Nâzım’ın mapusluk için zor zanaat deyişinin üzerinden bu kadar bir süre geçmiştir ve biz hâlâ onu hatırlıyoruz ya da ilk aklımıza gelen o oluyor.

Solcu olmak birilerinin dediği gibi elinizde yıpranmış kitabınızı olur olmaz ortada bırakıp, sosyal medyada “CHE” sözleri paylaşmak, Deniz Gezmiş mezarı başında hatıra çektirilen fotoğrafınızı sosyal medyada paylaşmak değil…

Veya lüks hayat yaşayarak ‘Biz emekten yanayız”, “güzel isçimiz, canim isçimiz”, “köylümüz” diye methiyeler düzüp sonrasında “Ya bana ne, boş ver, ne halleri varsa görsünler” diyen kimseler değil.

Solcu olmak…

Hukuksuzluğa, yolsuzluğa, hırsızlığa, çocuk tecavüzüne, kadın cinayetine, doğa katliamına ve her türlü haksızlığa karşı olumlu bir duruş sergileniyorsa, solcu olmak onurlu bir şey diye düşünüyor insan.

Fatih Altaylı’dan Kemal Kılıçdaroğlu’na çağrı: ‘Bakın çok açık yazacağım…’

Bu yüzden solcu olmak belki birileri için tehlikeli görülebilir ama her zaman onurlu bir kriter, kişilikli ve ilkeli bir duruştur solcu olmak.

İnsanlık onurunun, namusun, dürüstlüğün dimdik ayakta duran simgesi gibidir solcu olmak…

Yani demem o ki; zor zanaattır solcu olmak..