“Bir tıraş bile lüks olduysa, halkçı belediyecilik devreye girmelidir.”
Tuzla Aydınlı Çay Bahçesi’nde otururken birkaç emekli vatandaşın sohbetine tanıklık ettim. Ülkenin içinde bulunduğu ağır ekonomik koşulların emekli halk üzerindeki yıkıcı etkilerini açıkça dile getirdiklerini gözlemledim. Konuşmalar, gülümseten anılar yerine derin bir geçim derdiyle örülüydü.
İçlerinden biri şunu söyledi:
“Bugün berbere gittim, saç sakal tıraşı olayım dedim. Koltuğa oturmadan önce sordum, berber ‘550 TL’ dedi. Cebimde 250 TL vardı, arkama bile bakmadan çıktım.”
Bu söz, yalnızca maddi yoksunluğu değil, insan onuruna dokunan bir yoksunluğu da ortaya koyuyordu. Bir diğeri torununa dondurma alamadığından yakındı. Bu sohbet, Türkiye’de emeklilerin yaşadığı derin yoksulluğun sıradan bir günün olağan hali haline geldiğini gösteriyor. İşte bu gerçeklik, yerel yönetimlerin bu meseleye artık gözünü çevirmesi gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır.
Emekli Yoksulluğu: Görünmezleştirilen Bir Toplumsal Gerçek
Türkiye’de milyonlarca emekli, yaşamlarını artık sadece geçim mücadelesiyle değil, aynı zamanda dışlanma ve yalnızlaşmayla sürdürüyor. En temel insani ihtiyaçlara erişemeyen, sosyal yaşama katılamayan, torununa bir harçlık veremeyen bir emeklinin durumu artık istisna değil, norm haline gelmiştir. Bu durum, sadece bireysel bir mağduriyet değil; sosyal adaletin, insan onurunun ve eşit yurttaşlığın çöküşüdür.
İktisadi veriler zaten durumu açıkça ortaya koyuyor: Enflasyon, temel tüketim ürünlerinde yüzde 100’ün üzerinde artarken, emekli maaşları bu artışın çok gerisinde kalıyor. Pazar filesi boş kalan emekli yurttaş, belediye otobüsüne binecek parayı, berbere verecek ücreti hesaplamak zorunda kalıyor.
Yerel Yönetim ve Sosyal Sorumluluk: Halkçı Belediyeciliğin Zorunluluğu
Belediyecilik yalnızca altyapı hizmetlerinden ibaret değildir. Sosyal belediyecilik, halkın yaşam kalitesini gözeten; gelir düzeyi düşük kesimlerin yaşamını kolaylaştırmayı görev sayan bir anlayıştır. Halkçı belediyecilik ise bunun daha da ötesine geçerek, emekçinin, emeklinin, yoksulun yanında duran; yerel dayanışmayı kurumsallaştıran bir yönetişim modelidir.
Bu modelde, belediye bir şirket gibi değil, kamusal dayanışma merkezi gibi işler. İhtiyaca göre çözüm üretir. Temsil ettiği halkın acılarını görür, dinler ve çözüm için harekete geçer. Bugün emeklilerin kişisel bakım gibi en temel haklara bile ulaşamıyor oluşu karşısında sessiz kalmak, halkçı belediyecilik iddiasıyla çelişir.
Uygulanabilir Bir Örnek: Çekmeköy Modeli
İstanbul’un Çekmeköy Belediyesi tarafından uygulamaya konulan bir proje, bu bağlamda örnek teşkil etmektedir. Belediye, 65 yaş üstü emekli yurttaşlara ücretsiz saç ve sakal tıraşı hizmeti sunmakta; diğer yurttaşlar da bu hizmetten berber ücretinin yaklaşık yarısı kadar sembolik bir bedelle yararlanabilmektedir. Bu hem sosyal adaletin hem de dayanışmanın yerel düzeyde hayata geçirildiği küçük ama anlamlı bir adımdır.
Proje, hem emeklileri destekliyor hem de belediyeye bağlı berberlerin istihdamı üzerinden bir yerel ekonomi yaratıyor. Böylece hem sosyal hem ekonomik fayda üretilmiş oluyor.
Tuzla Belediyesi İçin Somut Öneri
Bu başarılı örnekten yola çıkarak, Tuzla da benzeri bir uygulamanın hayata geçirilmesi mümkündür. Tuzla da bulunan Şelale Park bu iş için son derece uygundur.
Önerimiz şudur: Tuzla Belediye Başkanı Sayın Eren Ali Bingöl, belediye bünyesinde veya kooperatif modeliyle istihdam edilecek 4 veya 5 berber aracılığıyla, 65 yaş üstü emekli yurttaşlara ücretsiz saç-sakal tıraşı hizmeti sunan bir birim oluşturabilir.
Bu hizmet;
- Emeklilere nefes aldırır,
- Onların sosyal hayattan kopmasını engeller,
- Belediyenin halk nezdindeki güvenini artırır,
- Yerel esnafa da istihdam olanağı yaratır.
Bu öneri büyük bütçeler gerektirmez, yüksek reklam maliyetleriyle değil, gerçek ihtiyaçlara yanıt vererek halkın gönlünü kazanır.
Sonuç: Emekliye Değer, Topluma Onur Kazandırır
Bugün emekliler yalnızca ekonomik değil, sosyal ve psikolojik bir baskı altında yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. Yerel yönetimlerin görevi, bu baskıyı hafifletmek, hayatı kolaylaştırmaktır. Halkçı belediyecilik, tam da bu noktada anlam kazanır: Belediyeyi halkın dert ortağı kılmak.
Tuzla Belediye Başkanı Sayın Eren Ali Bingöl’e çağrımızdır:
Aydınlı İlçemizde ücretsiz tıraş hizmeti gibi küçük ama etkili bir projeyi hayata geçirerek, emeklilere yalnız olmadıklarını hissettirebilir, belediyeciliğe sosyal adalet penceresinden güçlü bir katkı sunabilirsiniz.
Çünkü biliyoruz ki:
Yaşlısını unutan bir toplum, geleceğini kaybeder.
Emekliye saygı, halkın vicdanına saygıdır.




