Abdullah Öcalan’ın İmralı’daki sorgusunu yapan Jandarma İstihbarat Albayı Hasan Atilla Uğur, “Abdullah Öcalan’ı Nasıl Sorguladım” adlı kitabında, örgütün uluslararası bağlantılarını tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Öcalan’ın ifadeleri özellikle bir noktaya dikkat çekiyor:
“PKK’ya yardım etmeyen tek devlet Libya’dır.”
Bu ifade bile örgütün hangi küresel mekanizmalar tarafından taşındığını anlamak için yeterli.
Aşağıda Öcalan’ın kendi cümleleriyle, PKK’nın 31 yıllık kanlı tarihini ayakta tutan devletleri görüyoruz:
YUNANİSTAN
“En başından beri çok iyi destek aldık.
Kamplar, sabotaj eğitimleri, orman yangını teknikleri… Tümü Yunan istihbaratı tarafından verildi.”
SURİYE
“Hafız Esad’ın kardeşi Cemil Esad’la birebir görüşüyordum.
Suriye devleti bize kamp açtırdı, örgütlenmemize izin verdi.
Yıllık bir milyon doları aşan gelir sağlıyorduk. Muhaberat’ın araçlarını bile kullanıyorduk.”
İRAN
“İttiaat’tan Sait isimli bir yetkiliyle irtibattaydım.
SAM-7 füzeleri dahil silah, lojistik, kamp ve hastane desteği sağladılar.
Silah ve hayvan ticaretinden ciddi gelir elde ediyorduk.”
BULGARİSTAN
“Bir eğitim bürosu açtık. Gizli servis biliyordu, ses çıkarmıyordu.”
SIRBİSTAN
“20 adet Strella füzesi satın aldık, sonra fazlasını ücretsiz verdiler.
Patlayıcıların büyük bölümü Sırbistan’dan geliyordu.”
ROMANYA
“Devlet bize serbestlik tanımıştı.
Telsiz, gece görüş, teknik malzeme… hepsi Romanya istihbaratından.”
ALMANYA
“Gizli servisle direkt temasım vardı.
Parlamentodan beni ziyarete gelenler olurdu.
Kani Yılmaz’a pasaport verdiler.
Her anlamda güçlü olduğumuz bir yerdi.”
İNGİLTERE
“Konuda en akıllı davranan ülke…
Doğrudan ilişki kurmadılar ama en büyük gizli desteği onlar sağladı.”
HOLLANDA
“Üslenme ve eğitim alanımızdı.
En çok parayı orada buluyorduk.”
FRANSA & İTALYA
“Bize her zaman çok yakın oldular.
Danielle Mitterrand ihtiyaçlarımızı listeleyip temin organizasyonu yapardı.
BM yasağına rağmen mayınları İtalya’dan Berlusconi üzerinden aldık.”
AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ
“Temsilcilik ve dernekler vardı.
Düşünce kuruluşlarından destek aldık.
Körfez Harekâtı sonrası Peşmerge’ye verilen yardımların çoğu bize kaydırıldı.”
TEK SICAK BAKMAYAN ÜLKE: LİBYA
“Orada güçlü bir örgütlenmemiz vardı ama devlet bize hiçbir şekilde destek vermedi.
Defalarca talepte bulundum; Kaddafi hiç sıcak bakmadı.”
PKK’YI “SÖZDE” FESHEDEN KARAR NE ANLAMA GELİYOR?
Öcalan’ın çağrısıyla 5–7 Mayıs 2025’te toplanan kongrenin “örgütü feshettik” açıklaması, bazı çevrelerin propaganda ettiği gibi “barış” değil,
İmralı’dan çıkış için atılmış bir siyasi manevradır.
Aynı günlerde Meclis’te kurulan “Terörsüz Türkiye Komisyonu”nun İmralı’ya gitmesi konuşuluyor. Peki 1990’ların ateş çemberini yaşayan bu halk, tüm bu gerçekleri unutup kimin için, ne adına, hangi vicdanla af kapısının aralanmasına razı olur?
UNUTULAN GERÇEKLER
✔ 1993 Elazığ–Bingöl yolunda silahsız 33 askerin infazı
✔ 1993 Başbağlar’da 33 sivilin yakılarak öldürülmesi
✔ Köy baskınları, karakol saldırıları, öğretmen cinayetleri
✔ 30 bini aşkın can kaybı — aralarında bebeklerin de olduğu bir neslin yok edilmesi
✔ Ülkenin toprak bütünlüğünü hedef alan silahlı ayrılıkçılık
✔ Ekonomik, sosyal, siyasal travmaların 40 yıllık birikimi
Bu kadar acının üzerine şimdi bazıları soruyor:
“Affedelim mi?”
Bu sorunun muhatabı devlet değil,
evlatlarını toprağa veren analardır, babalardır, şehit aileleridir, köyleri yakılan insanlardır, yetimlerdir.
SON SÖZ
Öcalan’ın yıllardır anlattığı yabancı istihbarat ve devlet desteği ortadayken,
bizzat kendi ağzından aktarılan bu bağlantılar açıkça ortadayken,
30 bini aşkın ölümün sorumlusu hâlâ İmralı’dan siyasi pazarlık yürütmeye çalışırken…
Kim kimi affedecek?
Bu halk, acısı dinmeden kimseyi affeder mi?
— Aşkım Tan



