Getting your Trinity Audio player ready... |
Bu hafta, 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü’nü kutluyoruz. Ancak, Kocaeli’deki çevre sorunlarına dikkat çekmek ve yetkilileri harekete geçirmek için bir kez daha sesimizi yükseltmek zorundayız. Kocaeli, sanayiye kurban edilecek bir şehir değil! Yeraltı sularının ticarileştirilmesine, derelerimizin kanalizasyona dönüşmesine, kıyılarımızın kirlenmesine artık ‘dur’ demeliyiz.
Geçtiğimiz yıllarda, Körfez’de 10 dönüm, İzmit Sanayi ve Kula Deresi’nin birleştiği yerde 400 metre sazlık yanarak yok olmuş, failleri ve sebebi bulunamamıştı. Büyükşehir Belediyesi ve Kartepe Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri ise Kandıra’dan alınan deniz kumlarını Eşme sahilinde 100 metre uzunluğunda, 10 metre genişliğinde bir alana sermişlerdi.
Oysa, sulak alanlar, doğanın bize sunduğu en değerli ekosistemlerden biridir. Su kaynaklarını besler, biyolojik çeşitliliği korur, iklim değişikliğiyle mücadelede kritik bir rol oynar ve insanlara geçim kaynağı sağlar. Ancak, Kocaeli’deki sulak alanlarımız, sanayi kirliliği, yapılaşma ve bilinçsizlik nedeniyle ciddi tehdit altındadır.
Sapanca Gölü’nden Yuvacık Barajı’na, İzmit Körfezi kıyılarından tarımsal sulama alanlarına kadar birçok su kaynağımız, aşırı kullanım ve kirlenme nedeniyle alarm vermektedir. Yeraltı sularımızın ticarileştirilmesi, kontrolsüz sanayi atıkları ve bilinçsiz yapılaşma, su krizini her geçen gün derinleştiriyor. Yuvacık Barajı’nın alarm vermesi, İzmit Körfezi’nde ekosistemin her geçen gün daha fazla tahrip olması, sadece iklim krizinden kaynaklanmıyor. Bunun nedeni biziz!
Bugün, 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü’nde, kuş göç yolları üzerinde bulunan bölgemizin ekolojik sistemini korumak için, yetkilileri ve halkımızı ekosistemlerin önemini fark etmeye ve korumaya davet ediyoruz. Sanayi kirliliğine karşı daha sıkı denetimler, bilinçli su tüketimi ve sürdürülebilir şehir planlaması yapılmalıdır.
Halkımızın ise, özellikle Eşme kıyı kenarlarındaki sazlıkları temizleme adı altında yok etmesinin tehlikesinin farkına varmasını istiyoruz. Unutmayalım: Su varsa hayat var! Sulak alanlarımızı korumak, sadece doğayı değil, kendi geleceğimizi de korumaktır.
Beyhan Korkmaz
Kartepe Çevre Platformu