Girayalp KARAKUŞ
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Toplumcu Belediyecilik ile Seçim Kazandıracak Tavsiyeler

Toplumcu Belediyecilik ile Seçim Kazandıracak Tavsiyeler

Belediye sosyalizminin nam-ı diğer adıyla toplumcu belediyecilik anlayışının ortaya çıkışı 19. yüzyıla dayanmaktadır.

Advert
featured
service
0
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Advert

 

Doç. Dr. Girayalp Karakuş

Belediye sosyalizminin nam-ı diğer adıyla toplumcu belediyecilik anlayışının ortaya çıkışı 19. yüzyıla dayanmaktadır. İlk olarak Glasgow ve Birmingham şehrinde uygulanmıştır. Glasgow’da su ve gaz sosyalizmi şeklinde tezahür etmiştir. Bu şehirde bunlar temel ihtiyaç olarak görüldüğü için halka bedava dağıtılmış, Birmingham ise daha sanayileşmiş bir şehir olduğu için temel ihtiyaçlar daha geniş yelpazede tutularak halka ucuz hizmet götürülmüştür. İngiltere’de Fabiancı ekolden gelenlerin ileri sürdüğü belediye sosyalizmini Lenin kabul etmemiştir. Ona göre; belediye sosyalizminde mülkiyetin sahipliği yalnızca belediyelerde olacaktı ama asıl mesele ülkedeki bütün üretim araçlarının merkezi bir yapıda toplanmasıydı. Lenin, Fabiancıların belediye sosyalizmini yeterli görerek toplumsal devrim ateşini körelttiğini iddia etmiştir. Dönem itibariyle Lenin’in eleştirileri yerindedir. Ancak özellikle Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte sosyalistler/komünistler mevzi kaybetmiştir. Günümüzde neo-liberal anlayışın hüküm sürdüğü belediyecilik anlayışı hâkimdir. Kamu işletmelerinin büyük bölümü özelleştirmelere tabi tutulmaktadır dolayısıyla günümüzde sosyalist belediyeciliğin olması mevzi kazanmak yönünden önemlidir. Sosyalizm altın çağını yaşamamaktadır. Halk tüketim çılgınlığı ile uyuşturulmuş vaziyette. Bu durumda hak mücadelesi vermesini bilen bir toplum da yoktur. Lenin’in döneminde ise sosyalizmin parlamaya başladığı yıllardır. Lenin’in devlet yönetimine talip olmasından daha doğal bir şey yoktur. Ancak objektif ve sübjektif koşullar günümüzde sosyalistlerin aleyhine cereyan etmektedir. Belediye sosyalizmi/toplumcu belediyecilikle yönetilen yerel ölçekte mevzilerin olması hem halkın hem de ülkedeki ilerici güçlerin yararına.

SOSYALİST/TOPLUMCU BELEDİYECİLİK NEDİR?

Neo-liberal sistemin ortaya koyduğu kavramlardan birisi de “kamu işletmeciliğidir.” Kamu işletmeciliğinde belediyeler özel işletme gibi hareket etmektedir. Artık belediyelerde insanların en temel ihtiyaçları olan su, elektrik ve ulaşım gibi unsurlar özel işletmeler eliyle sağlanmaktadır. Oysa belediye sosyalizminde bu unsurlar halka ya bedava dağıtılır ya da halkın çok ucuza temin etmesi sağlanır. Sosyalist belediyeciliğin bazı temel ilkeleri bulunmaktadır. Bunlar katılımcılık, eşitlik, adalet, sosyal politikalar, çevre duyarlılığı ve dayanışma. “… Sosyalist/toplumcu belediyeciliği şu şekilde tanımlayabiliriz: Yoksulluğun kaynağını oluşturan sistem unsurlarını ve üretim ilişkilerini kolektivist anlayışla değiştirmeye odaklanan, bu yaklaşımla kamu yetkisini ve kaynaklarını toplumun ortak çıkarları doğrultusunda katılımcı bir yöntemle kullanan, toplumsal yararı sağlama hedefinde olan yerel yönetim biçimi”. (Kılavuz ve Yüksel, 2017, s. 125) Sosyalist belediyecilik kooperatif kurar, servetin adil dağılımını ve eşitlikçi bir anlayışı önceler yani adil bir düzenden yanadır.

Peki sosyalist/toplumcu belediyecilik sadece Glasgow ve Birmingham’da mı denendi?

Hayır. Fransa, Almanya, Brezilya, Hindistan gibi pek çok ülkede örnekleri var. Bu ülkelerde belediyeler vatandaşa müşteri odaklı yaklaşmaz. Onlara göre; yoksulluğun paylaşılması değil, zenginliğin adil biçimde bölüştürülmesi önemli. Bilindiği üzere neo-liberal politikalar yoksulluğu azaltmamış tam tersine gelir adaletsizliği arttırmıştır. Zengin daha fazla zengin olurken, yoksul daha fazla yoksul olmuştur. Bu proseste yoksulluk ve işsizliğin önüne geçmek için sosyalist/toplumcu belediyeler kooperatifler kurarlar.

