Getting your Trinity Audio player ready... |
CB na bağlı bir emniyet teşkilatında ikinci bir teşkilat (takviye hazır kuvvet) kurulmasına neden ihtiyaç duyulur?
Emn.teşkilatında ki görevli memur sayısı yetersiz ise, yeni alımlarla takviye yaparsınız. Oysa bu kurulan teşkilata yapılan alımlar emekli ve hala aktif polisler.
Bu ne anlama geliyor? Bunu anlayabilmek adına TSK dan irtica sebebi ile atılan ve emekli olan komutanlar tarafından 28 Şubat 2012 tarihinde kurulan SADAT’ın yapısını incelemek gerekiyor. Tarihe dikkat, 28 Şubat !
SADAT ın amacını ve faaliyetlerini az çok hepiniz duydunuz.
SADAT eyalet sistemini, kürtçe’nin doğu’da birinci resmi dil, batı’da ikinci resmi dil olmasını ve Ülke’nin şeriat ile yönetilmesini savunan ve isteyen; bölünmez bütünlüğümüze kast etmiş bir yapıdır.
Ne derece doğru bilemem ama SADAT’a Erdoğan’ın özel ordusu diyenler var.
Hatta yine iddialara göre Zekai Aksakallı Paşa ve Ordu’dan emekli edilen Albayların büyük bir bölümününde SADAT’a geçtiği söyleniyor. Tabi bu söylentilere ve iddialara belge olmadan doğrudur diyemeyiz fakat, SADAT ve emniyet teşkilatında kurulan ikinci teşkilatın yapısına baktığımızda, aklımıza 1979 yılında İran Devrimi geliyor. Ne alaka diyeceksiniz. Alakası şu; İran’da rejim değiştirildi ve şeriata dayalı ucube bir sistem getirildi. Peki Türkiye’de de aynı şeyler mi yapılıyor diye soracaksınız.
Cevabını beraber arayalım.
4 Ağustos 2017
Ayhan Ogan:
“Beğenin beğenmeyin, Türkiye Cumhuriyeti yıkıldı, Tayyip Erdoğan liderliğinde yeni bir devlet kuruluyor”
16 Şubat 2019
Erdoğan:
“Bu seçim son virajdır. Türkiye’yi laiklik istismarından kurtarmanın vakti gelmiştir. Türkiye dönüşümünü tamamlayacak”
Eğer Ayhan Ogan ve Erdoğan’ın söylemleri dışında bu ve buna benzer birçok söylemin dışında, tarikat ve cemaatlerin “şeriat gelecek” söylemlerinede bir çoğunuz rastlamışınızdır. Bununla beraber, Abdurrahman Dilipak’ın çıkışları hepinizin malümudur. Keza aynı Abdurrahman Dilipak kendi tweter hesabında, kapağında “şimdi değilse ne zaman? Sen değilsen kim?” yazısı ile hilafet ve şeriat çağrısı yapan bir dergiyi paylaştı.
İran’da da buna benzer durumlar oldu ve birgün İran halkı gerçeklerle yüzleşmek zorunda kaldı. İran halkı için artık herşey çok geçti.
İran’da gerçekleşen devrime karşı çıkan milyonlarca insan, devrimi yapan Ayetullah Humeyni’ye bağlı Devrim muhafızları tarafından öldürüldüler.
Ve biz sormak zorundayız; SADAT ve emniyet teşkilatında kurulan ikinci teşkilat (takviye hazır kuvvet) Devrim muhafızları mı?
Tüm bunlar yaşanırken muhalefet ne yapıyor? Özellikle Erdoğan’ın Edirne mitinginde ki “laiklik istismarından kurtulacağız. Türkiye dönüşümünü tamamlayacaktır” sözlerine tek kelime etmeyen, Ekonomik buhran yaşadığımız ve iktidarın oylarının dip yaptığı bu dönemde ne yapıyor?
Muhalefet erken seçim baskısı yapsa, yapılacak bir erken seçimde belki de bunlardan kurtulacağız. Fakat muhalefet ile iktidar söz birliği etmişcesine 2023’ü gösteriyorlar seçim tarihi olarak.
Doğalgaz müjdesi ile yapılan yayımda satır arasında Bakan Dönmez 2023’ü işaret etti.
Gerek CHP gerek İYİ Parti her söylemlerinde seçim tarihi olarak 2023’ü işaret ediyor.
“1000 günde memleket hareketi” söylemi ile yola çıkan Muharrem İnce’de verdiği gün sayısına bakınca 2023’ü işaret ediyor.
İktidar, muhalefet ve vitrine sürülen siyasiler 2023’ü işaret ediyor.
Peki ne olacak 2023’te?
Cumhuriyetin kuruluşunun 100. yılını mı kutlayacağız yoksa Erdoğan liderliğinde kurulması planlanan şer-i hükümlerle yönetilen ucube bir Devletin kuruluşunu mu?
Tüm emareleri bir araya getirdiğimizde ortaya çıkan sonuç, ucube bir Devlete dayanıyor.
Büyük Türk Milleti !
Yüzlerinde maske, boyunlarında tasma ile dolaşarak umut tacirliği yapan Siyasilere aldanmayın. Ülke çıkmaz bir sokak’ta ama onlar sadece gaz almakla ve umut aşılamakla meşguller. Tüm emareleri amaçlarını açıkça ortaya koymaktadır.
Geceniz esen olsun…