Sayın Kılıçdaroğlu kaset komplosu sonrası 2010 kongresinde ittifakla seçilmişti. Erdal İnönü’nün deyimi ile Baykal partiyi “arkadaş grubu” ile yönetiyordu! Arkadaş Grubu ile yönetmesi bir yana ‘ben merkezci, kulisci, hiçbir şeyden memnun olmayan, konfora ve rahata düşkün’ tavrı nedeniyle halk tarafından pek sevilmezdi ve partimizi cumhuriyet tarihinde ilk defa baraj altında bırakmıştı..
Kaset komplosu sonrası onun yerine halktan biri gibi görüntüsü olan, mülayim, her kesimle barışık, ketum biri gelince hepimiz onu destekledik.. İlk 2011 milletvekili seçimlerinde (Ankara 1.bölge milletvekili a. adayı idim) “komisyon” kurunca kuşkulandım! Siyasette işi çözemiyorsan komisyona havale edersin diye bir laf vardır. 2014 yerel seçimlerinde de komisyon kurunca kuşkum arttı! Bu konularda Milliyet de Blog ve Sol Medya da makaleler yazdım. Desteklediğim makalelerimde vardır..
(2014 komisyonu bir alemdi; komisyon “meslek kotası” genelgesi çıkardı. 5393 sayılı yasaya göre belediyelerde kurulması zorunlu iki komisyondan biri imar, diğeri bütçe komisyonudur. İmar komisyonunda çalışacak meslek elemanı Harita Müh. İnşaat Müh. Şehir Plancısı ve Mimarlardır! Altındağ da benden başka meslek elemanı adayı olmadığı halde ilçe yönetimi seçilmemem için beni 13 sırada aday göstermişti! Çünkü yıllardır o ilçeden 6 veya 7 kişi meclis üyesi seçilebiliyordu! Komisyon kendi çıkardığı genelgeye uymadı! Kılıçdaroğlu buna müdahale etmedi! Feodal ilişkilere ses çıkarmadılar..)
AKP meslek adamlarını listelere yazarken bizimkiler İmar komisyonunda herkes çalışabilir mantığıyla Önder Sav’dan kalan alışkanlıklarla mesleksiz insanları dolduruyorlardı. Önder Sav’ın Avukat ve ilk okul ortaokul mezunu arkadaşlarını il genel meclisi ve belediye meclislerine doldurduğu herkes tarafından bilinir..
Kılıçdaroğlu 2015 milletvekili seçimlerinde 45 ilde üyelerle ön seçim kararı aldı. Oysa buda yanlıştı, önseçim partimizde üyelerle değil, delegelerle yapılırdı, 1950 ila 2002 arasındaki bütün seçimlerde adaylar (1995 SHP/CHP birleşmesi sonrası Baykal liderliğinde girilen 1995 milletvekili seçimi hariç) delegelerle belirlenmişti. Avrupa da da öyledir. Üye ile olmaz, üye ile yapıldığında feodalizm (mezhep, bölge, ırk, hemşericilik) devreye girmektedir. Ondan sonra bütün seçimlerde 2018 milletvekili, 2019 yerel, 2023 milletvekili seçimlerinde hep işi komisyonlara havale etti.. merkezden atadı.. Şimdi ki yönetimde 2024 yerel seçimlerinde komisyon kurdu ya neyse, onu da yazdım eleştirdim, bundan sonrada eleştireceğim..
AKP 2015 seçimlerinde çoğunluğu yitirmişti. Sayın Davutoğlu ve AKP’nin o zaman ki aklı başında yönetimi, Sayın Erdoğan’ın dominant davranışından kurtulmak için CHP ile koalisyon kurmak istiyorlardı. 35 gün “istikşafi” görüşmeler yapıldı. Ben genel başkan olsam üç günde hükümeti kurardım. Milletvekili sayılarına göre bakanlıkları paylaşırdım. Hatta Sayın Erdoğan ile aram iyi olmadığı için başbakan yardımcısı olmazdım! Mesela Faik Öztrak’ı önerirdim! MHP lideri de AKP / CHP koalisyonu öneriyordu! Herkes Sayın Davutoğlu’nun engellediğini sanıyor! Hükümetin kurulmasını Sayın Erdoğan ve Sayın Kılıçdaroğlu birlikte engellemişlerdir..
Hükümet kurulsaydı “tek adam” rejimine geçilmezdi! Dokunulmazlıklar kalkmazdı! Mühürsüz oylar sayılmazdı! Parti Başkanları, Belediye Başkanları, Milletvekilleri, Geziciler ve tüm siyasiler Tutuklanmazdı.. Tutuklanamazdı.. Bugünkü ekonomik siyasi ve sosyal sıkıntıların hiçbiri olmazdı! En iyi hükümet şekli koalisyondu! Bugün Avrupa da bir çok ülkede hükümetler koalisyonla kuruluyordu! En son işte Almanya da CDU bizim önceki AP ve ANAP gibi partiler ve SPD sosyal demokrat parti koalisyon kurmuştu…
CHP iç huzurunu sağlamadan, 2024 de yapıldığı gibi, öğle palavradan yok şu kadar anket yaptık falan la değil, yalanla değil, demokratikleşmeden, Türkiye düzelemez… Sayın Özgür Özel’i destekliyorum.. Yanındaki yamacındaki sağcı Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz illerinde doğmuş, oradan veya batı illerinden seçilmiş milletvekili ve parti yöneticilerine dikkat etmesini tavsiye ediyorum..
