Burhanettin YILMAZ
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. CHP’nin Yeni Programı: İddialı Başlıkların Altındaki Büyük Boşluklar Neden?

CHP’nin Yeni Programı: İddialı Başlıkların Altındaki Büyük Boşluklar Neden?

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, dört ana başlıkla yeni parti programını açıkladı. “Güçlü Yurttaş, Güvenli Gelecek, Kazanan Türkiye”… Siyasi iletişim açısından bakarsak, kulağa son derece modern, hedef odaklı, kapsayıcı geliyor.

Advert
featured
service
8
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Advert

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, dört ana başlıkla yeni parti programını açıkladı. “Güçlü Yurttaş, Güvenli Gelecek, Kazanan Türkiye”… Siyasi iletişim açısından bakarsak, kulağa son derece modern, hedef odaklı, kapsayıcı geliyor. Programın metni de bu çerçeveye uygun biçimde kaleme alınmış: hukukun üstünlüğü, eşit yurttaşlık, yolsuzlukla mücadele, vergi adaleti, yeşil ve dijital dönüşüm gibi çağdaş dünyanın temel başlıkları metnin omurgasını oluştuyor.

Buraya kadar her şey olması gerektiği gibi.
Fakat CHP’yi yıllardır izleyen biri için asıl sorun burada başlıyor:

CHP’nin bugün ihtiyacı olan yeni bir program değil, programı taşıyacak yeni bir siyaset aklıdır.

Bu ayrım önemlidir; çünkü CHP’nin kronikleşen açmazı metin eksikliği değil, irade eksikliğidir.
Bu yüzden yeni program güçlü görünür; fakat siyasal boşluğu doldurmaz.

Aşağıda bu boşluğu dört başlıkta tartışacağım.

  1. Güçlü Yurttaş Söylemi ile Güçsüz Parti Kültürü Arasındaki Uçurum

CHP programının ilk ayağı “Güçlü Yurttaş”. Devletin denetlenebilir olması, özgürlüklerin güvence altına alınması, hukukun tüm yurttaşlara eşit yaklaşması… Türkiye’nin bugün yaşadığı ağır yozlaşma düşünüldüğünde bu başlık hayati.

Ama mesele şu:
Kendi içinde güçlü yurttaş kültürünü yaratamayan bir parti, ülkeye güçlü yurttaş vaat edemez.

Parti içi demokrasi felç olmuş durumda. Delegeler üzerinde baskı ağır, adaylık süreçleri daralıyor, liderlik mekanizması “yarışa kapalı” hâle getirilmiş. CHP’de yıllardır süren yönetim kültürü şuna dayanıyor:

  • Eleştiriyi ricaya dönüştüren bir dil,
  • Adaylığı cesaret değil “sadakat testi” hâline getiren bir pratik,
  • Delegeleri tercih değil hizaya zorlayan alışkanlıklar.

Bu atmosferde “güçlü yurttaş” demek retorikten ibaret olur. Çünkü demokrasiyi önce parti içindeki insandan öğrenirsin. O insan korkuyorsa, kendini güvende hissetmiyorsa, değişimin tarafı olamıyorsa, ülkeye demokrasi vadetmek ister istemez güdük kalır.

Bir partinin programı demokratik olabilir;
ama programı uygulayacak parti yapısı demokratik değilse, o program fiilen işlevsizdir.

  1. Eşit Yurttaşlık Söyleminin İki Sorunu: Cesaret Eksikliği ve Tutarlılık Açığı

CHP’nin eşit yurttaşlık başlığı yılların ertelenmiş borcudur.
Alevilikle ilgili adımlar, cemevlerine ibadethane statüsü, Madımak’ın utanç müzesine dönüştürülmesi, Kürt sorununun demokratik çözümü… Bunlar Türkiye siyasetinde cesur pozisyonlardır.

Ama iki kritik sorun var:

Sorun 1: CHP’nin bu başlıkları taşıyacak cesareti yok.

Son on yılda sayısız örneğini gördük:
CHP bir dönem Kürt sorununda ileri adım atar, başka bir dönem mikro-milliyetçi bir dile savrulur. Baskı arttığında dili geri çeker, seçim atmosferi değişince yeniden açılır. Bu salınım, eşit yurttaşlığın siyasetin merkezine yerleşmesini engelliyor.

Sorun 2: Bu meselelerde stratejik bir hat yok, sadece dönemsel tepkiler var.

Sol siyaset, kimlik ve özgürlük sorunlarını “kim ne der?” diye değil, ilkesel olarak çözer.
CHP ise çoğu zaman bu konuları seçmen tepkisini “idare etmek” için ele alıyor. Bu yaklaşım programda yazanları devrimci olmaktan çıkarıp, “dengeli bir reformist paket” hâline getiriyor.

Eşit yurttaşlık ancak sürekli ve ısrarlı bir siyasal hat ile inşa edilir.
CHP’de bu hat henüz yok; bu da programı güçsüzleştiriyor.

  1. Parlamenter Sisteme Dönüş Vaadi: En Zayıf Halka

CHP’nin parlamenter sistem ısrarı haklı bir talep.
Türkiye, bir kişinin keyfi tasarrufuna göre şekillenen yürütme modelinin yarattığı tahribatı artık aleni yaşıyor. Güçler ayrılığı yok, denge-denetleme yok, yarın ne olacağı belli değil.

Ama CHP’nin bu iddianın altında ezildiği bir alan var:
Kendi iç işleyişi parlamenter kültüre uygun değil.

Bugün CHP’nin yönetim kültürü, tek adam sisteminin eleştirdiği bazı yönlerini kendi iç mekanizmalarında yeniden üretiyor:

  • Adaylık rekabeti yok,
  • Delegasyon tek merkezden kontrol ediliyor,
  • Tartışma kanalları sınırlı,
  • Eleştiri kültürü bastırılmış,
  • Kararlar yukarıdan aşağıya iniyor.

Bu tablo, CHP’nin parlamenter sistem vaadini dramatik biçimde zayıflatıyor.
Bir partinin kendi içinde uygulamadığı modeli ülkeye vadetmesi inandırıcılık sorunu yaratır.

Ve siyasette inandırıcılık, programdan daha kritik bir güçtür.

  1. Ekonomik Programın Güzel Başlıkları: Sınıfsal Körlük

Yeni programın en düzenli, en teknik, en çalışılmış bölümü ekonomi.
Vergi adaleti, istihdam dönüşümü, refah payı, tarımda bağımsızlık…
Teknik olarak bakıldığında iyi hazırlanmış bir paket.

Fakat temel bir sorun var:
Bu ekonomik program sınıfsal gerçeklikten kaçıyor.

Türkiye’de ekonomik kriz, enflasyon veya yanlış politika problemi değildir.
Türkiye’de ekonomik kriz, sermaye düzeni ve sınıflar arasındaki uçurumun derinleşmesinin sonucudur.

CHP’nin programında sınıf kelimesi yok.
Sermayenin adı yok.
Emeğin adı, hak mücadelesi, sınıfsal çelişki yok.

Bu eksiklik, programı teknokratik bir rapor seviyesinde tutuyor.
Sol siyasetin en temel sorusu şudur:

“Bu politikaları uygularken kiminle çatışacaksınız?”

CHP bu sorudan kaçıyor.

Dolayısıyla ekonomideki vaatler teknik olarak doğru, siyasal olarak eksik.

Sonuç: CHP’nin Asıl Sorunu Programın Eksikliği Değil, Siyasetin Zayıflığıdır

CHP bugün yeni bir programla ülkeye bir şey anlatmaya çalışıyor.
Fakat halkın hissettiği başka bir gerçek var:

CHP konuşuyor, ama yürümüyor.
CHP yazıyor, ama mücadele etmiyor.
CHP analiz ediyor, ama siyaset üretmiyor.

Bu yüzden bu program “iyi bir metin” ama zayıf bir siyasal ürün.

Türkiye’de iktidar, programla değil iradeyle alınır.
CHP’nin bugün ihtiyacı olan şey yeni başlıklar değil:

  • Yeni cesaret,
  • Yeni siyasal hat,
  • Yeni demokratik kültür,
  • Yeni kadrolar,
  • Yeni bir mücadele aklı.

Bir partinin sözü güçlü olabilir, ama sözü taşıyan kadroları zayıfsa hiçbir program ülkeyi değiştirmez.

CHP’nin bugün en büyük açığı da tam olarak budur.

&&&

“CHP Programına Sol Eleştiri”

CHP’nin 2025 Programı kapsamlıdır ama eksiktir.
Türkiye’nin yaşadığı büyük siyasal ve sınıfsal krizi karşılamaktan uzaktır. Bizim bakışımız açıktır:

  1. Halktan kopuk teknokrat dil kabul edilemez.
    Program, sokaktaki yurttaşa değil, AB raporlarına seslenen bir metindir.
  2. Sınıf mücadelesi yok sayılmıştır.
    Emek-sermaye çelişkisi görünmez kılınmış, işçi sınıfının örgütlü gücü programın merkezine alınmamıştır.
  3. Devletçilik adından ibarettir.
    Kamulaştırma, stratejik sektörlerin geri alınması, rant düzeniyle hesaplaşma yoktur.
  4. Parti içi demokrasi programın en büyük boşluğudur.
    Delegelik sistemi, ön seçim, üyelik reformu gibi somut mekanizmalar yer almamaktadır.
  5. AB’ye endeksli dış politika dar bir vizyondur.
    Çok kutuplu dünya analiz edilmemiş; NATO politikası belirsiz bırakılmıştır.
  6. Sosyal devlet iddiası finansman ve araçtan yoksundur.
    Temel gelir, servet vergisi, taşeron yasaklanması gibi somut adımlar açık değildir.
  7. Halkın talepleri değil, bürokrasinin dili yazılmıştır.

Bizim talebimiz nettir:
Halkın iktidarını hedefleyen, sınıfsal gerçekliği esas alan, kamucu, demokratik, anti-emperyalist ve örgütlü bir siyasal program.
Türkiye’nin ihtiyacı budur, cesaret budur, yol budur.

 

CHP’nin Yeni Programı: İddialı Başlıkların Altındaki Büyük Boşluklar Neden?
+ - 8

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

8 Yorum

  1. 24 Kasım 2025, 19:11

    Son Olarak;
    《ümitsiz durumlar yoktur. umitsiz insanlar vardir. Ben hicbir zaman ümidimi yitirmedim》

    《 Efendiler, bilirsiniz ki, hayat demek, mücadele, çarpışma demektir. Hayatta başarı, mutlaka mücadelede başarıyla mümkündür.

    Bu da, manen ve maddeten kuvvete, kudrete dayanır bir şeydir.

    Bir de, insanların meşgul olduğu bütün meseleler, maruz kaldığı bütün tehlikeler, elde ettiği başarılar, ortaklaşa, genel bir mücadelenin dalgaları içinden doğa gelmiştir.》
    EBEDI ONDERIMIZIN ANISINA SAYGIYLA.

    Cevapla
  2. 24 Kasım 2025, 19:05

    《6》 Kıymetli Okurlar; Partimiz Bugün itibarıyla 72. EYLEM/ MITING tamamladı. Kim geliyor bu mitinglere;
    Kadın, erkek, genç, yaşlı orda
    Esnaf, çiftçi, memur, emekli, işçi orda
    işletme sahibi, işveren orda
    polis, doktor, avukat, mühendis orda
    HEPIMIZ ORDAYIZ.
    Mitinglerde ATAMIZIN HEDEFLERI DOGRULTUSUNDA ,açtığı yolda, kurduğu ülküde hiç durmadan yürüyoruz. Saygilarimla

    Cevapla
  3. 24 Kasım 2025, 18:57

    《5》 Kıymetli Okurlar : Biz SIYASETIN bir BILIM dali oldugunu unutuyoruz. Her konuda laf soylemeyi siyaset saniyoruz. 《ekonomideki vaatler teknik olarak doğru, 》 olmasi gerekir zaten . siyasal olarak uygulanmayan bir sistem NEYE / KIME GORE noksandır?

