Dr. Girayalp Karakuş
“Andımız”ın yazarı Dr. Reşit Galip nasıl biriydi? İdealleri nelerdi? Neleri başarmıştı? özetleyelim… 1892 tarihinde Rodos Adası’nda dünyaya gelmiştir. Babası mahkeme reislerininden Mehmet Galip Bey’dir. Annesi Rodos’lu Münevver Hanım’dır. Eskiden babanın soyadı önemli olduğu için adı Reşit Galip olarak bilindi. Meşrutiyet’in Temmuz ayında ilan edilmesinden esinlenerek Ferday-ı Temmuz, Tıbbiye’de de Hakikat gazeteleri ile Sivrisinek adını verdiği bir karikatür dergisi yayımlamıştır (Turan, 2006: 2). Reşit Galip’in kendisi Türk Ocaklarının bir mensubu idi. Türk Ocaklarının bir şubesini de açmıştır. Reşit Galip Türk Ocakları kapanana kadar aktif bir şekilde bu teşkilatta görev yapmıştır. Türk Ocakları kapandıktan sonra ise Halkevlerinin programının hazırlanmasında öncülük etmiştir.
Reşit Galip vatanseverdi. Balkan Savaşlarına gönüllü katılmış, bu savaşta yaralanması onu yılgınlığa düşürmemiş ve 1. Dünya Savaşı’nda da en ön cephede yer almıştır. Galip aynı zamanda halkçılık bağlamında keskin bir idealistti. Köylere hizmet götürmek ve onları eğitmek amacıyla 15 kişilik arkadaş grubuyla Anadolu’da faaliyet yürütmüştür. Yeni Mersin ve Yeni Adana gazetelerini çıkarmış, yazdığı makalelerle Türk Devrimini halka anlatmıştır.
Atatürk ile tanışması 17 Mart 1923’te Atatürk’ün Mersin’i ziyaretiyle mümkün olmuştu. Millet Bahçesindeki buluşmada genç doktor Reşit Galip keskin zekasıyla Atatürk’ün takdirini kazanmıştır. Daha sonra Atatürk’ün emriyle Reşit Galip milletvekili olmuş, Atatürk tarafından kendisine özel araç tahsis edilmiştir. Ancak Reşit Galip’in lüks ve şatafatta gözü yoktu. Bir süre sonra bu aracı devretmek istedi. Galip’in bu gözü tokluğu Atatürk’ün de takdirini topladı. Bu yüzden onu önemli görevlere getirmiştir. Ankara İstiklal Mahkemesi Başkanlığı üyeliği, Milli Eğitim Bakanı, Türk Tarih Kurumu komisyonunda üyelik, Üniversite Reformu konusunda görüşünün alınması gibi. Reşit Galip için ise iki önemli konuda hassas idi. Türk halkının kalkınması ve refahı diğeri ise Türk Devriminin başarıya ulaşması.
Reşit Galip’in eğitim alanında bizlere bıraktığı eserlerden en önemlisi Üniversite Reformuydu. Reform sayesinde İstanbul Üniversitesi gibi belli başlı önemli kurumlar re-organize edildi. 1920’lerde üniversitelerin hali içler acısıydı. Eğitim kalitesi düşük ve bilimsel olarak geride kalmıştı. Reşit Galip bu durumu şöyle izah etmektedir:
“Memlekette büyük politik ve toplumsal dalgalanmalar olmaktaydı. Üniversite (Darülfünun) bunun karşısında tarafsız bir seyirci rolünü sürdürdü. İktisat alanında önemli değişmeler olmaktaydı. Darülfünun bunlara tamamen ilgisiz görünüyordu Hukukta köktenci değişiklikler yapıldı. Darülfünun yalnızca yeni kanunları ders programına koymakla yetindi. Yazı reformu yapılmış dilin özleştirilmesi hareketi başlamıştı. Darülfünun bununla hiçbir surette ilgilenmiyordu. Yeni bir tarih değerlendirmesi ulusal bir hareket anlamında bütün ülkeyi sarmıştı. Darülfünun buna karşı ilgisini uyandırmak için üç yıl beklemek ve çaba sar fetmek gerekti. İstanbul Darülfünunu en sonunda sustu, kendi kabuğuna çekildi ve bir ortaçağ izolasyonuyla dış dünyadan tamamen koptu “ (Hirsch, 1950: 312; Tekin, 1992: 185)
Genç devrimci yılmayan ve inandıkları uğruna geri adım atmayan biriydi. 1931 sonbaharında bir gece Atatürk’ün Sofrası’nda Reşit Galip söz alarak, Milli Eğitim Bakanı Esat Bey’i eleştirir ve gericilikle suçlar. Sofra gerilir ve Atatürk, Bakanı’nı zor durumda bırakan bu çıkıştan hoşlanmaz ve “Yoruldunuz, buyurun biraz istirahat edin” diyerek kibarca Reşit Galip’in sofradan ayrılmasını ister.
“Burası sizin değil, milletin sofrasıdır. Milletin işlerini görüşüyoruz. Burada oturmak sizin kadar, benim de hakkımdır.” der. (Oda Tv, 2013)
Reşit Galip fevriydi. Onu diğer devlet adamlarından farklı kılan özelliklerinden birisi de buydu. İsmet İnönü ile de Kürt Meselesi yüzünden ters düşmüştü. Reşit Galip Güneydoğu Anadolu’dan gelen Kürt göçmenlerin Adana ve Mersin’e yerleştirilmesine bu göçmenlerin düşmanla işbirliği yapacakları gerekçesiyle karşı çıkıyordu. Bu dedikodular İsmet Paşa’nın kulağına geldiğinde Başvekil olarak TBMM’de söz almış ve Reşit Galip’in adını vermeden ‘siyasetin dedikodu ile yapılmayacağını ve söyleyecek sözü olanın Meclis kürsüsünde konuşmasını’ istemişti. Olay sonrası Reşit Galip özür dilemiş ancak İsmet İnönü bu özrü kabul etmemişti. (Independent, 2021)
Son kertede Reşit Galip cesur, ilkeli, Türk devrimine inanmış, lüks ve şatafattan uzak sade bir yaşamı tercih eden biriydi. Genç yaşta vefat ettiğinde ise üzerinde 5 lira çıktığı rivayet edilmektedir.
Kaynakça
Turan, Şerafettin. (2006). Dr. Reşit Galip’in Atatürk’e Yakınmaları, Tarih Araştırmaları Dergisi, 25 (39), 1-25.
Hirsch, Ernest. (1950). Dünya üniversiteleri ve Türkiye’de Üniversitelerin Gelişmesi, İstanbul, Cilt 1.
Tekin, Saadet. (1992). Dr. Reşit Galip ve Üniversite Reformu, Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi, 1 (2), 179-211
Reşit Galip Atatürk’e neden başkaldırmıştı, Oda Tv, https://www.odatv.com/guncel/resit-galip-ataturke-neden-baskaldirmisti-46269. 18 Ekim 2013.
Independent, Doktor Reşit Galip’in yaşayan hayaleti: Andımız tartışması, 18 Mart 2021, https://www.indyturk.com/node/332026/haber/doktor-re%C5%9Fit-galipin-ya%C5%9Fayan-hayaleti-and%C4%B1m%C4%B1z-tart%C4%B1%C5%9Fmas%C4%B1




