1. Haberler
  2. Otomobil
  3. Önce Arabayı

Önce Arabayı

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Getting your Trinity Audio player ready...

Âşık olursunuz. Gözünüz hiçbir şey görmez. Soluk nikah masasında alınır. Balayı, cicim ayları geçer gider. Bir de bakarsınız ki karşınızdaki sizin gibi yiyip içen, tuvalete giden biri. Unuttum; geğiren, gaz çıkaran…

Durun, hemen “Ne hainsin!” demeyin. Öyle işte. O iki dirhem bir çekirdek giyinip gidilen buluşmalardaki erkekle, kadın değildir artık onlar. Aynı evde yaşamanın tüm gerçeklerini görmeye başlarlar. Sabahları afyonu patlamamış suratlarla karşılaşmalar gibi.
Tamam, tamam! Vazgeçtim. Her şey iyidir, güzeldir, mükemmeldir. Mutlulukları artıyordur. Evliliğin tüm maddi, manevi yüklerini beraberce sırtlayıp çoluk çocuk sahibi olarak yıllar akıp gider.

Mutlu oldunuz mu şimdi? Ama durum pek öyle değil işte. Evin beyi var ya o evin beyi, eli para gördükçe yani palazlandıkça bir hallere girer. Daha önce hayalini kurarak sahip olduğu arabasını beğenmez olur. Değiştirir. Sonra karısına bakar; hani yıllarca onunla birlikte yaşamın her türlü çilesini göğüslemiş kadına. Vakti gelmiştir onu da değiştirmenin. Genç güzel kadınlar varken ömrünü mutfağa adamış o kadınla ne işi olabilir ki? (Tabii şimdi bazı ağızlar, “Kadın da kendine baksaymış biraz canım. Erkek dediğin işve ister, cilve ister” diyecek.) Neredeyse kızı yaşında biri ile evlenir bizimki. Düğün dernek yapılır, takılar takılır. Kadının üzerine daire alınır. Yine plak başa dönmüş, cicim ayları başlamıştır.

Devamında ilk evliliğindeki durumlar olacak sanmayın. Bu kez kuvvetlidir bizim beyefendi. Çünkü baştan parası vardır. Harcar harcar. Mutluluğu satın aldığını sanır. Bir gün fark eder ki hiçbir şeyi kalmamıştır. Eşi, onu hiçler diyarına temelli kalmaya götürmüştür. Kaç yılda olur bu bilinmez. Genç ve güzel karısına bağlı bir süreç. Gözünün ne kadar aç olduğuna… Saltanat, hızlı veya yavaş ama er geç çöker. Alacağını alan genç ve güzel karısı artık yanında değildir. İlk eşinden olan çocukları da bu evlilikten dolayı babalarına yüz çevirmişlerdir. (Tabii şimdi bazı ağızlar, “Baba babadır. Ayıp etmişler,) diyecekler ama çocuklar, evlendin bari tüm varlığını kaptırmasaydın küskünlüğündedirler.

Bizim garip, ilk eşinden ayrılmanın pişmanlığı ile oradan oraya savrulur durur, parasız pulsuz, evsiz barksız. Aklınıza gelen, “Son pişmanlık fayda etmez.” atasözünü o da biliyordur merak etmeyin.
Düşündüğünüz kadar hain değilim. Bazen bu genç ve güzel kızların içinden de iyiler çıkabiliyor ama siz de biliyorsunuz ki istisnalar kaideyi bozmaz.

Ceyda Sevgi Ünal

Önce Arabayı
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin