|
Getting your Trinity Audio player ready... |
SOLMEDYA – Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), 2025 yılına ilişkin kapsamlı emeklilik raporunu yayımladı. Raporda, üye ülkelerde yaşlanmanın hızlanmasıyla işgücü piyasası dinamiklerinde ciddi dönüşümler yaşandığına dikkat çekildi. 65 yaş üstü nüfusun 20-64 yaş aralığına oranı 2000 yılında yüzde 22 iken 2025’te yüzde 33’e yükseldi. Bu oranın 2050’de yüzde 52’ye çıkması bekleniyor.
Türkiye ise bu süreçte en hızlı yaşlanan ülkelerden biri olarak öne çıkıyor. OECD öngörülerine göre Türkiye, 2050-2075 döneminde Şili, Kolombiya, Kosta Rika, İzlanda, Litvanya ve Meksika ile birlikte yaşlı nüfusu en hızlı büyüyen ülkeler arasında yer alacak. Bu durumun hem ekonomik hem sosyal politikalar üzerinde büyük etkiler yaratacağı belirtiliyor.
TÜRKİYE’DE EMEKLİLİK SONRASI ÇALIŞMA FARKLILIĞI
Raporda Türkiye’nin emeklilik sonrası çalışma koşullarına dair önemli ayrıntılar da yer aldı.
- 8 Eylül 1999’dan önce sigortalı olanlar: Emekli aylıkları kesilmeden işçi (4/a) ya da esnaf (4/b) statüsünde çalışabiliyor.
- 1 Ekim 2008 sonrası ilk kez sigortalı olanlar: Emekli olduktan sonra çalışırlarsa aylıkları kesiliyor. Bu kesim, 58–60 ile 61–65 yaş arasında emekli olabilecek.
Uzmanlara göre bu farklılaşma, yaşlanan nüfusa rağmen çalışma hayatına katılımı sınırlıyor ve yeni düzenlemeler gerektiriyor.
İŞGÜCÜNDE DARALMA: BABY BOOMER DALGASI
OECD, nüfus yaşlanmasının en büyük nedenlerinden birinin “baby boomer” kuşağının ileri yaşlara ulaşması olduğunu belirtiyor. Önümüzdeki 40 yılda çalışma çağındaki nüfusun OECD ülkelerinde ortalama yüzde 13 azalması bekleniyor.
İstihdam oranları ise yaşa bağlı olarak büyük değişkenlik gösteriyor:
- 55-64 yaş grubu: %65,5
- 65-69 yaş grubu: %25,7
- 25-54 yaş grubu: %82,5
Türkiye ise yaşlı istihdamında OECD ortalamasının gerisinde kalıyor. Rapora göre yaşlanan nüfusu yönetebilmek için Türkiye’nin emeklilerin işgücüne dönüşünü kolaylaştıracak yeni ve kapsayıcı düzenlemelere ihtiyaç duyduğu vurgulanıyor.






