Bir süredir Cumhuriyet Halk Partisi üyelik sayısı üzerinden tartışmalar sürüyor. Ve her tartışmada olduğu gibi değinilmesi gereken gerçeklerin etrafından dolanılıyor.
Üye sayısı gelen yeni üyelere rağmen azalmakta ya da en azından durağan bir pozisyonda bulunmaktadır. Kadıköy ilçe temelinde başlayan tartışmalara Kadıköy ilçe temelinden verilerle bakıldığında 23 Ocak 2020 CHP Genel Merkez sistem verilerine göre 12.285 kayıtlı üye varken 24 Temmuz 2020 yine CHP Genel Merkez sistem verilerine göre CHP Kadıköy İlçe Başkanlığı’nda kayıtlı üye sayısı 12.188’dir. Yani bu yılın Ocak ayından 24 Temmuz tarihine kadar geçen sürede yeni üyeler kazanıldığı halde toplamda 97 üye azalması gerçekleşmiştir.
Ancak aslolan üye sayısı değil nitelikli üye sayısıdır. Partide iç seçimler, mahalle delege seçimlerinden itibaren acı ki; nitelikli, liyakat sahibi adayların özgür irade ile seçilmesinden ziyade belirli kişi ve grupların yazdırdığı yığma üyelerin taşıma oyları ile işaret edilen kişi ya da listelerin seçilmesi şeklinde gerçekleşiyor. Çoğu üye neden diğer kişi ya da listeyi değil de ona dayatılan kişi ya da listeyi tercih ettiğini bile bilmiyor. Çoğu zaman kendi şahsi düşünceleri ile uyuşmayan kişiyi bilmeden seçmek zorunda bırakılıyor.
Üye yazımları şeffaf olmalıdır. Tüm halka dönük çalışmalarla dışarıdan bağımsız yeni üyeler kazanılmalıdır. İl Başkanlığı çağrı merkezi seçimlerde sandık kurulu üyelerini aradığı gibi üyeleri arayabilir. Ulaşılamayanları tespit edebilir ve belli sürelerle telefon ve adresinde ulaşılmayan üyeler askıya çıkarılıp düşürülebilir. Net ve gerçek üyeler parti kültürü eğitimine tabi tutularak gerçek ve nitelikli üye yapısına ulaşılabilir. Liyakatıyla, donanımıyla makamlara gelmiş hiçbir yöneticinin çekinmeyeceği bir durumdur bu.
Yeni nesil, yeni moda tabirle Z kuşağı olarak tanımlanan genç kesimin partiye katılımı için fark yaratıcı, ilgi çekici yöntemler bulunmalıdır. Bu kesim genellikle otoriteye karşı, bağlılığı kabul etmeyen, biatçı olmayan, özgür, örgüt ve örgütlenme kültürüne yabancı.
Bu kesimin partiye katılımlarının yolları bulunmalı, üniversitelerde aktif örgütlenme modelleri geliştirilmeli ve bu kesime eğitimlerle parti kültürü, aidiyet, örgütlülük değerleri verilmeli ve ötesinde parti içinde fırsat eşitliği sağlanmalıdır.
Sahada duruşuyla, konuşmasıyla, yaşantısıyla, davranış biçimiyle fark yaratan nicelik olarak az ama nitelik olarak yüksek bir örgüt, yazdırılmış yüzbinlerce üyeden çok daha fazla katkı sağlayacaktır.
Tabii ki endişemiz koltuğumuz değil de ülkenin ve milletin geleceği ise…
Dr. Başar ERGÜN
Yorumlar kapalı.