Aralarında milletvekillerinin de olduğu Uğur Bayraktutan, Artvin Belediye Başkanı Demirhan Elçin, tiyatro oyuncusu Orhan Aydın ve hukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu gibi kamuoyunda tanınan isimlerin de bulunduğu beş yüz civarında Artvinli, Boğaziçi Üniversitesinde yaşanan olaylarla ilgili bir açıklama yaptı.
Medya Günlüğü’ne de gönderilen açıklama şöyle:
“Üzgünüz; ülkemiz adına!
Çağdaş, laik bir hukuk devletinden giderek uzaklaştığımız şu dönemde, Cumhuriyet ve kurucu değerlerin olabildiğince
törpülendiği günlerde demokratik hakları için mücadele verenlere karşı uygulanan sistematik baskı ve uygulamalar için,
Üzgünüz; Boğaziçi Üniversiteliler adına!
Bilimle, ilimle, fen ile gelişmiş ülkeler arasında yerimizi almamız gerekirken bu hedefe ulaşabilmek adına dünyayla
yarışabilecek kalitede eğitim veren üniversitelerimizden birinin -tüm teamülleri bir yana bırakarak başına bir kayyumun rektör olarak atanmasından. Ülkesi ve üniversitesi adına kaygı duyan öğrenci, akademisyen ve personelin demokratik hak mücadelesini tanımayan, mücadelenin insanlarını ötekileştiren, terörle yan yana getiren, toplumun tüm katmanlarını ayrıştıran ve düşmanlaştıran anlayış nedeniyle,
Üzgünüz; Artvin adına!
Her büyük, önemli ve tarihi mücadelenin kahramanları kadar “hain”lerinin de olduğunu elbette bilmekteyiz.
Dünya tarihinin emperyalizme ve ülkelerine karşı en büyük ve onurlu mücadelesini vermiş ülkesinin çocuklarıyız.
Elbette biz Artvinliler, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının kurduğu bu Cumhuriyet ve değerlerinin yılmaz bekçileriyiz.
Ve elbette sürekli tetikte olunması gerektiğini biliyoruz.
Bu değerleri; çağdaş, laik, hukuk devletini yok etmek hevesinde olanları görüyoruz.
Günebakan çiçekleri gibiyiz, yüzümüzü güneşe, aydınlığa döneriz biz. Oradan besleniriz.
Işığı görmediklerinde sanılanın aksine yere değil birbirine bakar günebakanlar.
Tıpkı Artvinliler gibi!
Bu ülke her dara düştüğünde, her karabasanda birbirine dönmüştür Artvinliler, birbirlerinden aldıkları güçle aydınlığa dönmüşlerdir yüzlerini Cumhuriyete, Atatürk ve devrimlerine.
Ve bir önemli detay daha, günebakanlar asla ayrık otlarını, yani zararlıları barındırmazlar içlerinde.
Tıpkı Artvinliler gibi!
KINIYORUZ
• Boğaziçinde hak mücadelesini son derece demokratik usullerle yapan öğrencileri ve onları yine demokratik hukuk kuralları çerçevesinde destekleyenleri tehdit eden Trakya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi dekanını, kullandığı üslubu, sergilediği tavrı kınıyoruz.
Kendisiyle, taşımakta olduğumuz tüm değerler adına hemşehrilik bağımızı kesiyoruz.
Yine de merak ediyoruz. “bir gece vakti işi bitirir ertesi gün işe gideriz” cümlesi ile bize hatırlatmak istediği ülkenin hangi karanlık dönemine denk gelmekte?
• Boğaziçi Üniversitesindeki adalet ve demokrasi mücadelesine kulaklarını tıkayan kayyum rektörü ve öğrencilerine karşı kullandığı şiddeti kınıyoruz.
• Bu vesile ile ülkemizde toplumsal barışı tehdit eden, insanlarımızın canına kast eden tüm terör örgütlerini şiddetle kınıyoruz
ÇAĞRIMIZDIR
Bu güzel ülkenin güzel insanlarının hiçbir ayrım gözetmeksizin bir arada barış içerisinde yaşayacağına inancımız tamdır.
Medyatik, mafyatik nefret söylemlerini şiddetle reddediyoruz.
Cumhuriyet savcılarını ve ilgili üniversite yönetimlerini bu ayrıştırıcı kimliklerle ilgili gerekli yasal takibi başlatmaya davet ediyoruz.
Üniversal yani evrensel olması gereken Üniversitelerimizin 21 yy. da bu karanlık kimliklerden arındırılmasını önemle talep ediyoruz.
Biz Artvinliler olarak ilimizde yeşerttiğimiz kültürü; hoşgörüyü, hümanizmi adalet ve demokrasiye olan bağlılığımızı, Cumhuriyete ve değerlerine olan inancımızı yineliyor, bu uğurda mücadele eden tüm paydaşlarımızın yanında olacağımızı tüm yurttaşlarımıza bildiriyoruz.”