1980 SONRASI DURUM

1945-1975 arasında dünyada sosyalist/toplumcu belediyecilik anlayışı popülerdi. Sovyetler Birliği sosyalizme sempati duyan ülkeler için örnek teşkil ediyordu. Ancak 1970’lerin ortasından itibaren Sovyetler Birliği’nin ekonomik resesyona (durgunluk) girmesi ve 1980 sonrası Yeni Sağ ve neo-liberalizmin popüler kültürün etkisiyle güç kazanması neticesinde sosyalist/toplumcu belediyecilik anlayışı güç kaybetti. Kapitalist blok insanlara sanal bir zenginlik dünyası yarattı. Kapitalizm insanlara zenginlik vaat etti ve propaganda araçlarıyla halkları kandırdı. Bu sanal zenginlik dünyasından Sovyetler Birliği’ndeki aydınlar da etkilendi. Sovyet aydınlarına göre; kendileri Sovyetler Birliği’nde yoksulluk içinde yaşıyorlardı oysa liberal ülkelerde zenginlik vardı. Sosyalizm acilen yıkılmalıydı. Nitekim öyle de oldu ancak Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Batı’ya özenen Sovyet aydınları daha kötü duruma düştüler.

SOSYALİST/TOPLUMCU BELEDİYECİLİKTEN NE BEKLENİR?

Sosyalist/toplumcu belediyecilikte kooperatifler kurularak kapitalist üretim ilişkilerinin yeniden doğmasına izin verilmez. Sosyalist/toplumcu belediyecilikte “Herkesten yeteneğine ve ihtiyacına göre” ilkesi vardır. Bazılarına bu retorik ütopik de gelse tarihte örnekleri vardır. Örneğin; İspanya’nın Bask bölgesindeki kooperatifler, Paris Komünü deneyimi vs. İspanya’nın Bask bölgesindeki kooperatifler sosyal amaçlara göre hareket etmektedir. Bu bölgedeki Mondragon Kooperatif Grubu Peter. S. Goodman’ın tarifiyle “kapitalizmin sert kenarlarını” yumuşatmaktadır. Mondragon Kooperatif Grubu kapitalist yöntemler olmadan da kâr elde edilebileceğini kanıtlamış ve sosyal ekonomi oluşturmuştur. Mondragon’daki kooperatifler 70.000 kişiyi istihdam etmektedir. Kooperatifin yıllık geliri 12 milyar avro. Ürettikleri ürünler dünyanın pek çok yerine ihraç edilmektedir. Mondragon kooperatifi çalışan haklarını öncelemekte ve kolay kolay çalışanlar işsiz bırakılmamaktadır. 2021 verilerine göre; kooperatifte en düşük ücret yılda 16.000 € ‘dur (yaklaşık 19.400 $), bu da İspanya’nın asgari ücretinden daha yüksektir. Ayrıca çoğu kişi bu ücretin iki katını kazanıyor, ayrıca özel sağlık yardımı, yıllık kâr paylaşımı ve emeklilik hakkından yararlanıyor. Zor durumda kalan veya işsiz kalan çalışanlara kooperatif maddi destek sunuyor. İşsiz kalan çalışanlar ise diğer kooperatiflerde kolayca iş bulabiliyor. (Kuzu, 2021) Diğer taraftan 2018 yılı verilerine göre Hindistan’da 854.355 kooperatifin 290,06 milyon (nüfusun %21,7’si) üyesi vardır ve doğrudan istihdamın %13,3’ünü kooperatifler sağlamaktadır. Serbest çalışanların %10,91’i kooperatif üyesidir. Hindistan’da Kooperatif Bakanlığı var. Hindistan’da 5 Hint Kooperatifi dünyanın en büyük 300 kooperatifi (Ciro-GSYH) arasında yer alıyor. Hindistan’da kooperatifçilik hala üstünlüğünü korumaktadır. (Soysaraç, 2022)

Sosyalist/toplumcu belediyecilik halkçıdır, sermayenin yerel ölçekteki çıkarlarına göre hareket etmez. Önceliği “emek”tir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ndeki yerel belediyelerinde sosyalist/toplumcu anlayışla hareket etmesi hâlinde halkla bütünleşeceği kanaatindeyim. Halka gıda, kömür ve giyecek yardımı yapmak önemli ancak tek başına toplumcu belediyecilik için yeterli değildir. Siyasetçilerimizin güçlüden yana değil, haklıdan yana olması beklentimdir.

Kaynakça

1)Kılavuz, F. & Yüksel, C. (2017). “Yerel Yönetimler Maliyesi Çerçevesinde Toplumcu Belediyecilik: Fatsa ve Ovacık Örneği”, Toplum ve Demokrasi, 11 (23), Ocak-Haziran, s. 121-138

2)Kuzu, M. (2021), “İspanya’nın Bask Bölgesindeki Kooperatifler”, Sosyal Ekonomi, https://sosyalekonomi.org/ispanyanin-bask-bolgesindeki-kooperatifler/ Son Erişim Tarihi: 01.10.2025

3)Soysaraç, B. (2022). “Hindistan’da Kooperatifçilik”, Sosyal Ekonomi, https://sosyalekonomi.org/hindistanda-kooperatifcilik/ Son Erişim Tarihi: 01.10.2025

Toplumcu Belediyecilik ile Seçim Kazandıracak Tavsiyeler
+ - 0

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin