Remzi Uysal – Lübeck’ten Bildiriyor
Bir zamanların sanayi devi Lübeck, bugün bilim ve kültürün nabzını tutan bir üniversite şehri olarak öne çıkıyor. Almanya’nın kuzeyinde tarihsel kökleriyle bilinen bu şehir, şimdi genç beyinlerin rotasında.
1990’lı yıllarda Almanya’nın önemli sanayi merkezlerinden biri olan Lübeck, zamanla büyük bir dönüşüm geçirdi. O yıllarda yaklaşık 240 bin nüfusa sahip olan şehirde, metal ve demir-çelik sanayii oldukça güçlüydü. Özellikle Kücknitz Mahallesi’ndeki metal fabrikası ve yüksek fırınlarda binlerce işçi çalışıyordu. Sadece bir fabrikada çalışan sayısı 2.500’ü buluyordu ve bu işçilerin aldığı ücretler de dönemin en yüksekleri arasındaydı. Bu durum, o yıllarda Almanya’da oldukça etkili olan Metal Sendikası’nın gücünü de gözler önüne seriyordu.
Ancak sanayileşmenin bedeli de vardı. Fabrika çevresinde yaşayan Kücknitzliler, yoğun kül ve metal tozlarından rahatsızlık duyuyordu. Ziyaret ettiğimiz bazı dostlarımız hâlâ şu sözleri hatırlatıyor:
“Pencereleri açamıyoruz, içeriye metal tozu doluyor.”
Dönüşümün Hikâyesi
1990’ların sonuna gelindiğinde, Lübeck’te yaklaşık 8.500 kişinin çalıştığı işyerleri kapanmaya başladı. Fabrikaların makineleri sökülerek iş gücünün daha ucuz olduğu ülkelere taşındı. Sanayi gerilerken, şehir yeni bir yön arayışına girdi. Ve o yön: kültür, turizm ve eğitim oldu.
Lübeck, bu süreçte yalnızca tarihi dokusunu ve turistik değerlerini ön plana çıkarmakla kalmadı, aynı zamanda bilimsel gelişime de yatırım yaptı. Bir üniversite şehri olma vizyonu doğrultusunda yürütülen çalışmalar meyvesini verdi. Bugün Lübeck, yalnızca Almanya’da değil, Avrupa genelinde de adı anılan saygın bir üniversite kenti konumunda.
Bir Buluşma: “Wilkommen in Lübeck”
Dün akşam, kamu yararına çalışan ve köklü bir geçmişe sahip olan “Die Gemeinnützige” Vakfının düzenlediği özel bir etkinliğe katıldık. Vakfın yeni direktörü ve aynı zamanda Lübeck Üniversitesi Anestezi ve Sürekli Sağlık Kliniği Başkanı olan Prof. Dr. Karl-Friedrich Klotz’un ev sahipliğinde gerçekleşen etkinliğe, üniversitenin yeni başkanı Prof. Dr. Helge Braun da katıldı.
Toplantının ana teması “Lübeck’e Hoş Geldiniz” idi. Üniversite çevresinden bilim insanları, vakıf üyeleri ve yaklaşık 80 seçkin davetli bir araya geldi. Etkinlikte müzik dinletileri, söyleşiler ve yemekli sohbetler eşliğinde sıcak bir atmosfer oluştu.
Gecede üniversitenin çeşitli bölümlerinden gelen bilim insanlarıyla kısa söyleşiler yapıldı. Her katılımcıya şu soru yöneltildi:
“Neden Lübeck’i tercih ettiniz?”
Bu soru, yalnızca bireysel tercihler değil, aynı zamanda şehrin bilimsel ve sosyal cazibesine dair bir panorama da sundu.
Etkinlik sonunda, Prof. Dr. Klotz ve üniversite bölüm başkanlarıyla bire bir sohbet etme, kartvizit alışverişinde bulunma ve Lübeck Üniversitesi’nde öğrenim gören Türk öğrencilerle ilgili görüş alışverişi yapma şansı da bulduk.
Bir Şehrin Evrimi
Lübeck’in hikâyesi, sanayiden kültüre, demirden bilime doğru atılmış bir adımın öyküsüdür. Zamanında işçi tulumlarının dolaştığı sokaklar, bugün akademik cüppelerle dolup taşıyor. Bu değişim, sadece bir kentin değil, aynı zamanda toplumun dönüşümüne dair de umut veren bir örnek sunuyor.
Remzi Uysal
Lübeck, 25 Haziran 2025