    Cevapla
  4. 24 Kasım 2025, 18:48

    《4》 Kıymetli Okurlar: Parti programımızda 《Parlamenter Sisteme Dönüş Vaadi: En Zayıf Halka》 olarak değerlendirilmiş KATILMIYORUM. Kanunu der ki : Deniz dalgalarıyız deniz hükümdar yardımcılarıyla hükümdar olur》 Osmanlı Imparatotrlugu be zaman ki ORTAK KARAR ALMA yetisini bitirmiş, O zaman yıkılmıştır.
    TURKIYE CUMHURIYETI’nin KURULUŞU birlikte karar alabilme uygulayabilme YETENEGININ YWNIDEN KAZANILMASIYLA KURULMUSTUR.
    Bu Vesileyle TBMM açılışı olan 23 Nisan 1920 ‘lerin ruhunu saygıyla yadediyorum

    Cevapla
  5. 24 Kasım 2025, 18:42

    《3》 Kıymetli Okurlar.; Eşit Yurttaşlık konusunda ülkemizin ve diger uluslar deneyimlerini önemserim. Din/ mezhep inanç temelli siyaset avrupada 15 yy dan başlayın 18yy kadar devam etmiştir. 1789 Fransız devrimi ile son bulmuştur. Bizde LAIKLIK ilkesi tam anlaşılamadığı için devam etmektedir. KÜRT SORUNUdenilen içeriği tam olarak BILINNEYEN sorun için maalesef BIR KUSAK DAHA [YENI NUFUS] geçmesi gerekir. CHP iki sorunda CESUR/ GERCEKCI/ BILIMSEL çözümler üretmiştir.

    Cevapla
  6. 24 Kasım 2025, 11:30

    《2》 Kıymetli Okurlar; Siyaset biliminin en önemli konulsu Devlettir. Devletin insan unsuru vardır. Yurttas güçlenmeden ( en küçük yapı tasi) SISTEM çoker. 5 sene CHP ‘mizde meclis üyeliği yapmış bir yurttaş tecrübeli bir siyadetci olarak şunu belirtmeliyim ki, PARTIMIZIN IKI DÖNEM KURALI siyasete NEFES aldıracak, soluk getirecektir. 20 senedir aynı insanlar ile yürüyemeyiz. GENI INSANLARA YER ACMANIN nesi yanlıştır. ?
    siyaset ülke için proje üretme yeridir. bilgisayar kullanamay delegenin kime faydası olacak YENILENELIM.

    Cevapla
  7. 24 Kasım 2025, 11:19

    《1》Kıymetli Okurlar; CHP ; ülkemizin önemli değerlerinden biridir.Yeni program milletimize hayırlı olsun. Yazı da farklı görüşler sunulduğu için bende görüşlerimi sayı numarası ile açıklamak istedim.
    《CHP’nin bugün ihtiyacı olan yeni bir program değil, programı taşıyacak yeni bir siyaset aklıdır.Bu ayrım önemlidir; çünkü CHP’nin kronikleşen açmazı metin eksikliği değil, irade eksikliğidir.》 Partimiz Son CB seçimlerinden sonra ÖNEMLİ BIR DEGISIKLIGE gitmiş, halk tarafından da karsilik bulmuştur. HükumetiAn gündemi değil, PARTIMIZIN BELIRLEDIGI GUNDEN konuşulur olmuştur.Tek bir siyadi figür değil, BIR ÇOK VEKIL/Önceki dönem GENEL BASKANLAR/ IL/ ILÇE yöneticileri SIYADI ARANEYA CIKARILMISTIR.

    Cevapla
    • 24 Kasım 2025, 22:14

      Fikir ayrılıklarımız kadar doğal ne olabilir, her konuda aynı düşünemeyiz, sonuç olarak programları yönetecek irade değişimi konusunda hemfikir olmuşuz, önemli olan zaten buydu… Eleştirilerin için teşekkür ederim.

      Cevapla
Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin