102 yıllık Cumhuriyet Halk Partisi, bu ülkenin yalnızca en köklü siyasi hareketi değil, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu gücü ve sigortasıdır.
Partinin değişmez, ebedi genel başkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Onun ardından görev alan İsmet İnönü’den Özgür Özel’e kadar tüm genel başkanlar, bu kurucu mirasın emanetçileri olmuşlardır.
Bugün Türkiye, tarihinin en ağır ekonomik krizlerinden birini yaşıyor. İşsizlik, yoksulluk ve adaletsizlik artık toplumsal düzeni tehdit eder hale gelmiştir.
Bu koşullar altında AKP iktidarı her geçen gün halk desteğini yitirirken, Cumhuriyet Halk Partisi’nin oy oranları hızla yükselmekte, anketlerde tahminlerin ötesine geçen bir artış dikkat çekmektedir.
Ancak bu yükselişin kalıcı bir dönüşüme evrilmesi, yalnızca sandıkta değil, örgütte de sağlam bir dönüşümle mümkündür.
Ne yazık ki, CHP’nin bazı il ve ilçe örgütleri, ülke genelinde esen bu halkçı rüzgarın oldukça gerisinde kalmıştır.
Rutin toplantıların dışında örgüt içi üretim ve halkla bağ kurma faaliyetleri yok denecek kadar azdır.
Mahalle temsilcileri pasif, işyeri temsilcileri yok; eğitim, örgütlenme ve halk çalışmaları için kurulmuş aktif komisyonlar neredeyse ortadan kalkmıştır.
Parti Örgütü, Halkla Yeniden Buluşmalıdır
Cumhuriyet Halk Partisi’nin bugünkü görevi, yalnızca muhalefet etmek değil; halkı bilgilendirmek, örgütlemek ve umut olmaktır.
Bunun için derhal ve planlı biçimde bir örgütlenme seferberliği başlatılmalıdır.
İl başkanları, ilçe başkanlarıyla düzenli toplantılar yaparak her ay yapılan faaliyetlerin raporlarını toplamalı ve bunları sistemli biçimde arşivlemelidir.
Mahallelerden başlayarak tüm ilçelere yayılan örgütlenme, eğitim ve saha komisyonları oluşturulmalı; kahvehanelerde, evlerde, iş yerlerinde buluşmalar düzenlenmelidir.
Bu toplantılarda partinin politikaları, ülke gündemi ve yerel gelişmeler halka açık şekilde anlatılmalı; partimize katılmak isteyen her yurttaşın önüne bir görev, bir sorumluluk konulmalıdır.
Kadınlar ve gençler, partinin sadece yan unsurları değil, mücadelenin öncü gücü olarak görülmeli; onlara gerçek yetki ve alan tanınmalıdır.
CHP’nin Gücü, Örgütlü Halktır
CHP örgütlerinin bu çalışmaları yapabilecek bilgi birikimi, potansiyeli ve deneyimli insan gücü fazlasıyla mevcuttur.
Sorun, bu potansiyeli harekete geçirecek iradenin eksikliğindedir.
Bugün ihtiyaç duyulan şey, Atatürk’ün kurduğu partiyi yeniden halkın kalbine taşımaktır.
Bu ülke, kurtuluşunu örgütlü halk gücüyle kazanmıştır. Bugün de kurtuluş, aynı yoldadır.
Cumhuriyet Halk Partisi, 102 yıllık tarihi boyunca halkın sesi, Cumhuriyetin teminatı, demokrasinin direnci olmuştur.
Şimdi o mirasa yakışır biçimde yeniden ayağa kalkma, yeniden örgütlenme ve yeniden iktidara yürüme zamanıdır.
