Cumhuriyet Halk Partisi’nden “Tedbiren ihraç” edilen Gürsel Tekin ve beraberindekilerin görüntüleri,
aslında buzdağının sadece görünen kısmı.
O yürüyüşlerin,
o fotoğrafların arkasında çok daha büyük bir plan,
çok daha büyük kirli hesaplar yatıyor.
Bugün yaşananların temel amacı açıktır:
Halkın umudu haline gelmiş, AKP MHP azınlık iktidarın açıklarını belgeleriyle ortaya koyan,
anketlerde hep birinci parti konumunda olan CHP’yi çökertmek!
Halkın gözünde “Karışıklık ve kriz” görüntüsü yaratarak oy oranını düşürmek,
toplumsal muhalefetin demokratik iktidar yürüyüşünü engellemek.
Kılıçdaroğlu’nun;
Seçim gecesi Ankara’da ofis tutarak Gürsel Tekin’e verdiği “Görev” bu oyunun başlangıcıdır.
O gün başlatılan kumpas, bugün kayyum senaryosu olarak önümüze konmaktadır. Unutulmasın:
Kayyım teklifleri,
mahkeme kararından 1,5 ay önce yapılmıştır.
Bu tesadüf değildir.
Bu,
planlı bir siyasal darbedir.
CHP’ye yönelik bu kumpas, sadece bir partiye değil, Türkiye’de muhalefete, demokrasiye ve halk iradesine yapılmış bir saldırıdır.
Amaç,
CHP’yi cenazeye çevirmek, sonra da o cenazeyi kaldırmaktır.
Fakat hesap etmedikleri bir şey var:
Kitlesel gücü ve birici parti konumuna gelmiş, toplumsal muhalefetin öncüsü konumuna gelmiş CHP kolay kolay gömülmez!
Kılıçdaroğlu’nun son bir kez görevini yapıp ülkeyi AKP’ye teslim etmek istediği artık saklanamıyor.
Kumpas taktikleri, hukuk oyunları,
masa başında yazılan planlarla halkın iradesi çalınmak isteniyor.
Ama unutulmasın:
CHP’ki olsun olmasın halk bu oyunu görüyor,
onaylamıyor.
Halk bu ihaneti asla unutmaz!
Sokaklarda gezerken ihanetin gölgesini taşıyanlar,
halkın bakışlarından kaçamayacak.
İhanetle kol kola yürüyenler sonunda yapayalnız kalacak.
Üstelik Gürsel Tekin’in mal varlığı konusundaki şüpheler, bu oyunun en karanlık noktalarından biri.
Bir “Çaycı”nın nasıl milyonluk servet sahibi olduğu sorusu ortada duruyor.
CHP’nin geleceği için bu ilişkiler,
bu koruma kalkanları açığa çıkarılmalıdır.
Kimler yıllarca korudu?
Kimler arkasında durdu? Kimler bu ihaneti el vererek büyüttü?
Bugün CHP’nin önünde tarihsel bir görev var:
“Temiz Eller Hareketi”ni ivedilikle başlatılmalı!
CHP,
kendi içindeki kirli bağları temizlemeden halka umut olamaz.
Halkın iradesini yok sayanlara karşı,
meydanlarda yükselen ses şudur:
“Kumpasçılar gidecek, halk kalacak!
İhanet çökecek, direniş yükselecek!
Kayyum darbesine geçit yok!
Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!”
Bu oyun bozulacak.
Bu halk,
bu ülke bir avuç ihanetçinin kirli planlarına sığmayacak kadar büyüktür!