Artvinlilerden Boğaziçi açıklaması
Aralarında milletvekilleri İbrahim Kaboğlu ve Uğur Bayraktutan, Artvin Belediye Başkanı Demirhan Elçin, tiyatro oyuncusu Orhan Aydın ve hukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu gibi kamuoyunda tanınan isimlerin de bulunduğu beş yüz civarında Artvinli, Boğaziçi Üniversitesinde yaşanan olaylarla ilgili bir açıklama yaptı.
Medya Günlüğü’ne de gönderilen açıklama şöyle:
“Üzgünüz; ülkemiz adına!
Çağdaş, laik bir hukuk devletinden giderek uzaklaştığımız şu dönemde, Cumhuriyet ve kurucu değerlerin olabildiğince
törpülendiği günlerde demokratik hakları için mücadele verenlere karşı uygulanan sistematik baskı ve uygulamalar için,
Üzgünüz; Boğaziçi Üniversiteliler adına!
Bilimle, ilimle, fen ile gelişmiş ülkeler arasında yerimizi almamız gerekirken bu hedefe ulaşabilmek adına dünyayla
yarışabilecek kalitede eğitim veren üniversitelerimizden birinin -tüm teamülleri bir yana bırakarak başına bir kayyumun rektör olarak atanmasından. Ülkesi ve üniversitesi adına kaygı duyan öğrenci, akademisyen ve personelin demokratik hak mücadelesini tanımayan, mücadelenin insanlarını ötekileştiren, terörle yan yana getiren, toplumun tüm katmanlarını ayrıştıran ve düşmanlaştıran anlayış nedeniyle,
Üzgünüz; Artvin adına!
Her büyük, önemli ve tarihi mücadelenin kahramanları kadar “hain”lerinin de olduğunu elbette bilmekteyiz.
Dünya tarihinin emperyalizme ve ülkelerine karşı en büyük ve onurlu mücadelesini vermiş ülkesinin çocuklarıyız.
Elbette biz Artvinliler, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının kurduğu bu Cumhuriyet ve değerlerinin yılmaz bekçileriyiz.
Ve elbette sürekli tetikte olunması gerektiğini biliyoruz.
Bu değerleri; çağdaş, laik, hukuk devletini yok etmek hevesinde olanları görüyoruz.
Günebakan çiçekleri gibiyiz, yüzümüzü güneşe, aydınlığa döneriz biz. Oradan besleniriz.
Işığı görmediklerinde sanılanın aksine yere değil birbirine bakar günebakanlar.
Tıpkı Artvinliler gibi!
Bu ülke her dara düştüğünde, her karabasanda birbirine dönmüştür Artvinliler, birbirlerinden aldıkları güçle aydınlığa dönmüşlerdir yüzlerini Cumhuriyete, Atatürk ve devrimlerine.
Ve bir önemli detay daha, günebakanlar asla ayrık otlarını, yani zararlıları barındırmazlar içlerinde.
Tıpkı Artvinliler gibi!
KINIYORUZ
• Boğaziçinde hak mücadelesini son derece demokratik usullerle yapan öğrencileri ve onları yine demokratik hukuk kuralları çerçevesinde destekleyenleri tehdit eden Trakya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi dekanını, kullandığı üslubu, sergilediği tavrı kınıyoruz.
Kendisiyle, taşımakta olduğumuz tüm değerler adına hemşehrilik bağımızı kesiyoruz.
Yine de merak ediyoruz. “bir gece vakti işi bitirir ertesi gün işe gideriz” cümlesi ile bize hatırlatmak istediği ülkenin hangi karanlık dönemine denk gelmekte?
• Boğaziçi Üniversitesindeki adalet ve demokrasi mücadelesine kulaklarını tıkayan kayyum rektörü ve öğrencilerine karşı kullandığı şiddeti kınıyoruz.
• Bu vesile ile ülkemizde toplumsal barışı tehdit eden, insanlarımızın canına kast eden tüm terör örgütlerini şiddetle kınıyoruz
ÇAĞRIMIZDIR
Bu güzel ülkenin güzel insanlarının hiçbir ayrım gözetmeksizin bir arada barış içerisinde yaşayacağına inancımız tamdır.
Medyatik, mafyatik nefret söylemlerini şiddetle reddediyoruz.
Cumhuriyet savcılarını ve ilgili üniversite yönetimlerini bu ayrıştırıcı kimliklerle ilgili gerekli yasal takibi başlatmaya davet ediyoruz.
Üniversal yani evrensel olması gereken Üniversitelerimizin 21 yy. da bu karanlık kimliklerden arındırılmasını önemle talep ediyoruz.
Biz Artvinliler olarak ilimizde yeşerttiğimiz kültürü; hoşgörüyü, hümanizmi adalet ve demokrasiye olan bağlılığımızı, Cumhuriyete ve değerlerine olan inancımızı yineliyor, bu uğurda mücadele eden tüm paydaşlarımızın yanında olacağımızı tüm yurttaşlarımıza bildiriyoruz.”
Yorumlar kapalı.