Getting your Trinity Audio player ready... |
KADEM Yönetim Kurulu Üyesi Fatmanur Altun, KADEM’in İstanbul Sözleşmesi’ni savunan açıklamalarını eleştirenlere Twitter hesabından yaptığı paylaşımla yanıt verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın başkan yardımcılığını yaptığı Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) İstanbul Sözleşmesi’ne destek verdiği 16 maddelik bir açıklama yapmıştı.
“İstanbul Sözleşmesi ve kadın cinayetlerinin artması arasında doğrusal hiçbir bağlantı yok iken, kadın cinayetlerini önlemek üzere getirilmiş bir düzenlemenin günah keçisi ilan edilmesini anlamak pek mümkün gözükmemektedir” ifadelerinin yer aldığı açıklama, sözleşmeye karşı olan kimi kesimler tarafından eleştirilmiş, bunun üzerine KADEM söz konusu sözleşmede LGBTİ+’lara ilişkin kısmı “tehdit” olarak nitelediği yeni bir açıklama yaparak geri adım atmıştı.
KADEM’in sosyal medya hesabından tartışmalara ilişkin yapılan açıklamada, “İstanbul Sözleşmesi tartışmaları üzerinden derneğimizin başka bir konuma çekilmek istendiğinin farkındayız. Konumumuz, aileye verdiğimiz değer ve neslin devamlılığının önemi açısından tehdit olarak gördüğümüz eşcinsel hareketler ile yan yana anılmayı kabul etmiyoruz” ifadeleri kullanılmıştı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’la evli olan KADEM Yönetim Kurulu Üyesi Fatmanur Altun, İstanbul Sözleşmesi’ne dair yaptıkları açıklamaya gelen eleştirilerin sürmesi üzerine Twitter hesabından yeni bir paylaşım yaptı.
LGBTİ+ konusundaki görüşlerini açık ve net bir biçimde ortaya koyduklarını belirten Altun, şunları söyledi:
“Üzülerek ifade ediyorum ki İstanbul Sözleşmesi tartışması artık bir turnusol kağıdına dönüştü. Üç gündür gerek İstanbul Sözleşmesi gerekse LGBT konusunda görüşlerimizi net bir biçimde ortaya koyuyoruz. Yazdıklarımız açık ve anlaşılır.
Buna rağmen ısrarlı bir şekilde ‘haydi itiraf et, İstanbul Sözleşmesine iman ediyorsun’ tonunda karşılıklar alıyorum. Dahası mesajlar, mailler ve telefon trafiği ile insanlara ulaşarak bu yargıyı onlarda da oluşturmaya, kafalarını karıştırmaya çalışıyorlar.
Aradıkları, mail, mesaj attıkları insanlar haber veriyorlar sağolsunlar. Bize biçtikleri rol belli; İstanbul Sözleşmesi üzerinden bizi LGBT destekçisi göstermek.
Akıllara ziyan bir fitne! Üç gündür attığımız tweetler bütün hesaplarını bozmuş olacak ki; yazılanlar ortada olmasına rağmen insanlara okuduğunu anlamayan muamelesi yapmaktan ve gizli-açık lobilerle fitne kazanını kaynatmaktan çekinmiyorlar. Bizim pozisyonumuz nettir; İstanbul Sözleşmesi nas değildir.”
HOMOFOBİ İTİRAFI
Paylaşımında AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan üzerinden homofobi itirafında bulunan Altun, Erdoğan’ın Türkiye’deki en büyük LGBTİ+ düşmanı olduğunu vurgulayarak şu sözlere yer verdi:
“Öte yandan artık siyasi bir hüviyet kazanan LBGT lobisinin ve endüstrisinin Türkiye’deki en büyük düşmanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. İnsanlara sağdan yaklaşarak, LGBT ile korkutarak Erdoğan’ı hedef göstermek, düşmanlaştırmak ancak Şeytan’ın aklına gelebilirdi.”
ERDOĞAN’IN LGBTİ+ SAVUNMASI
Altun’un bu itirafı akıllara, Erdoğan’ın bundan 18 yıl önce LGBTİ+ bireylere dair kullandığı sözleri getirdi.
2002 seçimleri öncesi Kanal D ekranlarında yayınlanan “Genç Bakış” adlı programa katılan Erdoğan, bir öğrencinin “Bildiğimiz gibi Türkiye’de eşcinsel vatandaşlarımız var, eşcinsel vatandaşlarımıza Avrupa’da olduğu gibi evlilik hakkı gibi başka haklar tanımayı düşünüyor musunuz, kişisel olarak ne düşünüyorsunuz, eşcinsellere haklar tanınmalı mı tanınmamalı mı?” şeklindeki sorusunu şu ifadelerle yanıtlamıştı:
“Eşcinsellerin de kendi hak ve özgürlükleri çerçevesinde yasal güvence altına alınması şart. Zaman zaman bazı televizyon ekranlarında onların da muhatap oldukları muameleleri insani bulmuyoruz.”
FETÖ PROJESİ
Erdoğan’ı LGBTİ+ üzerinden hedef göstermenin bir FETÖ projesi olduğunu öne süren Altun, sözlerini şöyle noktaladı:
“Bu bariz FETÖ projesine, tek dertleri aile olan masum insanlarımızı ortak etmeye çalışan ve fitne ateşine sinsice odun taşıyanların iki yakası iki cihanda ellerimdedir! Hakkım kesinlikle helal değildir. Fitne, dedikodu ve iftiralarla arkasından konuştuğunuz bütün mümine kadınlar için Allah’a hesap vereceksiniz. Bir topluluğun kadınlarını hedef alan, gizli, kapaklı lobilerinizle oluşturduğunuz büyük çaplı İfk hadisesi nedeniyle Allah’ın gazabından korkmuyorsunuz ama sizi ve bütün şürekanızı O’na havale ediyorum.”