Advert
  1. Haberler
  2. Siyaset
  3. Türkiye’nin İçinden Çıkamadığı Milliyetçi-Muhafazakârlık Sarmalı-1

Türkiye’nin İçinden Çıkamadığı Milliyetçi-Muhafazakârlık Sarmalı-1

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Getting your Trinity Audio player ready...

Türkiye’nin yüzyıldır içinde bulunduğu süreci hala demokratik anlamda tam olarak değiştirememesinin ana sebebi kuruluş ideolojisini tam olarak sorgulamadan sandık demokrasisine tek çözüm olarak bakan cılız Türkiye demokratik hareketidir. Seçimler elbette önemlidir, sonuçları rahat nefes almamızı sağladığı gibi hareket alanımızda genişletebilir ama sadece biricik mücadele yöntemi olarak var olması ülkeyi içinde bulunduğu ana sorunlardan kurtaracak iklimi yaratmaya yetmeyeceği gerçeği, demokrasi tarihimizin bugün geldiği nokta açısından ortadadır.

Türkiye’nin kendi içerisinde radikalleşmeyi zorunlu kılan uzun soluklu bir demokrasi mücadelesine ihtiyacı vardır. Belki de 10 yılları alacak bu demokrasi mücadelesinde kesin olan bir şey var ki; bugün kendini parlamenter mücadele ye hapsetmiş siyasi partilerin bu yapısıyla bu mücadeleyi vermesi çok zordur. Radikal sağa tutsak olarak kazanılmış bir seçimin, getireceği rahatlık kısa süreli olup , başarıları da kalıcı değildir. Bu yüzden Türkiye’yi bu sağ- muhafazakar, milliyetçi paramilitarisaz yönden kurtaracak uzun soluklu kendi içerisinde radikalleşmeyi gerektiren demokrasi mücadelesine ihtiyacı var. Bunu siyasî partiler mi, sivil toplum kuruluşları mı, Tuzla Demokrasi Hareketimi, direniş sahalarımı vs kim yapar bilmiyorum. Ama bu olmadan da ülkenin dokusuna işleyen gericilik ten kurtulacağımızı sanmıyorum.
Geldiğimiz nokta bugün, 1908’lerde olduğumuz nokta ile aynıdır. Avcı taburlarını mı yoksa İttihatçı Hareket Ordusunu mu tercih edeceğimiz noktası Türkiye’nin demokrasiye açılan kapısı değildir. Ülkemizdeki yoğun muhafazarlığa muhafazakârlıkla, milliyetçiliğe milliyetçilikle cevap vermek, siyaseti sadece bu eksende yapmak toplumu muhafazakarlıktan, milliyetçilikten uzaklaştırmadığı gibi ülkenin yüzyıllık meselelerini tartışmaktan, çözmekten uzak tutuyor, bu cesareti gösteren insanları da yalnızlaştırıyor.
Bu uzun soluklu demokratik mücadelenin yazılı programı, pedagojisi muhafazakarlığı ret eden bir yaklaşım yada pratik sergilemeyecek aksine ona yer açacak ama şimdikinden farklı olarak kendisi muhafazakar olmayacak, devrimci-demokratik değerlerini koruyacak, aşacak bir içeriğe sahip olacaktır. Oysa bugün biz, kendimizi tartışmaktan alıkoyduğumuz yada geçiştirdiğimiz gerçeklerle yüzleşmekten alıkoyduğumuz muhafazakarlığımız ile demokratik bir muhalefet yapmak yerine diğer geri kalan milliyetçi-muhafazakar kesimle seçim içinde olsa ittifak yapmayı muhalefet zannediyoruz.

Türkiye’nin demokratları, aydınları, entelektüel çevreleri “devlet perest” yaklaşımını terk etmediği sürece, ana tartışma konusu ‘nasıl kurtaracağız bu devleti’ olduğu müddetçe, ülkemizin muhafazakarlıktan çıkarmak radikal milliyetçiliği aşmak mümkün olmayacaktır. Bunu ancak düşünceyi, sözü, ifadeyi özgürleştirebilecek içinde radikalleşmeyi gerektiren bir demokrasi mücadelesini programlayabilen bir muhalefetle başarabiliriz. Bunu İspanya, Portekiz, Yunanistan başardı. Salazar, Franko, Albaylar cuntasına karşı uzun yıllar verilen radikal demokrasi mücadelesi ile toplumu muhafazakarlıktan, radikal milliyetçilikten uzaklaştıran kırmızı çizgileri konuşarak, tartışarak aşan uzun soluklu özgürleştiren demokratik mücadele ile başardılar.
Peki ama bu uzun soluklu mücadelenin programı, pedagojisi, mücadele yöntemleri nasıl olacak. Bunu da bir sonraki yazımda tartışmak istiyorum.

Türkiye’nin İçinden Çıkamadığı Milliyetçi-Muhafazakârlık Sarmalı-1
Yorum Yap
Advert

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advert
Advert
Giriş Yap

Sol Medya ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin