Cemil DEVECİ
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Seçmen Davranışlarında Etkili Olan Faktörler

Seçmen Davranışlarında Etkili Olan Faktörler

Seçmen davranışlarını etkileyen faktörler çok katmanlıdır ve ülkeden ülkeye, hatta seçimden seçime değişebilmektedir. Ancak genel çerçevede, Türkiye özelinde ve son 25 yıllık siyasal süreç bağlamında seçmen davranışlarını etkileyen temel faktörleri aşağıdaki başlıklarla açıklayabiliriz:

Advert
service
0
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Advert

Seçmen davranışlarını etkileyen faktörler çok katmanlıdır ve ülkeden ülkeye, hatta seçimden seçime değişebilmektedir. Ancak genel çerçevede, Türkiye özelinde ve son 25 yıllık siyasal süreç bağlamında seçmen davranışlarını etkileyen temel faktörleri aşağıdaki başlıklarla açıklayabiliriz:

Ekonomik Faktörler:

Enflasyon, işsizlik, gelir dağılımı, alım gücü, Ekonomik memnuniyet, iktidar partilerinin destek düzeyini doğrudan etkilemektedir.

2002–2011 arası ekonomik istikrar, AKP’nin yükselişinde belirleyiciydi. 2018 sonrası ekonomik kriz, yoksullaşma, genç işsizlik oranı artışı muhalefete yönelimi tetikledi. 2024 yerel seçimlerinde hayat pahalılığı ve kiralar başat motivasyon oldu.

İktidarın otoriterleşmesi, hak ve hukuk ihlalleri, uzun iktidar süresi özellikle genç ve kadın seçmen eğilimini etkilediği görülmektedir. Yukarıda belirtilen bu faktörler tüm demokratik toplumlarda seçmen davranışlarını etkiler

Kimlik ve İdeolojik Faktörler:

Din, mezhep, etnisite, milliyetçilik, laiklik, yaşam tarzı.

Kürt seçmen, 1990’lardan itibaren HDP/DEM çizgisinde bloklaşma eğilimindedir.

Dindar-muhafazakâr seçmen, 2000’li yıllarda AKP’yi desteklerken, 2023 sonrası Yeniden Refah gibi partilere geçiş ve sandığa gitmeme eğilimi göstermektedir. Cumhuriyet değerleri ve demokratik ilkelere bağlı AKP seçmeni arasından yaklaşık 1.5 milyon seçmen son seçimlerde CHP’ye yönelmiştir.

Laik-Atatürkçü seçmen, CHP’nin kemik tabanını oluşturur; İstanbul, İzmir gibi büyükşehirlerde ve kısmen sanayi kentlerinde etkilidir.

Alevi-Sünni ayrımı, belli bölgelerde ve kentlerde oy tercihini etkileyen bir başka kimliksel faktördür. Ancak Türkiye demokratik hukuk devleti olacak ve demokrasiyi yaşam biçimine dönüştürecekse bu kimlik ve etnik tercihleri aşabilmelidir. Bu da toplumun özgürleşmesi ve örgütlenmesiyle mümkün olabilir. Özellikle bireyin özgürlük sahasında kalması gereken inanç/din siyasetin aracı yapılmamalıdır; hem inançlı bireyler ve hem de inanç gurupları buna itiraz etmeliler. Küçük siyasi çıkarlar için toplumun ortak değerlerinin heba edilmesine hem siyaset kurumu ve hem de halk tepki göstermelidir. Siyaset demokratik ve insani bir zeminde yapılırsa topluma faydalı olur.

Sosyo-demografik Yapı:

Yaş, cinsiyet, eğitim seviyesi, kent/kır ayrımı:

Genç seçmen (18–30 yaş); Tepkisel, değişim isteyen, ideolojik olarak daha esnek. Son seçimlerde CHP ve DEM’e yönelme görülüyor.

Kadın seçmen; Kadına yönelik şiddet, aile politikaları gibi konularda duyarlılık arttı. 2024 yerel seçimlerinde kadın adaylara ilgi ve destek büyüktü.

Eğitim düzeyi; Üniversite mezunları, şehirli seçmenler daha çok muhalefeti destekleme eğiliminde.

Kent-kır farkı; Kırsalda geleneksel aidiyetler, büyükşehirde performans ve söylem ön planda.

Lider İmajı ve Karizma:

Lider; güvenilirliği, sadeliği, hitabeti, kriz yönetim becerisi, ılımlı, halkçı ve çözüm odaklı profilleriyle öne çıkıyor. Liderin “bizden biri” imajı, halkla ilişkiler becerisi seçmeni etkiliyor.

Medya ve Algı Yönetimi:

Tv, sosyal medya, kampanya dili, dezenformasyon

Geleneksel medya, özellikle kırsalda hâlâ etkili; iktidarın medya hâkimiyeti burada belirleyici. Sosyal medya, genç seçmen için kritik bilgi kaynağı hâline geldi. 2019’dan itibaren muhalefet sosyal medya üstünlüğü sağlamış durumda.

Krizler ve Travmatik Olaylar:

Darbe girişimi, pandemi, depremler, savaşlar

15 Temmuz darbe girişimi sonrası milliyetçi/muhafazakâr blokta kenetlenme görüldü. 2023 depremi, yönetim becerisi sorgulamalarını tetikledi; özellikle bölgesel oy kaymaları yaşandı. Pandemi sürecinde sosyal devlet refleksi bekleyen ama göremeyen kesimler muhalefete yöneldi.

PARTİ ÖRGÜTÜ VE YEREL PERFORMANS

Aday kalitesi, belediye hizmetleri, yerel temsiliyet.

CHP’nin İstanbul, Ankara ve diğer başarılı belediye başkanları, partiye yerel düzeyde güven kazandırıyor. Ancak belediyelerin başarısının genel seçim başarısına katkı sunabilmesi, parti yönetiminin tüm belediyeler arasında kuracağı eşgüdüm ile başarı grafiğini yükseltmesi ve toplumun tüm katmanlarına ulaştırabilmesine bağlıdır.

AKP’nin bazı belediyelerdeki yıpranmış kadroları seçmeni uzaklaştırdı.

Kamuoyu araştırmalarına göre CHP seçmeni yüzde 90’lar seviyesinde adayını destekliyor ancak yerel güçlü adaylar da partiden bağımsız olarak oy çekebiliyor.

SONUÇ VE DEĞERLENDİRME:

Seçmen davranışı artık sadece ideolojiyle açıklanamıyor. Türkiye’de seçmen;

Ekonomik beklentileri,

Aidiyet duygusu (kimlik),

Kriz anlarında yönelimleri,

Karizmatik lider arayışı gibi birçok faktörü iç içe geçirerek oy veriyor.

İktidar adayı partinin bu konuda bölge bölge akademik çalışma yaptırması gerekmektedir.

 

Seçmen Davranışlarında Etkili Olan Faktörler
+ - 0

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin