YSK, CHP’nin itirazlarını haklı bularak Ataşehir, Esenyurt, Sarıyer, Tuzla ve Bakırköy ilçelerinde seçimlerin belirlenen tarihlerde yapılmasına karar verdi. Tuzla İlçe Kongresi 14 Eylül 2025’te yapılacak. Ancak tarih kesinleşmiş olsa da, kongrenin demokratik ve adil yürütülmesi hâlâ kritik bir sorundur.
CHP’nin adliye koridorlarında dizayn edilmesine karşı çıkmak elbette haklı bir tavırdır. Ama aynı kararlılık, ilçe binalarında, belediye başkanının adını kullanarak üyeleri yönlendiren parti içi güç odakları için de gösterilmelidir. Demokrasi sadece dışarıya karşı savunulamaz; önce kendi evimizde uygulanmalıdır. Parti tüzüğünde yer aldığı halde çoğunluk sağlanamadığı için iptal edilmesi gereken delege seçimlerinin iptal edilmemesine neden sessiz kalındı?
Belediye Başkanına Düşen Kritik Sorumluluk
Tuzla’da kongrenin kaderini belirleyecek en kritik aktör Belediye Başkanı Eren Ali Bingöl’dür. Yapması gereken iki yol var önünde:
- İsminin öne sürülmesine ve antidemokratik bir delege oluşumuna göz yumarak seçime gitmek,
- Örgütü bütünleştirecek, demokratik süreçleri koruyacak adımlar atmak.
Görüşmelerimiz sonucu edinilen bilgiye göre, mevcut ilçe başkanı Hasan Ulvi Zengin ve yönetimden Aydın Çelik aday olmak istiyor. Kendi iradeleri ile ben adayım deme yerine, kararın Belediye Başkanı tarafından verileceğini bekliyorlar. Tuzla genelinde üye katılımının %15, protestoların ise %85 olduğu bir ortamda örgütün tamamını kucaklamadan ilçe dizaynı, sert ayrışmalara ve belediye başkanın tartışılmasına neden olabilir.
Liyakat ve Örnek Adayların Önemi
Özgür iradesiyle, 39 yıllık CHP üyesi Ali Haydar Oruç, liyakat ve emekle aday olduğunu ilan etti:
“Emekse emek, liyakatse liyakat. İTÜ Metalurji Mühendisiyim; partimizde liyakat ve demokratik usul korunmalıdır.”
Oruç gibi adaylar, partinin hem kurumsal hafızasına hem de demokratik işleyişine katkı sağlar. Tuzla’nın gelecekte güçlü, güvenilir ve birleştirici bir ilçe başkanına ihtiyacı vardır.
Nasıl Bir İlçe Başkanı Olmalı?
Nasıl Bir Tuzla İlçe Başkanı:
- Demokratik süreci korumalı: Partiyi şeffaf ve adil yönetmeli, tüm üyelerin katılımını sağlamalı.
- Üye güvenini tesis etmeli: Antidemokratik müdahalelere karşı tarafsız durmalı.
- Örgütü birleştirmeli: Farklı aday ve yönetim gruplarını çatışmadan bir araya getirebilmeli.
- Parti değerlerini savunmalı: Emek ve liyakat her koşulda öncelikli olmalı.
Sert Uyarı: Sessizlik ve Bahaneler Bedel Ödetir
Bugün suskun kalanlar, yarın antidemokratik uygulamalara karşı ses çıkaramayacak, sadece bahaneler ve suçlamalar üretecektir. Belediye başkanının ve parti yetkililerinin tavrı, tüm İstanbul’a ve parti tabanına mesaj verecektir: Demokrasi, önce kendi evimizden başlar.
Tuzla Kongresi, sadece bir ilçe seçimi değil; partinin demokrasiye, liyakate ve şeffaflığa verdiği değerin sınavıdır. Antidemokratik müdahalelere izin vermek, partinin güvenini ve bütünlüğünü zedeler. Herkes bilsin ki, demokrasiye sahip çıkmayanın bedeli ağır olacaktır.
Artık suskunluk ve bahaneler dönemi sona ermiştir. Tuzla, demokratik bir sınavdan geçiyor ve her adım gözler önündedir.
Sonuç ve Uyarı
Tuzla Kongresi, sadece bir ilçe seçimi değildir; partinin demokrasiye, liyakate ve şeffaflığa verdiği değerin sınavıdır. Belediye başkanının, parti içi güç odaklarına veya antidemokratik uygulamalara karşı tavrı, tüm İstanbul’a ve parti tabanına mesaj gönderecektir.
Bütün bu sorunların partimizin başına gelmesine yol açan siyaset baronlarına tek kelime edemeyenler unutulmamalıdır, demokrasi önce kendi evimizden başlar. İlçe başkanlığı görevine aday olacak kişiler ve karar mercileri, şeffaf, adil ve kapsayıcı bir süreç yürütmek zorundadır. Aksi takdirde, partinin güveni ve bütünlüğü ciddi şekilde zarar görecektir.
14 Eylül 2025 Tuzla İlçe kongresinin sonucu bir şeye şahitlik edecektir. Belediye Başkanının ismini kullanarak delege yapanları mı onaylayacak yoksa yanlışı görerek ismini kullananları da dışlamadan örgütün tamamını birleştirecek mi?
BEKLEYİP GÖRECEĞİZ




GELİNEN NOKTAYA BAK