Getting your Trinity Audio player ready... |
SOLMEDYA – Ekonomik krizin derinleştiği, yargının siyasallaştığı, muhalefetin hedef haline geldiği Türkiye’de Saray rejimi, toplumsal barışı ve demokratik zeminleri tahrip ettiği halde özeleştiri yerine iç tahkimat çağrılarına sarılıyor. İsrail’in İran’a yönelik saldırılarını da gerekçe göstererek “iç cephe” söylemlerini yükselten iktidar bloğu, çözüm süreci benzeri bir atmosferi kendi bekasına dönük araçsallaştırma niyetinde.
ABD ve İsrail’in Ortadoğu’da yeni dizayn süreci işletmesiyle birlikte içeride pozisyonunu kaybeden Saray iktidarı, toplumsal rıza üretemediği için yeniden bir “çözüm”, “barış”, “birlik” gündemi oluşturmaya çabalıyor. 19 Mart operasyonlarıyla muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nu cezaevine gönderen, kayyım politikalarıyla belediyelere el koyan iktidar; yargı, medya ve güvenlik aparatlarıyla otoriter tahakkümünü artırıyor.
Son günlerde peş peşe gelen açıklamalar dikkat çekici. Tutuklu eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, PKK’nin silahsızlanma sürecinin hızla tamamlanması gerektiğini savunurken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da tüm parti liderlerini ortak toplantıya çağırma önerisinde bulundu. Demirtaş, “Birlik ve beraberlik iktidarın etrafında değil, Türkiye’nin etrafında kurulmalıdır” dedi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ise partisinin grup toplantısında İmralı ile doğrudan görüşme çağrısı yaptı. Bakırhan, barış komisyonu kurulmasını ve Meclis’in tatil gündemini terk ederek bu sürece odaklanmasını talep etti: “Zaman, tatile değil barışa kurma zamanıdır” ifadelerini kullandı.
Öte yandan, Saray’a yakın isimlerden Mehmet Uçum, çözüm süreci benzeri adımlar için “DEM Parti üzerinize düşeni yapmalı” diyerek sürece dair bir tür “rol çağrısı” yaptı. Bahçeli ise iç cephe ve milli mutabakat söylemini yeniden gündeme getirerek iktidarın yeni stratejik yönelimini dış tehdit algısıyla meşrulaştırmaya çalıştı.
Ayrıca DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, 19 Haziran’da Silivri Cezaevi’ni ziyaret edecek. Heyet, aralarında Ekrem İmamoğlu, Can Atalay ve Ercüment Akdeniz’in de bulunduğu çok sayıda tutukluyla görüşmeler gerçekleştirecek. Bu ziyaret, hem muhalefet üzerindeki baskının görünürlüğünü artırmayı hem de sürecin siyasi muhataplarına mesaj vermeyi hedefliyor.
Tüm bu gelişmeler, rejimin ömrünü uzatmaya dönük kapsamlı bir senaryonun adım adım işletildiğini gösteriyor. Muhalefet içi çelişkiler derinleştirilmek istenirken, halktan yana bir çıkış hattı kurmak her zamankinden daha kritik hale geliyor.