Burhanettin Yılmaz | SolMedya Köşe Yazısı
Cumhuriyet Halk Partisi, halkın umudu olmaya çalışırken, kendi içinde hizipler, ekip savaşları ve kişisel iktidar kavgalarıyla boğuşuyor.
Bir gerçek var ki görmezden gelemeyiz:
Bugün CHP, kendi içinde “futbol takımı” tutar gibi hiziplere bölünmüş durumda. İnsanlar fikirleriyle değil, ekip aidiyetleriyle hareket ediyor. Sosyal medyada birbirine kurşun sıkan bir partili kültürü oluştu. Herkes “benim liderim, benim grubum, benim adamım” derdinde. Peki, ortada kaybedilen ne? CHP’nin kurumsal kimliği ve halkın umudu!
Siyasette Taraf Olmak Doğaldır… Ama!
Siyasetin doğasında taraf olmak var. Bir parti üyesi, bir anlayışı, bir ekibi ya da bir lideri destekleyebilir. Ama taraf olmak, karşısındakini yok etmeye, linç etmeye, partiden dışlamaya dönüştüğü anda siyaset olmaktan çıkar, kişisel iktidar savaşına dönüşür.
Bugün CHP’de yaşanan sorun tam da bu:
- İl ve ilçe kongreleri halkın taleplerinden kopuk, “kadro kapma operasyonlarına” çevriliyor.
- Sosyal medyada birileri kendi yol arkadaşlarını hedef tahtasına oturtuyor.
- Parti içi demokrasi, hiziplerin “savaş alanı”na dönüştürülüyor.
Sonuçta halkın gözünde şu algı güçleniyor:
“CHP kendi içinde barışı sağlayamazken, ülkeyi nasıl yönetecek?”
Bu algı, iktidarın en büyük sermayesi oluyor.
Hizipler CHP’yi Tüketiyor!
Bugün CHP’nin en büyük sorunu AKP değil; parti içindeki hizipçilik kültürüdür.
Herkes biliyor ama kimse yüksek sesle söylemiyor:
CHP’nin kaybettiği birçok seçimde, asıl kaybeden halk değil, hiziplerin çıkar hesapları oldu.
İl başkanlıkları, belediye başkan adaylıkları, parti meclisi listeleri…
Hepsi birer pazarlık masasına dönüşmüş durumda.
CHP’de bazı hizipler, “partiyi büyütmek” yerine “ekibini büyütme” peşinde. Oysa bu yolun sonu bölünme ve zayıflamadır.
CHP’nin Tarafı Halk Olmalı!
CHP’nin kurulduğu günden bugüne kadar tek bir tarafı oldu: halk.
Ama bugün gelinen noktada, partide “halkçı siyaset” yerine, kişisel ikbal ve ekip çıkarları konuşuluyor.
Eğer CHP gerçekten iktidar olmak istiyorsa;
- Önce hizipçilik kültürünü bitirmek,
- Kendi içindeki kavgaları halka yansıtmamak,
- Kurumsal kimliğini bireylerin üstünde tutmak zorunda.
CHP’nin “biz” diyebilenlere, fikir üretenlere, halka dokunanlara ihtiyacı var.
Parti içindeki “ben”ciler değil, “biz”ciler bu ülkenin kaderini değiştirebilir.
Son Söz: Bu Kavgayı Bitirelim!
Bugün CHP’de taraf olmak, bir hizibin veya liderin yanında olmak değil; Cumhuriyet Halk Partisi’nin ve halkın yanında olmak demektir.
Biz, hiziplerin değil halkın tarafında olursak;
Biz, koltuk kavgalarının değil, adaletin tarafında olursak;
Biz, kişisel hesapların değil, toplumsal mücadelenin tarafında olursak…
CHP’yi iktidara taşırız.
Yoksa sosyal medya kavgalarında birbirimizi yiyerek, AKP’nin iktidarını bir 20 yıl daha uzatmış oluruz.
Dipnot
CHP içinde yaşanan İstanbul İl Kongresi krizi, kayyum tartışmaları ve parti içi sertleşen ton, bu makalede söylediklerimizin canlı örneği. Partiyi zayıflatmak isteyen dış güçlerden önce, kendi içimizdeki hizipçi anlayışı sorgulamak zorundayız.
