapılan kamuoyu araştırmalarında CHP’nin oy oranlarının artması, halkın bu haksızlıkları gördüğünü ve adalet talebiyle partinin arkasında kenetlendiğini gösteriyor.

Bununla birlikte üzücü olan, parti üyelerinin sosyal medyada kişilere odaklanan sert tartışmalara yönelmesidir. Kimisi Kemal Kılıçdaroğlu’nu, kimisi Özgür Özel’i, kimisi Ekrem İmamoğlu’nu, kimisi ise çağrı heyeti olarak gündeme gelen Gürsel Tekin’i savunmak ya da yıpratmak üzerinden söz düellosuna girmektedir. Ne yazık ki bu tartışmalar, zaman zaman hakaret boyutuna ulaşmakta, parti büyükleri hedef alınmaktadır.

Buradan partili arkadaşlara seslenmek gerekiyor: CHP’nin gücünü, birilerinin eteğinden tutunarak siyaset yapan kişilerin savunulmasından değil; partinin kurumsal kimliğinden, ilkelerinden, altı okundan ve Atatürk’ün mirasından alırız. Bize düşen, kişilere körü körüne bağlanmak değil; partiyi tartıştıran bugünkü ve geçmişteki yöneticileri uzlaşmaya, ortak bir yol bulmaya ve CHP’yi iktidara taşıyacak stratejilere yönlendirmektir.

CHP’nin bugünkü ihtiyacı, kişisel hesaplaşmaların ötesine geçmektir. Kurultaylarda ya da sosyal medyada kavga ederek değil, ortak akılla ve dayanışmayla büyüyebiliriz. Unutmayalım ki halk, bizden kavga değil; umut, çözüm ve iktidar bekliyor.

Kişileri değil, kurumsal kimliği öne çıkaran; kişisel sadakat değil, parti ilkeleri etrafında birleşen bir anlayış CHP’yi iktidara taşıyacaktır. CHP’liler, “takım tutar gibi” kişilere bağlanmayı bırakıp, partinin kurumsal kimliğini savunmalı ve tüm enerjilerini Türkiye’nin geleceğini kuracak bir halk iktidarı için harcamalıdır.

Sonuç olarak, kişisel kavgaları bir kenara bırakıp partimizin kurumsal kimliğini savunalım. CHP’liler, Atatürk’ün mirasına yakışır biçimde yan yana durduğunda halkın güveni artacak ve iktidar yolu açılacaktır. Unutmayalım: Bizden kavga değil, umut bekleniyor.

 

 

Parti Kurumsal Kimliği mi, Kişiler mi?
+ - 0

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin