Getting your Trinity Audio player ready... |
CHP 37. Kurultayından hemen sonra parti içinde bir hareketlenme oldu. CHP eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin parti kuracağı söylentileri ortaya atıldı. İnce çıkan haberin ilk günlerinde öyle bir açıklama yapmadığını söylese de zaman ilerledikçe böyle bir düşüncenin var olduğu ortaya çıktı.
CHP kulislerinden edinile bilgilere göre, CHP yönetiminde iki farklı görüş var. Bunlardan ilki Muharrem İnce’nin parti kurmasına sevinenler ve gitmesi iyi olur diyenler. Bazı parti kurmayları ise, partinin hizip hareketlerinden çok kaybettiğini, muhaliflerin artık bir gücünün kalmadığını ve son kurultaydan sonra parti kurmak dışında varlık gösteremeyeceklerini belirtiyor. Daha önce partiden ayrılan Emine Ülker Tarhan’ın parti kurduğunu ancak başarılı olamadığını belirtiyor. CHP tabanının partiyi bölme girişimlerine sıcak bakmayacağını, bu nedenlerle de İnce’ye bir oy kayması yaşanmayacağını savunuyor.
Burada CHP yöneticilerinin zamanın ruhu faktörünün farklılık gösterdiğini hesaba katmıyor. Muharrem İnce, bir Emine Ülker Tarhan değil, Kılıçdaroğlu gibi partiye sonradan katılan bir isim… Muharrem İnce, hiçbir şartta Atatürk’ün kurduğu CHP’ye zarar verecek bir kişilik değil. Zaten yaptığı açıklamada, CHP yöneticilerinin algılayamadığı oldukça ince bir politik dil kullandı. Ben, “iktidarı da muhalefeti de beğenmiyorum” diyerek kuracağı partinin hedef kitlesini belirledi.
Türkiye’de her seçim döneminde yapılan kamuoyuna göre %15-25 arasında bir kararsız seçmen var… Bu kararsız seçmen kendilerini temsil edecek bir parti ve lider göremediği için istemeyerek, AKP ve CHP’ ye oy vermek zorunda kalıyor. Muharrem İnce gibi performansı yüksek, liderlik vasfı cumhurbaşkanlığı kampanyasında denenmiş bir kişinin, ben, “iktidarı da muhalefeti de beğenmiyorum” demesindeki hedef kitle CHP ve AKP’ye istemeyerek oy veren kararsız seçmen kitlesidir.
Muharrem İnce hedeflediği bu seçmen kitlesini kuracağı partiye katalize etmesini başarırsa, demokrasimiz açısından önemli bir görev üstleneceği ve ülkenin ve toplumun menfaatleri açısından iktidar hangi parti olursa olsun cumhuriyetin değerlerine sahip çıkacak bir anahtar parti olabilir. Parlamenter demokrasiye de büyük katkısı olur. Kılıçdaroğlu ve Erdoğan’a kızarak oy vermeyeceğini söyleyenlerin oyunu almak CHP’yi bölmez, zarar vermez. Bilakis parlamenter demokrasiye geçmeye katkı yapar.