Birkaç yıl önce yazmış, bilgisayarımın arka cebinde saklamışım:
Olmaz ama olur da bir gün memlekete faşizm gelirse; ya ‘’bu faşizm pek de güzelmiş, hepimiz faşistiz zaten’’ der ve selam durursunuz ya da faşizme taviz vermektense yaşam kalitenizden tavizler vererek kendi doğrularınızı savunursunuz.
Faşizmin kölesi olduğunuzda yaşam kolaydır. Üç beş sloganla yaşamı idare eder, hiçbir niteliğiniz olmasa da birinci sınıf vatandaş olduğunuzu hissedersiniz. Hepsi de sizin gibi olan kifayetsiz muhterislerle bir araya gelip, aslı yok yaylasından derlediğiniz kahramanlık hikayelerini anlatır mutlu olursunuz.
Kendinize ve içinde yaşadığınız topluma güveninizi arttıracak bilimsel çalışmalar zahmet ve bilgi gerektirdiği için bu kahramanlık hikayeleri birlik ve beraberliğinizi sağlar…
Faşizm geldiğinde niteliksizlikler ‘’üstün niteliğe ‘’ dönüşür. Çünkü faşizmin o niteliksizliklere ihtiyacı vardır.
Niteliksiz insan kısa komutları anlayabilir ve sorgulamaz, itaat eder.
Normal bir beyinde bulunan kıvrımlar faşizmin hedef kitlesinde bulunmaz. Beyin İskoç eteği gibi kareli görüntüye sahiptir. Öyle olunca komutlar sadece köşelerde zorlanarak hızla hedefe ulaşır.
Bu sürat ve dönüşler faşizm sona erdiğinde işinize yarayacaktır.
Faşizm sona erdiğinde ‘’Ahh ah!.. Bana neler çektirdiler’’ diyerek kıbleyi yeni yönetime çevirmeyi kolaylaştırır.
Örneği bol… Dilerseniz,12 Eylül paşamlarının ortasına ve sonuna bakın; isterseniz Pensilvanya’yı hac ziyaretine dönüştürenlerin, sonraki Romalı Perihan figürlerine bakın…
Unutmayın!
Faşizm geldiğinde ilk biat eden olacaksanız; beyninizdeki soru sorma merkezini donduracaksınız.
Faşizm giderken de ilk terk edenler arasında yer alacaksınız.
Hatta sizden hızlı dönenleri suçlayarak ‘’vay şerefsiz!.. Adamların kölesiydi, hemen sattı’’ diyerek defanstan çıkıp, hücuma yönelik oynayacaksınız.
Yemezler sanmayın, yerler!
Havada faşizm kokusu hissettiğinizde direnmeyi tercih ederseniz, işiniz hayli zor; aşağılanmalar, sürgünler, hapisler sizi bekliyor demektir.
Bu durumda ‘’ölmüş eşeğe kurşun sallanmaz’’ sözü, sizin en büyük destekçiniz olur. Hem direnip hem de refah içinde olmanız maalesef kolay değil… Bulunduğunuz ortamın tadını almaya çalışın!
Vücudunuzu mahkum ederlerse; sanki yaşamınız hep o dört duvar arasında geçmiş gibi düşündüğünüzde beyninizde özgür bir dünya yaratırsınız. O dünyaya ulaşamazlar, merak etmeyin!..
Siz onlardan korkmadıkça onlar sizden korkacaklar!..
Faşizm zaten tek başına bir değeri olmayanların sürü halinde oluşturdukları güçtür. Tek tek hepsi korkaktırlar!
İçinden çıkamadığınız sorularda ‘’tamam ben hata yapıyorum diyelim. Bu kadar insan salak mı?’’ cevabına güvenin. O sizi rahatlatır.
