Çok büyüksün di mi?
En büyük sensin di mi?
Ayağının altındaki halıda yaşayan maytlar da kendilerini öyle zannediyorlar.
Haksızlar mı?
Kendilerini bakterilerle, mikroplarla kıyasladıklarında ne kadar da büyükler.
Sen göremezsin ama çevrende o mikroplardan çok var.
Kendini çok büyük zannediyorsun ya;
haydi, kendine bir de uzaydan bak.
Baktın mı? Baktın da görebildin mi?
Yaşadığın kocaman ev bile görünmüyor di mi?
Hatta sizin mahalle bile görünmüyor.
Ya yaşadığın şehir? O da görünmüyor.
Yaşadığın ülke minicik…
Bilir misin; o koskoca zannettiğin dünya, evrenin içinde toz tanesi kadar değil.
Sen o toz tanesi kadar dünyadaki zerre değilsin.
Milyarlarca yıldır var olan toz o tanesi dünyaya 75 yılcık konup, göçeceksin.
Sana yaltaklanmaları itibar zanneden zavallısın.
Neresinden bakarsan bak; bir anlamın, bir değerin yok!
Değerin, maytlar kadar.
Alerji yarattığında fark ediliyorsun.
O maytlardan bile küçük insan denen mikropların yanında kendini bir şey zannediyorsun.
Dinozorları bilir misin?
Sen onların bacağı kadar olamazsın.
Onların yok olmalarına bir göktaşı yetti.
Senin işin bir fiskelik…
Büyüklük nedir bilir misin?
Bilimdir, sevgidir.
Bilim, tüm evreni fethetmeye çalışmaktır.
Sınırları zorlamaktır.
Sevgi; içinde evreni yaşatmaktır.
O yaşadığın evrene bakıp, hayallere dalmaktır.
İçinde bunlar yoksa büyüklük, sadece devasız bir hastalıktır.
Çevrendeki mikroplara aldanıp böbürlenme narsistciğim!
Onlar sadece hastalığına hastalık katarlar.
İşleri bittiğinde, başka bir hasta ararlar.



