Burhanettin YILMAZ
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Siyaset Zenginleşme Aracı Olmamalı

Siyaset Zenginleşme Aracı Olmamalı

Dürüstlüğü ve mütevazı kişiliğiyle herkesin saygısını kazanmış Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu sözü, yalnızca bir ilke beyanı değil; Türkiye siyasetinin içine düştüğü bataklığın da özlü bir tarifidir.

Advert
featured
service
0
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Advert

Burhanettin Yılmaz | SOLMEDYA | 13 Ekim 2025 | Köşe Yazısı

“Siyaset zenginleşme aracı olmamalı.”

Dürüstlüğü ve mütevazı kişiliğiyle herkesin saygısını kazanmış Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu sözü, yalnızca bir ilke beyanı değil; Türkiye siyasetinin içine düştüğü bataklığın da özlü bir tarifidir.

Bugün ülkemizde siyaset, halkın refahını artırma aracı olmaktan çıkmış, bir kesimin zenginleşme yolu hâline gelmiştir.
23 yıldır süren AKP iktidarının yarattığı bu yozlaşma düzeni, ne yazık ki son yerel seçimlerde CHP’nin bazı çevrelerine de sirayet etmiştir. Belediye başkanından meclis üyesine, milletvekilinden genel başkan yardımcısına kadar uzanan bir zincir…
Ve bu zincirin halkla değil, rantla beslendiği bir tablo…

Ranttan Beslenenler Kimseden Hesap Soramaz

Bir siyasetçi kamu kaynaklarını kendi çevresine paylaştırıyorsa,
bir belediye başkanı makamını kişisel servetine dönüştürüyorsa,
bir milletvekili koltuğunu iş ve ihale bağlantılarına açıyorsa…
orada halkın çıkarını savunacak kimse kalmamıştır.

“Rant”tan beslenenler, kimseden hesap soramazlar.
Çünkü hepsi aynı çarkın dişlileridir.

Bugün “temiz siyaset” iddiasında bulunan birçok yapı, ihalelerden komisyon alan, imar rantını paylaşan, yakın çevresini kayıran anlayıştan tam olarak kopamamıştır.
Siyasetin bu kirli alanını temizlemenin yolu, sadece kişileri değil, düzeni sorgulamaktan geçiyor.

Temiz Siyaset ve Temiz Toplum İçin Etik Yasası Şart

Bir ülkede temiz siyaset olmadan temiz toplum olmaz.
Çünkü siyaset, toplumun aynasıdır.
Yönetici yolsuzsa, yurttaş da umudunu kaybeder.

Bu nedenle Türkiye’nin artık Siyasi Etik Yasası’na ihtiyacı vardır.
Milletvekili, belediye başkanı, parti yöneticisi veya meclis üyesi fark etmez;
herkes görev süresi boyunca:

  • Mal varlığını beyan etmeli,
  • Kamu kaynaklarını kullandığında denetime açık olmalı,
  • Akraba, dost veya yandaş ilişkilerinden çıkar elde ettiğinde görevden alınmalıdır.

Ama yasa yetmez.
Asıl olan, toplumun denetim gücü ve katılımcı demokrasidir.
Halk, yalnızca seçim zamanı değil, karar süreçlerinde de söz sahibi olmalıdır.

Bozuk Düzende Sağlam Çark Olmaz

Kılıçdaroğlu’nun sözü bize bir başka gerçeği hatırlatıyor:
“Bozuk düzende sağlam çark olmaz.”

Sistem çürümüşse, en dürüst insan bile o çarkın dişlisine dönüşür.
Bugün Türkiye’deki sorun bireysel değil, yapısaldır.
Yani mesele birkaç yolsuz siyasetçi değil; rant düzeninin kendisidir.

Mevcut ekonomik-siyasal düzen, siyaseti halkın değil, sermayenin çıkarına göre biçimlendiriyor.
Partiler, belediyeler, ihaleler, medya patronajı… Hepsi aynı sermaye ağının farklı kolları.
Dolayısıyla, bu sistemin içinde kalarak temiz siyaset yapmak neredeyse imkânsızdır.

Gerçek değişim, çarkı kırmakla başlar.
Yani sistemin kendisine itiraz etmekle…

Yeni Bir Siyaset Kültürü İnşa Etmek

Türkiye’nin ihtiyacı yeni bir siyaset anlayışıdır.
Bu anlayışta siyaset:

  • Kişisel servet değil, toplumsal değer üretmeli,
  • Koltuk yarışı değil, ortak akıl olmalı,
  • Yandaş kayırma değil, emeğin hakkını savunmalıdır.

Yeni siyaset kültürü, parti koridorlarında değil;
mahalle meclislerinde, sendikalarda, gençlik örgütlerinde, halk inisiyatiflerinde doğacaktır.
Çünkü temiz siyaset, yalnızca örgütlü halkın denetimi altında ayakta kalabilir.

Gerçek bir halk demokrasisi, “lider kültü”yle değil, “kolektif bilinçle” yükselir.

Sonuç: Siyaset Ahlakın En Yüksek Hâli Olmalı

Siyaset, en kirli değil; en ahlaklı alan olmalıdır.
Bir ülkenin siyasetçileri zenginleşiyorsa, halk yoksullaşır.
Ama siyasetçiler hesap veriyorsa, halk özgürleşir.

Bugün Türkiye’nin en büyük eksikliği, dürüst, mütevazı ve halktan kopmamış siyasetçilerdir.
Siyaset makam değil, emanet olmalıdır.
Ve hiçbir servet, bir halkın güveninden daha değerli değildir.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözü bu ülkenin vicdanında yankılanmalıdır:
“Siyaset zenginleşme aracı olmamalı.”
Çünkü gerçek siyaset, halkı zenginleştirme sanatıdır.

Burhanettin Yılmaz
SOLMEDYA – Köşe Yazısı
(Toplumsal adalet, örgütlü halk ve temiz siyaset için kalem tutan bir yurttaş.)

 

Siyaset Zenginleşme Aracı Olmamalı
+ - 0

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin