Sezin Semra SARAL
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Kemalist Entelektüalizmin İflası!!

Kemalist Entelektüalizmin İflası!!

Bugün Türkiye’de Kürt sorununa dair ilerici, eşitlikçi, hak ve özgürlük temelinde bir çözüm talep eden her ses, Kemalist entelektüelizmin sert muhalefetiyle karşılaşmaktadır.

Advert
service
0
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Advert
Bugün Türkiye’de Kürt sorununa dair ilerici, eşitlikçi, hak ve özgürlük temelinde bir çözüm talep eden her ses, Kemalist entelektüelizmin sert muhalefetiyle karşılaşmaktadır. Bu muhalefet, hakikatin yerine ideolojik manipülasyon koyan, toplumsal gerçekliği sistematik biçimde bulanıklaştıran ve siyaseti zehirleyen bir öfke siyasetine dönüşmüştür.
Kürt meselesinde diyalog ve demokratik çözüm talebi, Türkiye’nin siyasal atmosferinde kronik bir tabu olarak kalmaya devam ediyor. Bu haklı ve meşru talep, Atatürkçü entelektüel reflekslerin yön verdiği sivil alanda sistematik biçimde “vatan hainliği”, “bölücülük” ve “devlet karşıtlığı” gibi suçlayıcı kodlarla kriminalize edilmekte; her türlü demokratik girişim medya ajitasyonu, yaygaracı söylemler ve yüksek perdeden yürütülen bir linç siyasetiyle boğulmaktadır. Ellerinde iktidar gücü olmaksızın, fakat bir dönemden kalma merkeziyetçi ideolojik tortularla donanmış bu çevreler, ellerindeki ekranlar, köşeler ve yayın mecraları aracılığıyla siyasal çözüm taleplerini itibarsızlaştırmakta; kamusal alanı barış fikrine kapatmak için gürültü üretmektedirler. Yüz yıllık inkârcı ruhun sivil tetikçileri konumundaki bu entelektüel formasyon, toplumsal barışın, hakikatin ve siyasal normalleşmenin önündeki en görünür zihinsel duvarlardan birine dönüşmüş durumdadır.
Kürt sorunu önündeki en büyük siyasi engel, inkarın kendisi kadar, onun sivil taşeronluğunu üstlenen bu Kemalist entelektüel kesimdir. Bu entelektüeller, tarihsel gerçekliği yeniden okumaktan kaçınmakta, mevcut hegemonik milliyetçi monolitik ideolojinin muhafızlığını sürdürmektedir. Onların siyasi perspektifi, Kürt halkının siyasal ve kültürel haklarına dair müzakere ve uzlaşı zemini yaratmak bir yana, bu talepleri sürekli ret ve inkâr etme üzerine kurulu; statükoyu sorgulamak yerine onu ideolojik bir
* “tabula rasa” olarak kutsamaktadır. Bu tavır, Türkiye’nin demokratikleşme sürecini kilitleyen, siyasal alanı tıkanan ve toplumsal gerilimi derinleştiren ana dinamiklerden biridir. Toplumsal barış ancak bu siyasal ve entelektüel hegemonya kırıldığında mümkün olacaktır. Bu, aynı zamanda Türkiye’nin çok sesli, çoğulcu ve adalet temelli siyasal kültür inşasında zorunlu bir eşiktir.
Bu bağlamda, Atatürkçü entelektüelizmin Kürt sorunu karşısındaki iflası, salt bir fikrin çöküşü değil, aynı zamanda siyasi ve ahlaki bir sorumluluk reddinin açık ilanıdır. İnkâr siyasetinin sivil uzantıları, tarihsel hakikati görmezden gelerek ve toplumsal gerçekliği saptırarak, Türkiye’nin demokratikleşme ve barış ufkunu sabote etmektedir. Bu kesim, inkârın ideolojik temellerini aklama ve meşrulaştırma çabası içerisinde, devletçi tekçilikten beslenen dar görüşlü bir siyasal refleksin temsilcisidir. Türkiye’nin önündeki tarihsel görev ise, bu zihniyetin tahakkümünden kurtulmak, Kürt halkının eşit, özgür yurttaşlık talebini siyasi zemine taşıyacak demokratik bir ufuk inşa etmektir. Bu, sadece siyasal bir tercih değil, aynı zamanda tarihsel bir zorunluluktur.
İnkârın ve tekçiliğin sivil taşeronları, tarih karşısında mahkûmdur. Onların siyasal ömrü, Türkiye’nin demokratikleşme ve barış yolunda atacağı adımların gerisinde kalacaktır. Gelecek ise, çoğulculuğun, adaletin ve barışın cesaretle savunulduğu bir Türkiye’de yazılacaktır.
Semra SARAL

Kemalist Entelektüalizmin İflası!!
+ - 0

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin