“Doğada hiçbir şey kaybolmaz, hiçbir şey yoktan var olmaz.”
Lavoisier’in bu sözü, yalnız kimyanın değil; aynı zamanda ulusal bağımsızlığın yasasını da anlatır.
Değerli yurtseverler,
Kimya Mühendisi Hasan Muammer Dişçioğlu ve Dr. Mustafa Torun’un kaleme aldığı yazıda bir kez daha gördük ki, Türkiye’nin kaderini belirleyecek stratejik madenler elimizin altındadır:
Nadir Toprak Elementleri (NTE) ve Toryum…
Bugün emperyalist ülkeler, özellikle de ABD, bu rezervleri “ortaklık” adı altında denetim altına alma çabası içindedir.
Bu “ortaklık” demek, teknolojimizi, bilim insanlarımızı ve geleceğimizi bir kez daha dışa bağımlı hale getirmek demektir.
Oysa bu topraklarda yetişen bilim insanları –örneğin Prof. Dr. Engin Arık ve yol arkadaşları– yıllar önce bize başka bir yol göstermişti:
👉 Kendi kaynaklarımızla, kendi mühendislerimizle, kendi halk gücümüzle bağımsız enerji üretimi!
Eskişehir Beylikova’da bulunan Nadir Toprak Elementleri, yalnızca bir maden değil, gelecek kuşakların yaşam güvencesidir.
Elektrikli araçlardan savunma sanayisine, rüzgar türbinlerinden ileri teknoloji üretimine kadar her alanda kullanılabilen bu elementler, petrolden daha değerli bir ulusal servettir.
Ancak unutmayalım:
Bu değerli kaynakların emperyalist tekellerle paylaşılması, sadece ekonomik değil, siyasi bir teslimiyet anlamına gelir.
Tıpkı madenlerimizi, tarlalarımızı ve emeğimizi sattığımız gibi, geleceğimizi de satamayız!
Bugün görev bellidir:
🔴 NTE ve Toryum rezervlerinin yabancı ortaklıklara devrine karşı çıkmak,
🔴 Bu kaynakların devlet eliyle, halk yararına ve kamusal denetimle işletilmesini savunmak,
🔴 Tüm yurtseverleri bu konuda örgütlü duyarlılığa çağırmak.
Çünkü mesele sadece maden değil,
ülkenin bağımsızlığıdır!
Unutmayalım:
“Yemeyenin malını yerler.”
Ama örgütlü halkın malını kimse yiyemez!
🟥 #NadirToprakElementleri
🟥 #ToryumBizimdir
🟥 #UlusalBağımsızlık
🟥 #YurtseverGençlikGöreve
🟥 #EmperyalizmeKarşıDirenişTR



