Yazan: Burhanettin Yılmaz
Kent Konseyleri, yerel demokrasinin temel dayanaklarından biridir. Kent yaşamında yurttaş katılımını sağlayan, yerinden yönetimi güçlendiren, hemşehrilik bilincini geliştiren bu yapılar, sadece birer danışma organı değildir; halkın yerel yönetimlere doğrudan müdahil olabileceği meşru zemindir.
Kent Konseylerinin yasal çerçevesi 08.10.2006 tarihli ve 26313 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kent Konseyi Yönetmeliği ile belirlenmiştir. Yönetmeliğin 1. maddesinde, bu yapıların “katılım, yönetişim, yerinden yönetim, hesap verebilirlik ve saydamlık” ilkeleri doğrultusunda çalışması gerektiği açıkça ifade edilmektedir.
Peki, Tuzla’da Neler Oluyor?
Tuzla Kent Konseyi Genel Kurulu’nun belediyenin resmi internet sitesindeki verilere göre en son 27.10.2017 tarihinde toplandığı görülüyor. O dönem belediye başkanı Dr. Şadi Yazıcı idi.
Aradan geçen yaklaşık 7 yıl boyunca herhangi bir güncelleme yapılmamış. Daha da dikkat çekici olanı ise, 31 Mart 2024 Yerel Seçimleri sonucunda göreve gelen Tuzla Belediye Başkanı Eren Ali Bingöl’ün üzerinden bir yılı aşkın süre geçmesine rağmen Kent Konseyi seçimlerinin hâlâ yapılmamış olması ya da yapıldıysa bile kamuoyuyla paylaşılmamış olmasıdır.
Şeffaflık Nerede? Katılım Nerede?
Seçim döneminde halkla “şeffaflık, katılımcılık, ortak akıl” vurgusuyla buluşan bir anlayışın, göreve geldikten sonra bu ilkeleri neden askıya aldığı cevapsızdır. Eğer Tuzla Kent Konseyi seçimleri yapıldıysa, neden kamuoyuna duyurulmadı? Belediyenin resmi web sitesi neden güncellenmedi?
Bu durumda akıllara şu sorular gelmektedir:
- Kent Konseyi seçimleri neden geciktirildi?
- Seçimler yapıldıysa neden kamuoyuna açıklanmadı?
- Katılımı önceleyen bir belediye yönetimi neden yasal zemini olan Kent Konseyi’ni göz ardı ediyor?
- Şeffaflık ilkesi sadece seçim kampanyalarında mı geçerlidir?
Kent Konseyleri Süs Değil, Denetim Alanıdır
Kent Konseyleri yalnızca sempatik paneller düzenleyen, vitrin süsü olan yapılar değildir. Tam tersine, halkın yönetime müdahil olmasını sağlayan örgütlü bir kamusal denetim mekanizmasıdır. Bu nedenle, bu yapıların işlevsiz bırakılması, doğrudan yerel demokrasinin etkisizleştirilmesi anlamına gelir.
Eğer yerel yönetimler halkın yönetime katılmasını gerçekten istiyorsa; Kent Konseylerini çalıştırmakla, işler hâle getirmekle, tüm süreçleri kamuoyuna açık şekilde yürütmekle yükümlüdür.
Kent Konseyi Halkındır, Derhal Toplanmalıdır!
Bugün Tuzla’da halkın ortak aklına, kentte yaşayan yurttaşların doğrudan katılımına en uygun platform olan Kent Konseyi ya işlevsiz bırakılmış ya da kapalı kapılar ardında yürütülmektedir. Her iki ihtimal de yerel demokrasinin ruhuna aykırıdır.
Buradan çağrı yapıyoruz:
- Tuzla Kent Konseyi derhal olağan genel kurulunu yapmalıdır!
- Eğer yapılmışsa, tüm bilgiler kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaşılmalıdır!
- Yurttaşların katılım hakkı engellenemez, görmezden gelinemez!
Son söz:
Kent Konseyleri halkındır. Demokrasi sadece seçimle sınırlı değildir. Katılım hakkı temel yurttaşlık hakkıdır. Şeffaflık sadece kampanya sloganı değil, yönetsel sorumluluktur.
