Erdoğan’ın “tarihi konuşması”, aslında yeni bir otoriter anayasanın zeminini döşeme hamlesidir. Cumhur İttifakı’na DEM Parti’nin de eklenmesiyle Öcalan kartı yeniden açıldı. Halkın %78’inin karşı olduğu bu süreci durdurmanın tek yolu; güçlü bir toplumsal ve siyasal direniştir.
Recep Tayyip Erdoğan, son konuşmasında Türkiye’nin “terörsüz bir geleceğe” adım attığını ilan ederken, aslında iktidarını kalıcılaştıracak yeni bir anayasa planını duyurdu. En dikkat çekici ifadelerden biri, “Cumhur İttifakı olarak AK Parti – MHP ve DEM Parti heyetiyle bu süreci pişirerek geleceğe taşıyacağız” sözüydü.
Bu söz yalnızca bir yeni ittifakı değil, Abdullah Öcalan’ı da içeren bir pazarlık masasını işaret ediyor. Bahçeli’nin yıllar önceki “Öcalan devreye girsin” çağrısına yanıt gibi duran bu gelişme, çözümden çok bir rejim inşasına işaret ediyor: Saray rejiminin yeni bir anayasa eliyle kalıcılaştırılması.
Barış mı, Başkanlık mı?
Erdoğan’ın konuşmasında “demokratikleşme”, “özgürlük”, “hukuk”, “eşit yurttaşlık” gibi kavramların hiçbiri yok. Barış kelimesi bile sadece bir örtü olarak kullanılıyor. Aslında yapılan, barış maskesi altında bir “özel af”, “anayasal meşruiyet” ve “tek adam rejiminin” tahkim edilmesidir.
Yeni anayasa, halkın değil, sarayın ihtiyacıdır.
Sessiz İttifak: Erdoğan – Bahçeli – DEM
Bu üçlü yapının hedefi nettir:
- DEM Parti’ye belli düzeyde siyasal alan ve “barış süreci” imajı vermek,
- MHP’ye sembolik iktidar ortaklığı bırakmak,
- Erdoğan’a ise anayasa üzerinden ömür boyu başkanlık garantisi sunmak.
Bu, halkın ve emekçilerin değil, seçkinler arası bir çıkar uzlaşmasıdır.
Halk %78 Oranında Karşı: Peki Ne Yapmalı?
Anketler açık: Halkın %78’i yeni anayasa değişikliğine karşı. Ancak bu karşı duruş örgütsüz, dağınık ve yönsüz bırakılırsa Saray kazanır.
O halde görev açıktır:
- CHP, İYİ Parti ve Zafer Partisi, açık bir anayasa karşıtı tutum almalı, ortak bir bildiriyle süreci reddetmelidir.
- Barolar, sendikalar, odalar, meslek birlikleri, anayasa karşıtı bir Demokrasi Bloku kurmalıdır.
- Halk, aydınlar, gençlik, kadın hareketi, her yerde bu süreci teşhir etmeli, bu parlamentoya anayasa yapmaları engellemeli.
“Anayasaya Hayır Komitesi” Kurulmalı
Tüm muhalefet güçlerinin dahil olduğu bir “Anayasaya Hayır Komitesi”, Türkiye’nin dört bir yanında halkı bilgilendirmeli, afişlerle, bildirilerle, forumlarla bu oyunu bozmalıdır. Yeni anayasa girişimini durdurmak, Erdoğan rejiminin kökleşmesini engellemekle eş anlamlıdır.
Son Söz: Bu Bir Tarihi Eşik
Barış değil, pazarlık. Demokrasi değil, ömür boyu başkanlık. Halk değil, iktidar hesapları…
Bize düşen, bu tarihi eşiği geçit vermeden durdurmaktır.
Yoksa yarın çok geç olabilir.




